Yolculuk sırasında mide bulantısı, baş dönmesi ve soğuk terlemeyle mücadele eden milyonlarca insan için bilim dünyasından sevindirici bir haber var: Araç tutması, sanıldığı kadar karmaşık değil ve basit yöntemlerle kontrol altına alınabilir!

Bilimsel araştırmalar ve uluslararası uzmanların görüşleri, bu yaygın sorunun hem biyolojik hem de çevresel nedenlerini ortaya koyarken, etkili çözümler de sundu.

Araç tutması, bilimsel adıyla hareket hastalığı, dünya genelinde her üç insandan birini etkileyen yaygın bir sorun.

Oxford Üniversitesi’nden psikolog Prof. Dr. Michael Treisman’ın 1977’de yayımladığı çığır açan çalışması, araç tutmasının evrimsel bir tepki olabileceğini öne sürdü.

Treisman’a göre, bu durum, vücudun gıda zehirlenmesine karşı geliştirdiği bir savunma mekanizmasıyla bağlantılı olabilir. Ancak daha yaygın kabul gören teori, araç tutmasının görsel sistem ile vestibüler sistem arasındaki uyumsuzluktan kaynaklandığını söyledi.

Örneğin, araba kullanırken gözler hareketi algılarken, iç kulak sabit bir pozisyonda olduğunu hissediyor. Bu çelişki, beynin “kusma merkezi”ni harekete geçirerek bulantıya yol açıyor. NASA’da uçuş uzmanı olan Dr. James Locke, bu uyumsuzluğun beyindeki karmaşık sinir yollarından kaynaklandığını belirtti. Locke’un dönen sandalye deneyleri, araç tutması semptomlarının %70 oranında ilaçlarla azaltılabileceğini gösterdi. Özellikle skopolamin ve dekstroamfetamin kombinasyonunun, bulantıyı %12’ye kadar düşürdüğünü vurguluyor. Ancak Locke, bu ilaçların yan etkileri nedeniyle dikkatli kullanılması gerektiğini ekledi:

“İlaçlar etkili, ancak uyuşukluk ve baş dönmesi gibi yan etkiler, özellikle araç kullananlar için risk oluşturabilir.”

YABANCI UZMANLARDAN YENİ PERSPEKTİFLER

Almanya’daki Flensburg Üniversitesi’nden kültürlerarası iletişim uzmanı Prof. Dr. Ernst Apeltauer, araç tutmasının sadece biyolojik değil, çevresel faktörlerle de tetiklendiğini söyledi. Apeltauer, “Yolculuk sırasında keskin kokular, yağlı yiyecekler veya sürekli telefon ekranına bakmak, semptomları ağırlaştırabilir. Ferahlatıcı kokular, örneğin nane ya da limon, bulantıyı hafifletebilir” dedi.

Apeltauer’in önerisi, bilimsel çalışmalarla da desteklendi. Yayımlanan bir araştırmada, nane kokusunun bulantıyı %20 oranında azalttığı tespit edildi.

MIT’den nörobilim uzmanı Prof. Dr. Emilio Bizzi ise araç tutmasının “postüral istikrarsızlık” teorisiyle bağlantılı olabileceğini belirtti. Bizzi’ye göre, vücudun hareket halindeyken dengeyi sağlayamaması, bulantının temel nedeni. Bizzi, “Özellikle gemilerde veya uçaklarda, vücudumuz hareketi algılıyor ama sabit bir referans noktası bulamıyor. Bu, beynin dengesizlik algılamasına yol açıyor” dedi.

Bizzi, bu durumu önlemek için yolculuk sırasında baş hareketlerini minimuma indirmeyi ve sabit bir noktaya odaklanmayı önerdi.

BASİT AMA ETKİLİ ÇÖZÜMLER

Bilimsel araştırmalar, araç tutmasını önlemek için ilaç dışı yöntemlerin de oldukça etkili olduğunu gösterdi.

Uzmanlar, yolculuktan önce baharatlı ve yağlı yiyeceklerden kaçınılmasını, bunun yerine hafif atıştırmalıklar tüketilmesini önerdi. Ayrıca, araçta ön koltukta oturmak veya sürücü olmak, hareketi daha iyi algılamayı sağlayarak bulantıyı azalttı.

Uzmanlar, “Telefon veya kitap gibi görsel uyarıcılara odaklanmak yerine, ufka bakmak beynin hareketle uyum sağlamasına yardımcı olur” dedi.

İlaç kullanmayı tercih edenler içinse antihistaminikler ve skopolamin bazlı yamalar öne çıktı.

Purdue Üniversitesi’nden farmakolog Prof. Dr. David Nichols, sinnarazin gibi antihistaminiklerin, özellikle Avrupa’da araç tutmasını önlemede yaygın kullanıldığını belirtti. Nichols, “Sinnarazin, uyuşukluk yapma riski düşük olduğu için tercih ediliyor. Ancak her ilacın doktor kontrolünde kullanılması kritik” dedi.

GELECEKTE ARAÇ TUTMASI TARİH OLABİLİR

Bilim dünyası, araç tutmasını tamamen ortadan kaldırmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Genetik araştırmacı Bethann Hromatka’nın liderlik ettiği bir çalışma, araç tutmasının genetik bir temeli olabileceğini ortaya koydu. Hromatka, “Bazı bireylerin genetik yapısı, bu rahatsızlığa daha yatkın olmalarına neden oluyor. Yakın gelecekte, genetik testlerle kişiselleştirilmiş tedaviler geliştirebiliriz” dedi.

Araç tutması, özellikle kadınlarda ve kalıtsal yatkınlığı olanlarda daha yaygın görüldü. Ancak uzmanlar, doğru önlemlerle bu sorunun büyük ölçüde kontrol altına alınabileceğini vurguladı.

Seyahat öncesi hafif yemekler yemek, ferahlatıcı kokular kullanmak ve hareket halindeyken sabit bir noktaya odaklanmak gibi basit adımlar, yolculuklarınızı kabus olmaktan çıkarabilir.

Bilim dünyasının bu keşifleriyle, araç tutması artık korkulacak bir sorun olmaktan çıktı.