BM kararının getirdiği kapsamlı yaptırımların otomatik olarak geri döneceği anlamına geldi. Bu yaptırımlar, İran'a silah ambargosu, balistik füze teknolojisi kısıtlamaları, varlık dondurmaları, vize yasakları ve nükleer ilgili malzeme ithalatı yasağını içereceği bildirildi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu hamleyi "İran rejimine güçlü bir kaldıraç" olarak nitelendirirken, İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi, süreci "yasadışı ve haksız" olarak kınadı ve "ulusal haklarını korumak için uygun yanıt vereceğiz" dedi. Bu gelişme, İran'ın nükleer programındaki son ihlallere dayanıyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Başkanı Rafael Grossi'ye göre, Haziran 2025'te İsrail ve ABD'nin İran nükleer tesislerine düzenlediği 12 günlük saldırılardan sonra Tahran, müfettişlere tam erişimi engelledi.
IAEA raporları, İran'ın uranyum zenginleştirmesini %60 saflık seviyesine çıkardığını ve bu miktarın, daha fazla zenginleştirilirse altı nükleer silah için yeterli olduğunu belirtti. Grossi, "Seçici denetimler kabul edilemez; tesislere tam erişim şart" diyerek, İran'ın Bushehr nükleer santralinde sınırlı denetimlere izin verdiğini ancak ana siteler olan Fordow, Natanz ve Isfahan'a erişimin engellendiğini vurguladı.
Avrupa Üçlüsü (E3), bu ihlalleri "JCPOA'nın neredeyse tamamını ihlal eden kasıtlı bir tutum" olarak tanımladı ve snapback'in "uluslararası barış ve güvenliğe tehdit" olarak gördükleri programı frenlemek için zorunlu olduğunu savundu.
Yaptırımların yeniden uygulanması, İran ekonomisini derinden sarsacağı bildirildi.
Dünya Bankası ve IMF gibi kurumların araştırmalarına göre, önceki yaptırımlar (2012-2015) İran'ın GSYİH'sını %15-20 küçültmüş, petrol ihracatını yarıya indirmiş ve enflasyonu %40'lara çıkardı.
Araştırmacılar, bu seferki snapback'in benzer etkiler yaratacağını öngörüyor: Petrol ihracatı günde 1,7-1,9 milyon varilden 1 milyona düşebilir, bu da hükümet gelirlerini %50 azaltabildi.
Johns Hopkins Üniversitesi'nden Orta Doğu uzmanı Vali Nasr, "Yaptırımlar, rejimi zayıflatmak yerine, Devrim Muhafızları gibi kurumları güçlendiriyor ve orta sınıfı yoksullaştırıyor" dedi.
Gerçekten de, Human Rights Watch'un raporuna göre, önceki yaptırımlar ilaç ve tıbbi malzeme ithalatını engelleyerek halk sağlığını tehdit etti.
Benzer bir senaryo, nadir hastalıklar ve kanser hastalarını etkileyebilir. İran Ekonomi Araştırmaları Merkezi'nden Dr. Djavad Salehi-Isfahani, "Yaptırımlar, ithal girdilere bağımlı imalat sektöründe istihdamı %16 düşürdü; bu seferki daha yıkıcı olacak" diye belirtti.
Bilimsel araştırmalar, yaptırımların küresel etkilerini de ortaya koydu.
Federal Reserve'in bir çalışmasına göre, İran petrolünün piyasaya dönüşü bile fiyatları %13 düşürmüştü; yeniden yaptırımlar ise OPEC üyelerini (özellikle Körfez ülkelerini) %3,9 kayıpla vurabildi.
CEPR araştırmacıları, yaptırımların informal istihdamı artırarak eşitsizliği derinleştirdiğini gösteriyor: İran'da ithalata bağımlı sektörlerde çalışanlar, formal işlerden informal ekonomiye kaydı.
Ali Vaez (International Crisis Group), "Yaptırımlar, İran'ı izole ederken, Çin ve Rusya gibi müttefiklerle ticaretini artırıyor; bu, Batı'nın hedeflediği davranış değişikliğini engelliyor" dedi.
Nitekim, Rusya Dışişleri Bakanlığı, snapback'i "yasadışı" olarak kınadı ve altı aylık erteleme önerdi, ancak E3 bu teklifi veto edebilecek güçte.
İran, yaptırımlara karşı misilleme hazırlığında. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Esmaeil Baghaei, "Avrupa'nın yasal ve ahlaki temeli yok" derken, Tahran IAEA ile işbirliğini askıya almayı ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'ndan (NPT) çekilmeyi değerlendirdi.
Kazem Gharibabadi (İran Yardımcısı Dışişleri Bakanı), "Yaptırımlar, IAEA ile diyaloğu baltalayacak" uyarısında bulundu. Buna rağmen, Tahran diplomatik kapıyı açık tutuyor: Araghchi, "Ciddi müzakerelere hazırız" dedi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, tarafları "diplomatik çözüm"e çağırdı ve "yaptırımların insani etkilerini göz ardı etmeyin" mesajı verdi.
Uzmanlar, sürecin dünya ekonomisini etkileyeceğini vurguladı.
Brookings Enstitüsü'nden Suzanne Maloney, "Petrol fiyatları yükselebilir, Orta Doğu istikrarsızlaşır" dedi.
Felbermayr (CESifo), yaptırımların ticaret hacmini %20 azalttığını, ancak dolaylı olarak Çin'in İran petrolü alımını artırdığını belirtti.