B12 vitamini (kobalamin) eksikliğinin uzun vadede sinir sistemi hasarına ve makrositik anemiye neden olduğu yaygın olarak bilinirken, uluslararası bilim camiası bu eksikliğin en belirgin fiziksel kanıtlarından birinin cilde yansıyan değişimler olduğuna dikkat çekti. Özellikle el ve ayakların üst kısımları, eklem yerleri ve ağız çevresinde görülen hiperpigmentasyon (ciltte koyulaşma), vücuttaki B12 depolarının kritik seviyelere indiğini haber eden önemli bir sinyal olarak kayıtlara geçti.

UZMANLAR HİPERPİGMENTASYONUN NEDENİNİ ARAŞTIRDI

Konuyla ilgili bilimsel yayınlarda yer verilen vaka çalışmaları ve incelemeler, B12 eksikliğinin çeşitli dermatolojik belirtilere yol açabildiğini ifade etti. Bu belirtiler arasında en dikkat çekeni ise cilt rengindeki koyulaşmaydı.

ABD'deki Mayo Clinic uzmanları, B12 eksikliğinin yorgunluk, kas zayıflığı, sinir hasarı ve anemi gibi semptomlara neden olabileceğini belirtirken, daha spesifik olarak ciltte solgunluk veya sarımsı bir renk değişimi görülebileceğini de ekledi. Ancak bazı bilimsel çalışmalar, daha az yaygın ancak çarpıcı bir belirti olan koyu renk değişimi üzerinde durdu.

İspanya merkezli hakemli bir dermatoloji dergisinde yayınlanan bir makalede, B12 eksikliği yaşayan hastalarda yaygın hiperpigmentasyon, dilde iltihaplanma (glossit) ve tırnak anormallikleri gibi deri belirtilerinin tanımlandığı bildirildi. Makalede, hiperpigmentasyonun en sık olarak el ve ayakların sırtında, kıvrım yerlerinde ve bazen tırnak, dil ve ağız mukozasında daha belirgin olduğu bilgisine yer verildi.

"TANI KONMADAN ÖNCE CİLTTE GÖRÜNEBİLİR"

Önde gelen önleyici tıp uzmanlarından, Dr. Ford Brewer, B12 vitamini eksikliğinin yaşlanma, bazı ilaçların kullanımı ve vejetaryen/vegan beslenme gibi faktörler nedeniyle giderek yaygınlaştığına vurgu yaptı. Dr. Brewer, B12 eksikliğinin sıklıkla gözden kaçırıldığına dikkat çekerken, özellikle cildin rengindeki bu tür değişikliklerin, nörolojik ve kan tablosu sorunları ortaya çıkmadan önce bile B12 depolarının boşaldığının fiziksel bir göstergesi olabileceğini kaydetti.

Bilim insanları, hiperpigmentasyonun kesin mekanizması üzerine araştırmalarını sürdürdü. En kabul gören hipotezlerden biri, B12 eksikliği olan hastalarda melanogenezi (cilt rengini belirleyen melanin üretimi) baskılayan indirgenmiş glutatyon (GSH) seviyelerinin azaldığı yönündeydi. Bu durum, melanin üretiminin artmasına ve dolayısıyla cildin koyulaşmasına yol açtığı öngörüldü.

Tıbbi literatürdeki raporlar, beslenmeye bağlı B12 eksikliğinin ilk belirtisi olarak hiperpigmentasyonun gözlemlendiği vakalara yer verdi. Bu koyulaşmanın, B12 takviyesine başlanmasının ardından genellikle birkaç hafta içinde geri dönüşümlü olduğu ve rengin normale döndüğü tespit edildi. Bu durum, ciltteki koyulaşmanın gerçekten de B12 eksikliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu güçlü bir şekilde destekledi.

Uluslararası sağlık otoriteleri, özellikle yorgunluk, unutkanlık ve uyuşma gibi klasik B12 eksikliği semptomlarının yanı sıra, ellerde, ayaklarda veya ağız çevresinde aniden başlayan ve nedeni açıklanamayan koyulaşmanın görüldüğü kişilerin vakit kaybetmeden bir uzmana başvurarak B12 seviyelerini kontrol ettirmeleri gerektiğini bildirdi.