Son yıllarda, ünlü isimlerin kimliklerini kullanarak gerçekleştirilen dolandırıcılık vakaları artış göstermektedir. Bu tür dolandırıcılıklarda, sahte profiller aracılığıyla kurbanlarla iletişime geçilmekte ve güven kazandıktan sonra maddi taleplerde bulunulmaktadır.
Lea'nın hikâyesi, bu tür dolandırıcılıkların ne kadar ileri gidebileceğini gözler önüne seriyor. Facebook'ta "Virgin River" dizisinin hayranlarına yönelik bir sayfada aktif olan Lea, bir gün Martin Henderson'ın ajanı olduğunu iddia eden bir kişiden mesaj aldı. Mesajda, Henderson'ın Lea'nın yorumlarını beğendiği ve onunla iletişime geçmek istediği belirtiliyordu. Bu noktadan sonra, Lea ve dolandırıcı arasında iki yıl sürecek bir iletişim başladı.
Bu süre zarfında, dolandırıcı Lea'dan çeşitli bahanelerle para talep etti. Örneğin, özel bir jet için 30.000 euro, hapisten çıkmak için 10.000 euro ve hediye kartları için 12.000 euro gibi taleplerde bulundu. Lea, bu talepleri karşılamak için büyük miktarlarda para gönderdi.
Dolandırıcının güvenini kazanmak için yapay zeka destekli sesli mesajlar kullandığı ve Lea'ya birlikte Yeni Zelanda'da sakin bir hayat kurma hayalleri sattığı ortaya çıktı. Lea, bu hayallere inanarak ABD'deki hayatını bıraktı ve Yeni Zelanda'ya taşındı. Ancak, aktörle buluşmak için havaalanına gittiğinde kimseyle karşılaşmadı ve dolandırıcının hastanede olduğunu iddia eden yalanlarına maruz kaldı.
Bu olay, sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılıkların ne kadar tehlikeli olabileceğini bir kez daha gösteriyor. Uzmanlar, tanımadığınız kişilerden gelen mesajlara karşı dikkatli olunması ve özellikle maddi taleplerde bulunanlara karşı temkinli davranılması gerektiğini vurguluyor.
