Sanal kriz bitti!

Sanal kriz bitti!
Almanya'yla yaşanan sanal kriz bitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Alman Şansölyesi Merkel basın toplantısı düzenledi.

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier tarafından resmi törenle karşılanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşmesi başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier tarafından Bellevue Sarayı’nda askeri törenle karşılandı.

Erdoğan, Steinmeier ile görüşmesinin ardından Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier tarafından Bellevue Sarayı’nda askeri törenle karşılandı.

Erdoğan ve Merkel ortak basın toplantısı düzenliyor.

İşte Merkel'in konuşmasından satırbaşları;

"İnsanların tüm çıkarlarını koruduğumuzu, ayrımcılığa uğramadan burada barışçıl bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yaptığımızı söyledim. Elbette camilere yönelik saldırılar kabul edilemez. Camilere karşı saldırılara tavır almaktayız. Yabancı düşmanı saldırının 25’inci yıl dönümünde kendim de orada bulundum. Biz kesinlikle her türlü güvenlik önlemini alarak güven ortamını daha da sağlamlaştırmak istemekteyiz"

"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSUNDA AYRILIKLARIMIZ OLMUŞTUR"

"Son yıllarda malum bazı köklü karşıtlıklar olmuştur. Farklı görüşmelerimiz olmuştur. Basın özgürlüğü gibi konular olmuştur. Son derece somut durumların da çözüme ulaşması bizi mutlu etti. Halen Alman vatandaşı olarak tutuklu olan bir takım insanlar var. Bu konuda da bir çözüm bulunması için katkıda bulunmaya çalışıyorum. Yarın tekrar görüşmemiz olacak. Bu konuları da ele alacağız. Almanya olarak istikrarlı bir Türkiye olsun istemekteyiz"

İDLİB MESELESİ

"Göç konusunu ele aldık. Türkiye olağanüstü yüksek bir performans sergilemektedir. Suriye’den gelen 3 milyon kadar mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. İdlib konusunu ele aldık. Orada kırılgan bir durum var. Rusya, Türkiye ve Fransız devlet başkanlarıyla birlikte ben de bir araya gelerek ekim ayının ortalarında dörtlü zirve düşünüyoruz. Belli yükümlülüklerimiz var. AB’nin özellikle mülteci projeleri için kaynakların bürokratik olmayan şekilde akmasını sağlamak istiyoruz. Terörle mücadele konusunda işbirliğimizi daha da iyileştirmek istiyoruz. İçişleri bakanlarının işbirliğini tekrar canlandırmak istiyoruz. Dışişleri bakanlarının son derece iyi işbirliği bulunmaktadır. Türkiye’deki Alman okullarıyla ilgili olmaktadır. Almanya’da yaşayan Türkler açısından imkanların sunulması gerekmektedir. Karşılıklı iyi ilişkileri biz de arzulamaktayız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

"4 yılı aşkın bir sürenin ardından bu defa cumhurbaşkanı sıfatıyla Almanya’da bulunuyorum. Değerli dostum sayın Steinmeier’e nazik daveti için özellikle teşekkür ediyorum. Gerek sayın cumhurbaşkanı, gerekse sayın şansölye nezdinde tüm alman makamlarına misafirperverlikleri sebebiyle teşekkür ediyorum. Aynı şekilde Almanya ekonomi ve enerji bakanı, Ekim ayında kalabalık bir iş heyetiyle ülkemizi ziyaret edecek. Karşılıklı yakaladığımız bu ivmenin korunmasından, güçlendirilmesinden yanayız"

"ÇALIŞMAYAN MEKANİZMALAR..."

"Sayın Merkel ile görüşmemizde bir süredir çalışmayan mekanizmaları işler kılma noktasında fikir birliğine vardık. İkili ilişkilerimize dair konuları ele alma fırsatı bulduk. Kendileriyle yarın sabah bir araya gelerek etraflıca bu konuları görüşme fırsatı bulacağız.  Bu arada birkaç hafta önce Dışişleri Bakanı’nı ülkemizde misafir ettik. Geçen hafta hazine ve maliye ile Ticaret ve Enerji Bakanları da ülkemizdeydi. Biliyorsunuz bir darbe girişimini bizler hedeflerinden saptırdık"

"MÜCADELE İÇİN OHAL UYGULAMASINA GİTTİK"

"Darbeciler güçlü Türk demokrasisini rafa kaldırmayı başaramadılar. Bu darbe girişiminde 251 insanımızı şehit verdik. FETÖ ve uzantılarıyla mücadele için anayasal bir mekanizma olan OHAL uygulamasına gittik. Demokrasimizi bu terör örgütünün tehdidinden kurtarmak için 2 yıl boyunca çok yoğun bir çaba sarf ettik. Bu noktada da önemli oranda başarı sağladık. 24 Haziran seçimleri sonrasında bu uygulamayı da kaldırdık. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle beraber ülkemiz yeniden reform yoluna girmiştir"

