Sözcü'nün haberine göre; davaya bakan Hakim Richard Berman, Zarrab’ın son tuttuğu avukatlardan New York eski Belediye Başkanı Rudolph Giuliani’nin Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşmesini mercek altına aldı.
Giuliani, görüşme konusunda mahkemeye sunduğu ifadede, Erdoğan ile Zarrab’ın bir diğer avukatı -ABD eski adalet bakanlarından- Michael Mukasey’le birlikte “Amerikan ulusal çıkarlarına uygun bir çözümü görüştüklerini” bildirmişti. Hakim Berman da, hem Giuliani’ye hem de Mukasey’e “Siz ya da bağlı olduğunuz şirketler, Amerika Birleşik Devleti ya da onun kurumlarını, ücretli ya da ücret almadan temsil ediyor musunuz?” diye sordu.
Hakim’in bu çıkışı, Giuliani ve Mukasey’in, Erdoğan gibi ABD açısından yabancı bir devlet adamıyla “pazarlık yetkileri bulunup bulunmadığının” belirlenmesi açısından kritik önem taşıyor. Giuliani ve Mukasey’in, Hakim Berman’ın “ABD’yi temsil ediyor musunuz” sorusuna verecekleri yanıt, davanın “siyasi bir davaya” dönüşüp dönüşmeyeceğinde de belirleyici olacak.
ZARRAB E-POSTA İDDİASINDAN VAZGEÇTİ
Zarrab davasındaki ikinci kritik gelişme ise, avukatı aracılığıyla mahkemeye başvurarak, e-postalarının “kanıt” olarak kullanılmaması isteminden vazgeçmesi oldu.
Zarrab daha önce, Savcılığın kişisel e-postalarına “kanunsuz yollarla ulaştığı”, dolayısıyla bu e-postaların kanıt olarak kullanılamayacağına ilişkin iddiada bulunmuştu. Hakim Berman da, bu iddianın görüşülmesi ve e-postaların “kanıt olarak kullanılıp kullanılmamasının” tartışılması için 18 Mayıs’a duruşma koymuştu.
Ancak Zarrab avukatı Benjamin Brafman aracılığıyla mahkemeye gönderdiği dilekçede 18 Mayıs’ta yapılması planlanan duruşmanın iptal edilmesini istedi.
FBI ZARRAB’IN E-POSTALARINI İZLEMEYE ALMIŞTI
FBI, Zarrab’ın e-postalarını izlemeye almak için Türkiye’deki 17-25 Aralık soruşturma dosyalarını “kanıt” olarak kullanmıştı. Zarrab’ın avukatları da, Türkiye’de kapatılan bu soruşturma ve davanın, ABD’deki bir davada “kanıt” olamayacağını, dolayısıyla 17-25 Aralık soruşturma dosyalarına dayanılarak gerçekleştirilen e-posta izlemesinin, mahkemede kanıt olarak geçerliliğinin bulunamayacağını öne sürmüştü.
Zarrab’ın en önemli “kozlarından” biri olan e-posta iddiasından vazgeçmesi de davanın gidişatı açısından kritik önem taşıyor.
