Gazi subayın ''Cumhuriyet ne yaptı'' diyenlere cevabı: Sıvasız bir evden geldim. Atatürk'e laf ettirmem

Gazi subayın ''Cumhuriyet ne yaptı'' diyenlere cevabı: Sıvasız bir evden geldim. Atatürk'e laf ettirmem
Güneydoğu gazisi emekli bir subay, Atatürk ve Cumhuriyete yönelik hakaret edenlere sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşımlarla yanıt verdi.

Gazi subayın Cumhuriyet ne yaptı diyenlere cevap olarak mesajları

Kara Harp Okulu’ndan 1994 yılında mezun olan güneydoğu gazisi emekli bir subay, Gazi Mustafa Kemal Atatürk''e yönelik yapılan hakaretlere sosyal medya hesabından dikkat çeken paylaşımlarla yanıt verdi.

Halen bir mühendislik firmasında proje mühendisi olarak çalıştığı ifade eden gazi subay, eşi ve iki oğlu ile mütevazi bir yaşam sürdürdüğünü, iyi insan olmaktan başka bir hedefinin olmadığını vurguladı.

Gazi subay paylaşımlarında, Keşan''ın kenar mahallesinde sıvasız bir evde büyüdüğünü vurgulan gazi subay, önce Kuleli Askeri Lisesi sonra da Kara Harp Okulu''nda devletin kendisine çok iyi bir eğitim verdiğini hatırlattı.

Atatürk sevgisinden gururla bahseden emekli subay, “Dilini, kültürünü bilmediğim bir toprakta savaş, kan ve ölüm her yanımdayken, duvarıma O''nun Libya''daki fotoğrafını astım ben. Sırt çantamda kitap taşıyıp okurken, O''nun taarruz öncesi sabaha kadar kitap okuduğunu hatırladım.” ifadelerini kullandı.

Atatürk’ün temsil ettiğini değerleri taşıdığını belirten gazi subay, “Ve, ben yaşadığım sürece, O''na hakaret ettirmem. "Yok ederim" diyorsan, cehenneme kadar yolun var! Zafer Bayramımız kutlu olsun!” dedi.

Sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımlarda şu ifadelere yer verildi:

“Keşan''ın kenar mahallesinde tüm ailenin ortadaki bir tas tarhana çorbasına kaşık salladığı, sıvasız bir evden geldim ben. Oradan Kuleli Askeri Lisesi''ne, sonra da Kara Harp Okulu''na gittim. O''nun geçtiği yollardan geçtim yani. Bu devlet iyi bir eğitim verdi bana.

Dilini, kültürünü bilmediğim bir toprakta savaş, kan ve ölüm her yanımdayken, duvarıma O''nun Libya''daki fotoğrafını astım ben. Sırt çantamda kitap taşıyıp okurken, O''nun taarruz öncesi sabaha kadar kitap okuduğunu hatırladım.”

Ülkemi temsil için yurtdışına gittiğimde O''nun Sofya''da yeniçeri kıyafetli asaletini taklit ettim. Pusularda, çatışmada, kan ve barut içinde O''nun "ben size taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum" dediği Mehmetçikler gibi savaşmaya çalıştım.

O''nun akıl ve bilimin ışığında, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış bir Türkiye idealine kanımın her damlası, vücudumun her hücresiyle inandım. O''na muhabbet duymayanın benimle de işi olmasın. O öldü, toprak oldu, gitti. Ancak O''nun temsil ettiği değerler benimle yaşıyor.

Ve, ben yaşadığım sürece, O''na hakaret ettirmem. "Yok ederim" diyorsan, cehenneme kadar yolun var! Zafer Bayramımız kutlu olsun!”

 

İlgili Haberler