VİZE SERBESTİSİ

"Vize serbestisi konusunda kalan 6 kriteri en kısa zamanda yerine getirmeyi planlıyoruz. Vize serbestisinin sağlanması ve gümrük birliğinin güncelleştirilmesi hem Türkiye’nin hem AB’nin faydasına olacaktır. Bu kritik sürecin belli çevrelerin kaprislerine maruz bırakılmadan iletilmesini diliyoruz. Almanya’nın vereceği desteğe de büyük önem veriyoruz.Türkiye, başta Suriye krizi olmak üzere bölgesel konularda ciddi sorumluluk üstleniyor. Komşumuz Suriye’de 7 yıldır süren ve 1 milyon insanın hayatına mal olan zulmün bir an önce sona ermesini arzu ediyoruz. Almanya ile benzer bir yaklaşıma sahibiz. Şu an itibariyle 3,5 milyon mülteci ülkemize misafir edilmektedir. Burada Almanya’nın Suriye meselesinin insani boyutuna gösterdiği hassasiyet nedeniyle memnuniyetimi ifade etmek isterim"

Artan korumacı ticaret eğilimlerinin dengelenmesi için, kurallar temelli sistemin desteklenmesi hususunda Almanya ile ortak bir tutum içerisindeyiz. Ticari yaptırımların siyasi hedeflerde kullanılması, uluslararası güvenliğe de zarar verecektir. Türk ekonomisinin sağlam temeller üzerinde kurulu olduğunu Merkel’e ifade ettim. Dönemsel dalgalanmaların tedbirler sayesinde sınırlı kaldığını ifade etmek isterim.

Bizler Almanya ile derin ekonomik bağları önemsiyor, daha da gelişmesini istiyoruz. Alman hükümetinin de bu yöndeki tutumu ve vermekte olduğu mesajları değerli buluyoruz. İki ülke ilişkilerini özel kılan en önemli unsurlarından biri Almanya’da 3,5 milyona varan soydaşlarımızın varlığıdır. Vatandaşlarımızın entegrasyonunu teşvik ediyoruz. Sosyal ve ekonomik alanda, eğitim öğretimde insanlarımızın tam fırsat eşitliğinden yararlanması bu süreci hızlandıracaktır.

"TERÖR ÖRGÜTLERİYLE İLGİLİ BEKLENTİMİZİ İLETTİK"

Diğer yandan Almanya’dan FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle daha etkili mücadele beklentimizi ve taleplerimizi sayın Merkel ile görüşmemizde etraflıca ele aldık. İnşallah önümüzde yine işbirliğimizin daha da güçlenerek devamı ama bu arada da her ülkenin, özellikle yargı bağımsızlığı noktasındaki alacağı kararlara hep birlikte saygı duyulmasının da gereğini ifade etmem herhalde hukuka inanmış, demokrasiye inanmış ülkelerin en doğal hakkıdır. Şahsıma ve heyetime gösterilen yakın ilgi için şansölyeye bir kez daha teşekkür ediyorum. 

SORU: Siz buraya gelmeden önce bir makale kaleme almıştınız. Almanya’nın FETÖ’yü terör örgütü kabul etmesi ve PKK ile mücadelede destek konusunda… Almanya’da yaşayan FETÖ üyelerinin olduğu biliniyor. İadeleri konusunda nasıl bir yol izlenecek?

MERKEL:

Ben şunu söyleyebilirim PKK Almanya’da yasaklanmıştır. Bütün aktiviteleri de yasaklanmıştır. Bugün ayrıntıları ele almadık. Ama daha önceki görüşmelerde ele almıştık. FETÖ konusunda Türkiye’nin tabı ki savlarını son derece ciddiye alıyoruz ama daha çok bilgiye ihtiyacımız var, nesnel bulguya ihtiyacımız var. PKK ile aynı seviyede ele almamız için daha çok kanıta ihtiyacımız var. Almanya’da da aranan kişiler var. Henüz bazı vakalarda başarılı olamadık. Bazı insanların Almanya’da olup olmadığından da emin değiliz, araştırmalar devam ediyor.

ERDOĞAN:

"Aslında tabi burada daha önce de benim isimlerine varıncaya kadar binlerce PKK terör örgütü mensubu Almanya’da bulunuyor. Dağınık olarak bunların bulunduğu bir vaka. FETÖ’ye gelince, FETÖ’nün de yüzlerce mensubu buralarda bulunuyor. Ve burada gerek bizim istihbarat teşkilatımızın, gerek Alman istihbaratının müşterek çalışmalarıyla birbirimize olan özgüvenle nerede kimi yakalıyorsak bunu tabi teslim etmemiz işimizi kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum.

Kaldı ki PKK’nın bir terör örgütü olduğunu kabul eden bir Almanya’nın bunu yapmaktan daha kolay bir şey olamaz. Aramızda suçluların iadesi anlaşması var. bu türleri yakalayıp teslim etmek ülkemizin huzuru mutluluğu için çok büyük önem ifade ediyor"

İlgili Haberler