Son dakika: Akşener, İstanbul Sözleşmesi için Danıştay'a başvurdu

Son dakika: Akşener, İstanbul Sözleşmesi için Danıştay'a başvurdu
Son dakika haberine göre İYİ Parti lideri Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının iptali için Danıştay'a başvurdu.

Son dakika: Akşener, İstanbul Sözleşmesi için Danıştay'a başvurdu

Son dakika haberine göre İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verilen karar ile çıkılan İstanbul Sözleşmesi konusunda Danıştay''a başvurdu. Akşener''in başvuru içeriğinde, İstanbul Sözleşmesi''nden çıkılmasının iptalinin yer aldığı kaydedildi. 

Türkiye, İstanbul Sözleşmesi''ni imzaladıktan 7 yıl sonra sözleşmeden çıkmış oldu. Peki, İstanbul Sözleşmesi''nin içeriğinde hangi detaylar yer alıyor?

YÜRÜTMENİN DURDURMA NEDENLERİ

İYİ Parti lideri Akşener''in İstanbul Sözleşmesiyle ilgili Danıştay''a yaptığı başvuruda, yürütmenin durdurulmasının istenme nedenlerine de yer verildi. Nedenler kısmında şu ifadeler kullanıldı:

"Yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmek için varlığı aranan zararın maddi ya da manevi nitelikte olabileceği genel kabul görmektedir. Buradaki tek ölçüt, zararın telafi edilemeyecek nitelikte olmasıdır. Yürütmenin durdurulması kararları, mahkemenin önüne gelen uyuşmazlığı çözerken adil ve etkin yargılamanın gerektirdiği bir önlem olarak düşünülmektedir. Bu kriter gözetilerek karar verilirken, idari yargıda yürütmenin durdurulması kararının amacı göz önünde bulundurulmalıdır. Böylece, yürütmenin durdurulması kararı ile ulaşılmak istenen amaç, eski halin iadesini mümkün kılmak, işlemin tesis edildiği zamandan önceki durumu korumak olduğuna göre, bu kavramdan anlaşılması gereken, işlemin uygulanması halinde eski hale iadesi güç ya da imkansız durumların ortaya çıkacak olmasıdır.

Bu sebeple, dava konusu edilen işlemin yürütülmesinin durdurulmaması halinde ileride verilebilecek olan bir iptal kararının etkisinin azalması ya da etkisiz hale gelmesi ihtimali varsa yürütmenin durdurulmasına karar verilmelidir.

Burada idari yargı yerlerince güçlü silahlarla donatılmış idare karşısında tek korunma vasıtası yargısal denetim olan davacının ve başta kadınlar olmak üzere T.C. Vatandaşlarının menfaatleri gözetilmelidir. Telafisi imkansız zarar teriminden para ile telafi edilebilir zararların anlaşılması da mümkün değildir. Çünkü, “hukukta telafisi imkansız zararlar yoktur. Ölüm bile, maddi ve manevi bir zarar olarak tazmin edilebildiğine göre, bunu ‘eski hale getirilmesi ya çok güç ya da imkansız bir durum’ olarak nitelemek doğrudur.” (İl Han Özay, Devlet, İdari Rejim…, s.159, dn.274.).

Anayasaya aykırı olarak tesis edilen idari işlemin uygulanması halinde Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi) kapsamında hakları korunan vatandaşların, telafisi güç veya imkansız zararlara uğrayacağı açıktır.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR?

Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ya da bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan uluslararası insan hakları sözleşmesidir.

Sözleşme, Avrupa Konseyi tarafından desteklenmektedir ve taraf devletleri hukukî olarak bağlar. Sözleşmenin beş temel ilkesi; kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesidir. Kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenlemedir. Tarafların sözleşme kapsamında vermiş oldukları taahhütler, bağımsız uzmanlar grubu GREVIO tarafından izlenmektedir.

 

İlgili Haberler