Türk gazeteci Kurtuluş Demirbaş’ın U19 futbol maçlarını takip etmek için görevli gittiği Suudi Arabistan'da gözaltına alındığı ileri sürüldü.
Yaklaşık 4- 5 gündür kendisinden haber alınmadığı iddia ediliyor. Konuyla ilgili Türkiye Gazeteciler Cemiyeti açıklama yaptı.
“SERBEST BIRAKILSIN ÇAĞRISI”
Demirbaş’ın serbest bırakılması için çağrı yapan TGC “Kameraman Kurtuluş Demirbaş U19 futbol maçlarını takip etmek için görevli gittiği Suudi Arabistan'da Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin bazı açıklamaları nedeniyle gözaltına alınmıştır. Demirbaş'ın ailesi ve arkadaşları meslektaşımıza ulaşamamaktadır. Kurtuluş Demirbaş’ın can güvenliğinden endişe duyuyoruz. Suudi Arabistan’ın meslektaşımızı gözaltına almasını kınıyoruz. Bir an önce meslektaşımızın serbest bırakılması için çağrı yapıyoruz. Hükümetten Kurtuluş Demirbaş için gerekli diplomatik girişimlerde bulunmasını ve avukat desteği sağlanmasını istiyoruz.“ ifadelerini kullanıldı.
DIŞİŞLERİ BAKANLII BİLGİ TALEP ETT
Öte yandan Dışişleri Bakanlığı Suudi Arabistan'da gözaltına alındığı iddia edilen Türk gazeteci Kurtuluş Demirbaş'ın durumu hakkında Suudi Arabistan makamlarından bilgi talep ettiği öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, Demirbaş'ın durumu, 8 Temmuz akşamı Dışişleri Bakanlığının dikkatine getirildi.
Kaynaklar, konuya ilişkin "Vakit kaybedilmeksizin Suudi Arabistan makamlarından resmi olarak bilgi talep edilmiştir. Konu yakından takip edilmekte olup vatandaşımızın ailesi düzenli olarak bilgilendirilmektedir." dedi.
CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ
Cemal Kaşıkçı, 2018’de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kaybolmuştu. 18 gün sonra Suudi Arabistan yönetimi, Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada ise şu ifadeler kullanılmıştı:
Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018 tarihinde, Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'na evlilik işlemleri için girdiği sırada öldürüldü. Öldürme eylemi, önceden planlanmış olup, Kaşıkçı konsolosluk binasına girdiği anda boğularak hayatını kaybetti. Cesedi ise yine önceden planlanan bir şekilde parçalanarak ortadan kaldırıldı.
