Bilimsel araştırmalar, beslenme alışkanlıklarında yapılacak küçük değişikliklerin dahi uzun vadeli sağlık göstergelerini önemli ölçüde iyileştirdiğini gösterdi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün önerdiği günlük 5 gram (yaklaşık bir çay kaşığı) tuz limitinin oldukça üzerinde seyreden küresel tüketim, uzmanları harekete geçirdi.

Bilim insanları ve uluslararası sağlık otoriteleri, kalp ve damar sağlığını korumak için tuz alımını radikal biçimde düşürmenin üç temel yolunu işaret etti.

Yüksek tansiyon, felç ve mide kanseri gibi hastalıklarla doğrudan ilişkilendirilen aşırı tuz tüketimini dizginlemek için, beslenme uzmanları ve kardiyologlar bir dizi kritik adımı benimsedi. Özellikle işlenmiş gıdalardaki "gizli tuz" tehlikesinin altını çizen uzmanlar, evde yemek hazırlama ve etiket okuma alışkanlıklarının önemini ifade etti.

1. Hazır Gıdalara Ağır Darbe: İşlenmiş Ürünleri Sınırlayın

Tuz alımının büyük bir bölümünün, sofraya hiç eklenmeyen, paketli ve işlenmiş gıdalardan geldiği bilimsel çalışmalarla defalarca kanıtlandı.

İngiliz Kalp Vakfı (British Heart Foundation) Kıdemli Beslenme Uzmanı Victoria Taylor, bu durumu "Gizli tuz, birçok kişinin farkında olmadan en çok sodyumu aldığı kaynaktır. Ekmek, kahvaltılık gevrekler ve hazır soslar gibi ürünlerin etiketleri dikkatle incelenmeli" sözleriyle ifade etti.

Taylor, tüketicilerin etiket okuma alışkanlığı edinerek düşük sodyumlu alternatiflere yönelmesinin, genel alımı azaltmada atılacak en önemli adım olduğunu vurguladı.

2. Baharatlar İktidarı Ele Geçirdi: Tuzluğu Masadan Kaldırın

Yemeklere sonradan tuz ekleme alışkanlığının, günlük sodyum limitini aşmanın en kolay yollarından biri olduğu belirtildi.

Londra St George Hastanesi hekimlerinden ve Tuz ve Sağlık Eylemi (CASH) Başkanı Profesör Graham MacGregor, “Sofralarda tuzluk bulundurmamak basit ama son derece etkili bir önlemdir” dedi.

MacGregor, bu basit davranış değişikliğinin, bireylerin yiyeceklerin doğal tadına adapte olmasını sağladığını ifade etti.

ABD'deki Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'nun beslenme araştırmaları da, tuz yerine otlar, baharatlar, limon ve sarımsak gibi doğal tatlandırıcıların kullanılmasının, yemeğin lezzetinden ödün vermeden sodyum alımını önemli ölçüde azalttığını gösterdi.

3. Tadı Kademeli Değiştirme Yöntemi: Damak Zevkini Yeniden Ayarlayın

Ani ve sert tuz kesintileri yerine, uzmanlar yavaş ve kademeli bir azaltma stratejisini önerdi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporları, damak zevkinin tuza olan bağımlılığının 3 ila 4 hafta içinde yeni, daha düşük sodyumlu seviyelere adapte olabileceğini ortaya koydu.

Amerikan Kalp Derneği (AHA) Beslenme Komitesi üyesi Dr. Lawrence Appel, bu sürecin önemini, “Tuz tüketimini kademeli olarak düşürmek, bireyin lezzet algısını yeniden yapılandırır ve bu sağlıklı alışkanlığın kalıcı olmasını sağlar” sözleriyle açıkladı.

Bilimsel veriler, günlük tuz alımının 10 gramdan 5 grama düşürülmesinin, inme riskini %23'e, kardiyovasküler hastalık riskini ise %17'ye kadar azaltabildiğini kanıtladı.

Uzmanlar, özellikle çocukluk döneminde kazanılan tuzlu yeme alışkanlığının, yetişkinlikteki tansiyon değerlerini doğrudan etkilediğini de ekledi.