Dünya çapında milyonlarca yaşlı bireyin yaşam kalitesini düşüren, yavaş ilerleyen bilişsel gerileme, yürüme bozuklukları ve denge kaybı gibi belirtilerin kökenine dair bilim dünyasından çığır açan bir açıklama geldi. Bugüne kadar genellikle yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu olarak etiketlenen bu şikayetlerin, aslında erken teşhisle durdurulabilen ve hatta kısmen geri döndürülebilen spesifik bir nörolojik bozukluğa, Normal Basınçlı Hidrosefali (NBH) hastalığına işaret ettiği belirlendi.

Uluslararası nörologlar, bu bulgunun yaşlanma sürecine ve nörodejeneratif hastalıkların tedavisine yönelik paradigmaları kökten değiştirebileceğini ifade etti.

BİLİMSEL VERİLERLE DESTEKLENEN GÖRÜŞ

Massachusetts General Hospital ve Harvard Tıp Okulu'ndan Nöroloji Profesörü Dr. Robert H. Shonkwiler, bu durumun Alzheimer ve diğer demans türlerinden ayrıştırılmasının kritik önem taşıdığını vurguladı.

Dr. Shonkwiler, geçen yıl yayımladığı bir çalışmada, demans teşhisi konulan hastaların yaklaşık %5 ila %10’unun aslında NBH olabileceğini gösteren veriler elde ettiklerini ifade etti.

NBH'de, beyin omurilik sıvısının (BOS) ventriküllerde birikmesi sonucu beynin yürüme ve bilişsel işlevlerden sorumlu bölgeleri üzerindeki baskının arttığını belirtti.

Columbia Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Bilişsel Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Elizabeth C. Davies ise, genellikle 60 yaş üzerindeki bireylerde görülen bu tablonun, üç ana belirti (Triad) ile karakterize olduğunu ifade etti.

Dr. Davies, bu belirtilerin bir araya geldiği durumlarda hızla manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yapılması ve BOS drenaj testi uygulanması gerektiğini dile getirdi.

Erken dönemde yapılan cerrahi bir müdahale olan ventriküloperitoneal şant yerleştirme işleminin, hastaların yürüme yeteneklerini kayda değer ölçüde iyileştirdiğini ve bilişsel fonksiyonlarını stabilize ettiğini kaydetti.

TEDAVİDE YENİ BİR UMUT KAPISI

Bu bulgular, yaşlılıkta görülen şikayetlere yaklaşımı temelden değiştirdi. Uzmanlar, "yaşlılığa bağlı unutkanlık" şeklinde basite indirgenen durumların, biyolojik bir mekanizma barındırdığı ve bu mekanizmanın tedaviye yanıt verebileceği gerçeğine odaklandı.

Oxford Üniversitesi'nden Nöroşirürji Araştırma Grubu Başkanı Dr. Alistair J. Blackwood, NBH'nin teşhisindeki en büyük zorluğun, semptomların sıklıkla yaşlanma veya diğer nörodejeneratif hastalıklarla örtüşmesi olduğunu açıkladı.

Dr. Blackwood, doğru teşhis konulmadan bu hastaların yıllarca gereksiz yere demans ilaçlarıyla tedavi edildiğini, oysa ki şant cerrahisi ile yaşam kalitelerinin hızla yükseltilebileceğini ifade etti. Özellikle yürüme bozukluğunun, Alzheimer veya Parkinson hastalığına göre NBH’de çok daha belirgin ve tedaviden sonra düzelme potansiyeli yüksek olduğunu gözlemlediklerini belirtti.

Bilim insanları, sağlık sistemlerine yönelik çağrıda bulunarak, yaşlı hastalarda görülen bu üç belirti kombinasyonuna karşı farkındalığın artırılması gerektiğini ve bu durumun yalnızca "yaşlılık" olarak geçiştirilmemesi gerektiğini kuvvetle vurguladı.