Tarım sektörü, teknolojinin hızlı yükselişiyle tarihinin en büyük dönüşümlerinden birini yaşıdı. Yapay zekâ (YZ), tarımsal üretim süreçlerini yeniden şekillendirerek çiftçilere daha verimli, sürdürülebilir ve çevre dostu yöntemler sundu. Türk Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayın organı Türk Tarım Orman Dergisi’nde yer alan bir habere göre, yapay zekâ, tarımın her alanında kullanılma potansiyeliyle dikkat çekti. Bilimsel araştırmalar ve uluslararası uzmanların görüşleri, bu teknolojinin sadece verimliliği artırmakla kalmayıp, aynı zamanda küresel gıda güvenliği ve çevre koruma hedeflerine katkı sağlayabileceğini gösterdi.
YAPAY ZEKA TARIMDA NASIL KULLANILIYOR?
Yapay zeka, tarımda mahsul izlemeden bitki hastalıklarının tespitine, otonom sistemlerden ilaçlama süreçlerinin optimize edilmesine kadar geniş bir yelpazede kullanılıyor.
Örneğin, TÜBİTAK destekli bir projede, genç bir Türk mühendis ekibi, yapay zekâ ve bulut teknolojilerini kullanarak traktörleri otonom hale getirdi. Bu sistem, hasat sırasında yaşanan %8’lik verim kaybını sıfıra indirerek çiftçilerin maliyetlerini düşürüyor. Ayrıca, Bridgesoft’un kurucusu Bilgisayar Mühendisi Berkay Koçak tarafından geliştirilen yapay zekâ destekli ilaçlama makinesi, sadece tarladaki yabancı otları hedef alarak ilaç kullanımını %90’a varan oranda azaltıyor. Bu, hem çevresel kirliliği önlüyor hem de gıda güvenliğini artırıyor.
Uluslararası alanda da yapay zeka tarımda hızla benimseniyor. ABD’deki Purdue Üniversitesi’nden tarım teknolojileri uzmanı Prof. Dr. Jian Jin, yapay zekânın drone’lar ve sensörler aracılığıyla mahsul sağlığını izlemede devrim yarattığını belirtiyor. Jin, “YZ destekli sistemler, çiftçilere gerçek zamanlı veri sağlayarak sulama, gübreleme ve ilaçlama gibi süreçleri optimize ediyor. Bu, kaynak israfını azaltırken verimi artırıyor” dedi. Jin’in Frontiers in Plant Science dergisinde yayımlanan çalışması, YZ tabanlı görüntü tanıma sistemlerinin bitki hastalıklarını %95 doğrulukla tespit edebildiğini ortaya koydu.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN BİR FIRSAT
Yapay zekânın tarımdaki en büyük katkılarından biri, sürdürülebilirlik hedeflerine destek sağlaması.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 9,7 milyara ulaşması bekleniyor ve bu, gıda üretiminde %70’lik bir artış gerektiriyor. İngiltere’deki Rothamsted Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Sarah Kendrew, “Yapay zekâ, sınırlı kaynaklarla daha fazla üretim yapmamızı sağlayarak küresel gıda krizine karşı önemli bir araç olabilir” dedi. Kendrew’in 2024 tarihli bir makalesinde, YZ destekli hassas tarım tekniklerinin su kullanımını %30, pestisit kullanımını ise %50’ye kadar azalttığı belirtildi.
Ancak yapay zekânın tarımda kullanımı, etik ve teknik zorlukları da beraberinde getirdi. Yapay zekâ sistemlerinin veri güvenliği ve önyargı risklerine dikkat çekti. YZ algoritmaları, eksik veya önyargılı verilerle eğitilirse yanlış kararlar alabilir. Bu, tarımda hatalı uygulamalara yol açabilir. Ayrıca, teknolojinin yüksek maliyetleri, küçük ölçekli çiftçiler için erişim sorununu gündeme getirdi.
TARIMIN YENİ KAHRAMANI
Yapay zekâ, tarım sektörünü daha verimli, sürdürülebilir ve çevre dostu bir geleceğe taşıyor. Türkiye’deki yenilikçi projeler ve uluslararası araştırmalar, bu teknolojinin gıda güvenliği ve çevre koruma hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayabileceğini gösteriyor. Ancak, etik sorunlar ve erişim engelleri gibi zorlukların aşılması, yapay zekânın tarımdaki potansiyelini tam anlamıyla ortaya koyabilmesi için şart. Çiftliklerden sofralara uzanan bu yolculukta, yapay zekâ tarımın yeni kahramanı olmaya aday.