Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te meydana gelen ve 301 madencinin yaşamını yitirdiği maden faciasının üzerinden 11 yıl geçti. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, faciaya ilişkin, “301 canın hesabı sorulmadan adalet sağlanamaz. Denetimsiz madencilik suçtur” dedi.

Tanal, Soma maden faciasının 11’inci yıl dönümünde sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:

“Manisa Soma’da 13 Mayıs 2014’te yaşanan ve 301 madencimizin hayatını kaybettiği maden faciası, Türkiye işçi tarihinde kara bir lekedir. Bu yalnızca bir ‘kaza’ değil, ihmaller zincirinin, denetimsizliğin, taşeron düzeninin ve insan hayatını maliyet kalemi olarak gören rantçı anlayışın sonucudur. Soma’yı unutmuyoruz, unutturmuyoruz. 301 canın hesabı sorulmadan adalet sağlanamaz. Denetimsiz madencilik suçtur. İşçinin yaşam hakkı Anayasa’nın teminatıdır. Devletin gözetim ve denetim yükümlülüğü ihlal edilmiştir. Soma’da yitirdiğimiz maden emekçilerini rahmetle anıyor, emeğin örgütlü gücünü büyüterek adalet mücadelemizi sürdürüyoruz.”

ADALET ARAYIŞI SÜRÜYOR

13 Mayıs 2014 tarihinde, Manisa’nın Soma ilçesinde bulunan Eynez Maden Ocağı’nda, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen bir kömür madeninde büyük bir facia yaşandı. Öğle saatlerinde madenin ana galerilerinden birinde başlayan yangın, kısa sürede yayılarak yoğun duman ve karbonmonoksit zehirlenmesine yol açtı. Yangının, elektrik sistemindeki bir arızadan kaynaklandığı öne sürülse de, kesin neden uzun süre tartışma konusu oldu.

Facia, vardiya değişimi sırasında meydana geldiği için madende yaklaşık 800 işçi bulunuyordu. Yangın ve duman nedeniyle madenin içinde mahsur kalan işçilerden 301’i hayatını kaybetti, 162’si yaralı olarak kurtarıldı. Ölen işçilerin çoğu karbonmonoksit zehirlenmesinden yaşamını yitirdi. Kurtarma çalışmaları günler boyunca devam etti, ancak felaketin boyutu Türkiye’yi yasa boğdu.

Olay, Türkiye’nin madencilik tarihindeki en büyük iş kazası olarak kayıtlara geçti. Facianın ardından ihmaller zinciri ve madendeki güvenlik eksiklikleri gündeme geldi. Yetersiz denetim, taşeron çalışma sistemi, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve madenin riskli koşulları yoğun şekilde eleştirildi. Madenin işletmecisi Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin, maliyetleri düşürmek için güvenlik yatırımlarını ihmal ettiği iddiaları soruşturmalara konu oldu.

Facianın ardından başlayan yargı süreci de tartışmalı geçti. Maden şirketinin yöneticileri, mühendisleri ve bazı kamu görevlileri hakkında dava açıldı. 2018 yılında sonuçlanan davada, şirketin yönetim kurulu başkanı ve bazı yöneticiler “taksirle öldürme ve yaralama” suçlarından hapis cezalarına çarptırıldı, ancak cezalar kamuoyunda yetersiz bulundu.Faciada hayatını kaybeden işçilerin aileleri ve sendikalar, adalet arayışını sürdürmeye devam ediyor.