Bronz bir cilt, birçok kişi için estetik bir ideal olsa da, solaryum cihazlarının bu hedefe ulaşmada ciddi sağlık riskleri taşıdığı artık bilimsel bir gerçek.
Uzmanlar, solaryumun cilt kanserinin en ölümcül türü olan melanomla doğrudan bağlantılı olduğunu vurguladı.
Bilimsel araştırmalar ve dünyaca ünlü dermatologların uyarıları, solaryumun cazibesinin ardındaki tehlikeleri gözler önüne serdi.
İşte solaryumun cilt sağlığına etkileri ve güvenli bronzlaşma alternatifleri üzerine çarpıcı bir dosya...
SOLARYUMUN POPÜLERLİĞİ VE GÖRÜNMEZ TEHLİKESİ
Solaryum, özellikle kış aylarında bronz bir görünüm elde etmek isteyenler arasında yaygın bir tercih. Ancak, bu cihazların yaydığı ultraviyole (UV) ışınlar, cilt hücrelerinde DNA hasarına yol açarak melanom riskini artırdı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), solaryumu “insanlar için kanserojen” olarak sınıflandırdı.
ABD’de yapılan bir araştırma, solaryum kullananlarda melanom riskinin %74 oranında arttığını ortaya koydu.
İngiltere’deki King’s College London’dan dermatolog Dr. Anjali Mahto, “Solaryum, doğal güneş ışığından bile daha yoğun UV radyasyonu yayar. Bu, ‘melanom eşittir solaryum’ dememize yetecek bir tehlikedir” dedi.
BİLİMSEL VERİLER: SOLARYUM VE MELANOM BAĞLANTISI
Solaryumun cilt kanseriyle ilişkisi, çok sayıda bilimsel çalışma ile kanıtlanmış durumda.
Journal of the American Academy of Dermatology’de yayımlanan bir meta-analiz, 18 yaşından önce solaryum kullananlarda melanom riskinin %85’e kadar yükseldiğini gösterdi.
The Lancet Oncology’de yer alan bir çalışma, düzenli solaryum kullanımının bazal hücreli karsinom ve skuamöz hücreli karsinom gibi diğer cilt kanseri türlerini de tetiklediğini doğruladı.
Almanya’daki Ludwig Maximilian Üniversitesi’nden Prof. Dr. Markus Naumann, “Solaryum cihazları, UV-A ve UV-B ışınlarının kontrollü olduğunu iddia etse de, bu ışınlar ciltte birikimli hasara yol açar. Tek bir seans bile riski artırabilir” dedi.
UZMANLARDAN KRİTİK UYARILAR
Dermatolog Dr. Joshua Zeichner, solaryumun yalnızca kanser riskiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda erken cilt yaşlanmasına da neden olduğunu belirtti:
“UV ışınları, kolajen ve elastin liflerini parçalayarak kırışıklıklara ve cilt sarkmalarına yol açar. Solaryum, estetik bir çözüm gibi görünse de uzun vadede cilde zarar verir.”
Zeichner, solaryum yerine bronzlaştırıcı kremler veya spreylerin daha güvenli bir alternatif olduğunu vurguladı.
Solaryum, Türkiye’de hala popüler olsa da, cilt kanseri vakalarındaki artışla bağlantılı. Özellikle açık tenli bireyler, melanom için yüksek risk grubunda.
Solaryum öncesi cilt tipinin bir dermatolog tarafından değerlendirilmesi gerektiğini ve özellikle benlerde değişiklik fark edenlerin hemen bir uzmana başvurması gerektiğini eklendi.
MELANOM: SESSİZ AMA ÖLÜMCÜL
Melanom, cilt kanserinin en agresif türü olarak biliniyor. Erken teşhis edildiğinde tedavi şansı yüksek olsa da, ilerlemiş vakalarda ölümcül olabildi.
Amerikan Kanser Derneği’nin verilerine göre; ABD’de yaklaşık 100 bin yeni melanom vakası teşhis edildi ve 8 bin kişi bu nedenle hayatını kaybetti.
Cilt kanseri vakalarının son 10 yılda %20 arttığını gösterdi. Uzmanlar, solaryumun bu artışta önemli bir faktör olduğunu düşündü.
GÜVENLİ BRONZLAŞMA ALTERNATİFLERİ
Solaryumun riskleri göz önüne alındığında, uzmanlar daha güvenli bronzlaşma yöntemlerini önerdi:
Bronzlaştırıcı Kremler ve Spreyler: Kimyasal bazlı bronzlaştırıcılar, UV ışınlarına maruz kalmadan cilde bronz bir görünüm kazandırır.
Doğal Güneş Koruması: Eğer güneş altında bronzlaşmak isteniyorsa, SPF 30 veya üzeri güneş kremleri kullanılmalı ve güneşin en yoğun olduğu 11:00-15:00 saatlerinden kaçınılmalı.
Cilt Kontrolleri: Düzenli dermatolog ziyaretleri, ciltteki şüpheli değişikliklerin erken teşhisini sağladı.
SAĞLIĞINIZ İÇİN SOLARYUMDAN UZAK DURUN
Solaryum, kısa vadeli estetik kazanımlar sunuyor gibi görünse de, bilimsel veriler ve uzman uyarıları, bu yöntemin ciddi sağlık riskleri taşıdığını gösterdi.
Melanom gibi ölümcül bir hastalığın önlenebilir bir nedeni olan solaryumdan uzak durmak, cilt sağlığını korumanın en etkili yolu.
Uzmanlar, bronzlaşma isteğini güvenli alternatiflerle karşılamayı ve düzenli cilt kontrollerini önerdi.