SONUÇ itibari ile düşüncelerimizi vardıracağımız yer Hünkâr Hacı Bektaş Veli''nin; "Her ne arar isen kendinde ara, Kudüs''te, Mekke''de, Hac''da değildir" olacağı için, Trabzonspor''un elindeki 5 artı 1, yani 6 stopere rağmen, halâ çözümü dışarıda aramasını yanlış bulduğumuzu net bir şekilde ifade edelim.

Tabidir ki, 38 yıl sonra kupası olan şampiyonluğu Trabzonspor''a kazandıran Abdullah Avcı kadar bu işten anlamayız. Elinde Vitor Hugo, Denswil, Ahmetcan, Hüseyin ve Taha Altıkardeş gibi direk stoperlik yapabilen 5 kişi var iken, bir de gerektiğinde aynı mevkide Berat da oynayabilecek iken, yedincide ki ısrarında hocanın bir bildiği mutlaka vardır. Ama yüksek maliyetli olacağı kesin olan stoper ısrarı anlaşılan o ki Abdullah Avcı''nın Vitor Hugo dışındakileri "Banko Garantili" görmemesinden kaynaklanıyor.

Ancak, bu kadar banko garantili hesap yapmanın da arkadan gelenlerin yolunu kapamak anlamına geldiği gerçeği de galiba göz ardı ediliyor.

Yıldızı parlayan genç Ahmetcan ile yıldızı adeta söndürülmeye çalışılan Hüseyin Türkmen''in yanı sıra, geçen yıl Bursaspor''dan büyük hedeflere yönelik alınan Taha Altıkardeş nasıl forma bulacaklar? Şampiyonluğa katkısı olan geçen sezon sol bek de de oynayan Denswil, Vitor Hugo''nun yanında garantili oynayacak yetenek de değil mi? Kendini ispatlayacak form grafiği göstermedi mi?

Nedir bu kadar garantili hesap yapmak?

Kaldı ki, bu dünya da, hele hele TFF Süper Lig''de neyin garantisi var ki?

*

Yeri gelmiş iken son günlerde basında bir de Eren Elmalı''dan sonra, burada oynayabilen Dneswil gerçeğine rağmen, halâ bir tane daha sol bek arayışından söz ediliyor ki, "yetti gayri" dedirtecek bir durum.

Geçen yılı kiralık geçiren ve Trabzonspor alt yapısından gelen Faruk Can, halâ "tecrübe kazanmalı" statüsünden sayılır ise, arkadan gelen gençlerin hemen hemen hepsi "tası tarağı toplasın gitsinler!"

Sonra "tecrübe" dediğiniz kazanım Trabzonspor forması altında elde edilemez diye bir kayıt mı var?

Hepsi başlı başına birer yetenek olan 8-9 futbolcunun içinde 2-3 tane genç yetenek kendilerine yer bulduklarında ağabeylerinden, ustalardan daha çok şeyleri, daha kolay öğrenemezler mi?

Haa "Bizim işimiz öğretmek değil, her daim maç kazanmak" der iseniz, içinde yer aldığınız kulüp için para kazanmanın da, kaybetmenin de çok ama çok önemli bir gerçek olduğunu da unutmuşsunuz demektir.

Böyle bir unutkanlığın kulüpleri nereye, nasıl bir tablo ile karşı karşıya getirdiğini anlamak için ihracatından çok fazla ithalatı olduğu için Türk Ekonomisi''nin içinde

Bulunduğu durumu incelemek, irdelemek yeterli olacaktır.