AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ziyareti sonrası dönüş yolundayken basın mensuplarının sorularını yanıtlamıştı. Sorulara dair Medya ombudsmanı Faruk Bildirici’den X hesabı üzerinden, “Hem de soruların altında kimin o soruyu soracağı da yazıyordu. Türkiye saatiyle 22.10’du sorular geldiğinde. Bu soruları, tanık olmaları için iki gazeteci arkadaşımla daha Erdoğan ile sohbetin açıklanmasından saatler önce dün gece ve bu sabah erkenden paylaştım” iddiasında bulundu.

BEKİ: O DÖNEM BAŞBAKANLA MUHATAP OLAN GAZETECİLER BELLİ

Dün ise Erdoğan’ın başbakanlık döneminde basın danışmanlığı yapan Akif Beki, sipariş sorulara dair, kendi dönemini örnek göstererek, “Ben 2008 sonunda ayrıldım. 'Ne sorulacak, nasıl sorulacak' bu o akıldan hayalden geçecek bir şey değildi. Konu başlıkları da bellidir. O dönem başbakanla muhatap olan gazeteciler belli, nasıl olduğunu onlar da anlatabilirler” iddiasında bulundu.

"ERDOĞAN'IN BASIN DANIŞMANIYDI. KAĞIT TUTUŞTURUP 'BU SORULARI SORACAKSINIZ' DEDİLER"

Hüsnü Mahalli ise Beki’ye tepki göstererek, geçmiş dönemde yaşadığı bir anıyı örnek gösterdi. Mahalli, “Akif Beki, Erdoğan'ın basın danışmanıydı. Kağıt tutuşturup 'Bu soruları soracaksınız' dediler. Sıra bana gelince o soruyu sormadım, kafama göre soru sordum. Reklam arası Akif Beki bana bağırmaya başladı. Tabii ben de bağırıp çağırdım” dedi.

HAKAN: AKİF BEKİ’NİN MEDYA ÜZERİNDE ESTİRDİĞİ TERÖRÜ

Beki’ye ise yandaş kalem Ahmet Hakan, çok sert vurdu. Hakan, eski dönemde aynı olayların yaşandığını itiraf ederek “O dönemin tanıkları anlatsınlar bakalım Akif Beki’nin medya üzerinde estirdiği terörü. Hangi gazetecinin boğazını sıktı? Hangi gazetecileri işten attırdı? Akreditasyon uygulamasını nasıl başlattı? Gazetecilerin eline soru tutuşturmaya cüret etmiş, bunun dışına çıkana da bağırıp çağırarak had bildirmeye kalkmış Akif Beki, bugün çıkmış “Benim döneminde böyle bir şey olamazdı” falan diye atıp tutuyor” şeklinde konuştu.