Yapılan bilimsel çalışmalar, sinüzitin uyku bozukluklarından bilişsel işlev kayıplarına kadar geniş bir yelpazede olumsuz etkilere yol açtığını ortaya koyarken, yabancı uzmanlar bu durumun ekonomik ve sosyal bir yük oluşturduğunu ifade etti.

SİNÜZİTİN YAŞAM KALİTESİ ÜZERİNDEKİ GİZLİ MALİYETİ

Kronik rinosinüzit (KRS) olarak da bilinen sinüzit, baş ağrısı, burun tıkanıklığı ve yüz bölgesinde hissedilen basınç gibi belirtilerle, hastaların günlük yaşam kalitesini derinden etkileyen bir halk sağlığı sorunu olarak öne çıktı.

Dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen bu rahatsızlık, uzmanların dikkatini çektiği üzere, sadece bir solunum yolu enfeksiyonu olmanın ötesinde, bireyin fiziksel ve zihinsel sağlığını hedef aldı.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR YAŞAM KALİTESİNDEKİ DÜŞÜŞÜ DOĞRULADI

Sinüzitin yaşam kalitesi üzerindeki yıkıcı etkileri, uluslararası bilimsel araştırmalarla kanıtlandı.

Hastalığın ciddiyetini ve tedavi sonuçlarını değerlendirmek için kullanılan geçerli bir anket olan Sino-Nasal Outcome Test 22 (SNOT-22) sonuçları, KRS hastalarının yaşam kalitesi puanlarının, kontrol gruplarına kıyasla belirgin derecede düşük olduğunu gösterdi.

Literatüre giren sistematik bir inceleme, KRS'nin hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde azalttığını ve bireyler, aileler ve toplum üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu ortaya koydu.

Araştırmacılar, inatçı burun tıkanıklığı, yüz ağrısı ve koku alma duyusunun azalması gibi belirtilerin, hastaların uyku, iş ve sosyal etkileşimler gibi günlük aktivitelerini önemli ölçüde engellediğini vurguladı.

Çalışmalara göre, KRS hastalarının yüzde 70'e yakını uyku bozuklukları yaşadığını ve yüzde 60'tan fazlası ise yorgunluk ve konsantrasyon güçlüğü bildirdi.

YABANCI UZMANLARDAN ÇARPICI İFADELER

Uluslararası alanda tanınmış kulak burun boğaz uzmanları (KBB) ve bilim insanları, sinüzitin bu gizli maliyetini dile getirdi.

ABD'deki Cleveland Clinic'te KBB uzmanı olan Dr. Marilene Wang, kronik rinosinüzitin yaşam kalitesini düşürmede, konjestif kalp yetmezliği veya kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi diğer kronik hastalıklardan daha etkili olabileceğini ifade etti.

Dr. Wang, hastalığın sebep olduğu sürekli semptomların ve sık alevlenmelerin, iş gücü kaybına ve azalan üretkenliğe yol açtığını ve bunun da ciddi ekonomik sonuçları beraberinde getirdiğini belirtti.

Avrupa Rinoloji Derneği'nin (ERS) önde gelen isimlerinden olan Prof. Dr. Valerie J. Lund, sinüzitin yol açtığı uyku bozukluklarının, hastaların zihinsel işlevlerini doğrudan etkilediğini dile getirdi.

Prof. Lund, özellikle kronik sinüzit ve burun polipleri olan (CRSwNP) hastalarda görülen kayıp koku ve tat alma duyularının, hastaların duygusal refahını olumsuz etkilediğini ve yaşamdan aldıkları hazzı azalttığını kaydetti.

Araştırmalar ve uzman görüşleri, sinüzitin sadece tıbbi bir durum olmaktan çıkıp, bireyin tüm yaşam alanlarına sızan, tedavi edilmediği takdirde sosyal ve ekonomik yükü artan bir sorun haline geldiğini gösterdi. Bu nedenle uzmanlar, semptomların on iki haftadan uzun sürmesi durumunda erken teşhis ve uygun tedavi planlamasının hayati önem taşıdığını vurguladı.