Süleyman Soylu: Bunun hesabını nasıl vereceğiz?

Süleyman Soylu: Bunun hesabını nasıl vereceğiz?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP'nin içinden çıkılamaz hale getirdiği Suriyeli sığınmacı sorununa ilişkin, "Tokatlı hemşehrilerim, hangi biriniz komşunuzu aç ve açıkta bıraktınız? Dedemiz, atamız bunu mu öğretti?" diye konuştu. Soylu, "Sadece Ege Denizi'nde 2 bin çocuk, anne ve baba boğuldu. Bunun hesabını nasıl vereceğiz?" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Yenikapı Etkinlik Alanında düzenlenen Tokat Günleri'nde konuştu.

AKP'nin yanlış politikalarıyla Türkiye'ye büyük bir ekonomik yük getiren ve gittikçe tırmanan sosyal problemleriyle içinden çıkılamaz hale gelen sığınmacı sorununa ilişkin açıklamalarda bulunan Soylu, konuyu Türk insanının misafirperverliğiyle geçiştirmeye çalıştı.

Konuşmasında, "Bunca insan neden Türkiye'ye geliyor?" şeklinde eleştirilere maruz kaldıklarını belirten Soylu, "Tokatlı hemşehrilerim, hangi biriniz komşunuzu aç ve açıkta bıraktınız? Dedemiz, atamız bunu mu öğretti? 400 yıl boyunca biz onlarla aynı kıbleye secde ettik, bir sancak altında yaşadık. Sadece Ege Denizi'nde 2 bin çocuk, anne ve baba boğuldu. Bunun hesabını nasıl vereceğiz? Bu dünyayı bu hale getirenler sırtını dönüyor. Yeniden millet olarak beraberliğimizi, kardeşliğimizi hep birlikte ortaya koyacağımız, türkü ve manileri hatırlayacağımız, Tokat'ın ve her ilçemizin güzelliklerini bize hatırlatacak birlikteliklere ihtiyacımız var. Yarına hep birlikte güzel adımlarla gidiyoruz. Hem dünyaya hem de etrafımızdaki coğrafyaya söyleyecek sözümüz var. Etrafımızdaki coğrafyaya örnek olacak bir yürüyüşümüz var, bunu hep birlikte yapacağız " şeklinde konuştu.

"KENDİ EVİME ATILSAYDI ANCAK BU KADAR ÜZÜLÜRDÜM"

İzmir'de bir Alevi vatandaşın evinin işaretlenmesine de değinen Soylu, "Dün densizin birisi bir Alevi kardeşimizin evine çarpı atmış. Ağzım dolu dolu söylüyorum ve bütün benliğimle söylüyorum. Kendi evime atılsaydı ancak bu kadar üzülürdüm. Bu kadar açık ve net. Kendime atılmış olarak kabul ediyorum. Bu milleti bu meselelerin içerisine çekmeye çalışanlara vereceğimiz en büyük cevap, gelişmek, büyümek, zenginleşmek, değerlerimizle inancımızla beraberliğimizle Tokat gibi olabilmektir." dedi.