Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları, her 10 kadından birini etkileyen endometriozisin, şiddetli adet ağrısı, kronik kasık ağrısı ve kısırlık gibi belirtilerle kendini gösterebileceğini belirterek, “Şiddetli adet ağrısı normal değildir. Bu tür şikayetler, ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Erken teşhis, hastalığın kontrol altına alınmasında kritik bir rol oynuyor” dedi.
Uzmanlar, endometriozisin rahim iç tabakasını oluşturan endometrium dokusunun rahim dışında büyümesiyle ortaya çıkan bir hastalık olduğunu vurguladı.
Endometriozis, üreme çağındaki kadınların yaklaşık %10’unu etkileyen bir sağlık sorunu olarak biliniyor.
Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Koleji (ACOG) verilerine göre, bu hastalık genellikle 25-35 yaş arasındaki kadınlarda teşhis ediliyor, ancak belirtiler ergenlik döneminden itibaren başlayabiliyor.
Endometriozis, rahim dışı bölgelerde endometrium benzeri dokuların büyümesiyle karakterize ediliyor ve bu durum şiddetli adet ağrıları, cinsel ilişki sırasında ağrı, kronik pelvik ağrı, idrar yapma veya dışkılama sırasında rahatsızlık ve hatta kısırlık gibi belirtilerle kendini gösterebildi.
Uzmanlar, “Bu belirtiler sıklıkla göz ardı ediliyor, ancak erken teşhis edilmezse hastalık ilerleyerek yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir” uyarısında bulundu.
ULUSLARARASI UZMAN GÖRÜŞLERİ: AĞRI NORMAL DEĞİL!
İngiltere’de Imperial College London’dan Kadın Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Andrew Horne, endometriozisin teşhisinde yaşanan gecikmelerin büyük bir sorun olduğunu belirtti. Horne, “Endometriozis tanısı, belirtilerin başlamasından sonra ortalama 7-10 yıl gecikebiliyor. Şiddetli adet ağrısı gibi belirtiler genellikle ‘normal’ kabul edilip ihmal ediliyor, bu da hastalığın ilerlemesine yol açıyor” dedi.
Horne’un liderliğinde yapılan bir çalışma, endometriozis hastalarının %60’ının doğru tanı almadan önce birden fazla doktora başvurduğunu ortaya koydu. Bu durum, erken teşhisin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
ABD’deki Mayo Clinic’ten Jinekolog Dr. Megan Wasson da benzer bir görüşü savundu:
“Şiddetli adet ağrısı, kadınların günlük yaşamını aksatıyorsa, bu bir kırmızı bayraktır. Endometriozis, miyomlar veya pelvik inflamatuar hastalık gibi altta yatan nedenler mutlaka araştırılmalıdır.”
Wasson, özellikle genç kadınlarda ağrının hormonal değişikliklerden kaynaklanabileceği düşünülse de, detaylı jinekolojik muayene ve ultrason gibi görüntüleme yöntemlerinin tanı için kritik olduğunu vurguladı.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE DİYOR?
Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, endometriozisin yalnızca üreme sistemini değil, genel sağlığı da etkilediğini gösterdi.
The Lancet dergisinde yayınlanan bir makale, endometriozis hastalarının %40’ında kronik ağrı nedeniyle depresyon ve anksiyete gibi ruhsal sorunlar yaşadığını ortaya koydu.
Journal of Endometriosis and Pelvic Pain Disorders dergisinde yayımlanan bir araştırma, erken teşhis ve tedavinin kısırlık riskini %30 oranında azalttığını gösterdi. Bu veriler, şiddetli adet ağrılarının ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha doğruladı.
Tedavi seçenekleri arasında ağrı kesiciler, hormon terapileri ve ciddi vakalarda cerrahi müdahaleler yer aldı.
Uzmanlar, “Nonsteroid anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) prostaglandin üretimini azaltarak ağrıyı hafifletebilir. Hormon tedavileri, endometrium dokusunun büyümesini baskılayarak semptomları kontrol altına alabilir. Ancak altta yatan bir patoloji varsa, laparoskopik cerrahi gibi yöntemler gerekebilir” dedi.