Bir süredir yayımlanmakta olan hangi “tarafta” ve kimlerin “Taraf”ı olduğu çıktığından beri, “mâlûm” bir gazete var. “Tarafı”: Türk ordusuna, komutanlarına, Atatürk’e ve milliyetçiliğe düşmanlık, PKK “yandaşlığı” . Bunu gizlemeye de çalışmıyorlar: Başyazarı Ahmet Altan ve Amerika’dan gönderilen “misyoner” Yasemin Çongar, Türk ordusu şehitler verirken, Kandil Dağı’na gittiler ve PKK eşkıyalarıyla boy boy poz verdiler, “düşmanlarla yattılar” ... Savaş halinde “düşmanlarla yatmanın-işbirliği yapmanın” cezası idamdır!
Ama demokrasi ve ifade özgürlüğü adına, bu ihanetler sineye çekiliyor!
Önceki gün 30 Ağustos Zafer Bayramı idi... Dün bütün gazeteler, bu bayramı baş sayfalarında, bazıları kerhen de olsa, “andılar” Ama Taraf gazetesinde bu büyük bayramın, değil coşkusu, haberi bile yoktu!
Anlaşılan, bugün kendilerinin de serbestçe köşe tutmalarına imkân veren bu tarihi olay, onlar için önemli değil! Çünkü bu zaferi Türk ordusu kazanmıştı, fakat onlar Türk ordusuna düşmandılar!
Her gün, her fırsatta, dedikodularla, Ergenekon iddialarıyla manşetlerinde, yerin dibine batırdıkları “orduya”, Nâzım Hikmet’in “Kurtuluş Destanından” dizeler yayımlayarak, hiç olmazsa yılda bir gün şükran borcu ödemek, hiç onların “erkekliğine” yakışır mı?
İhanetin belgesi olur mu? Oluyor işte; Taraf’ın 30 Ağustos 2008 sayısı “ihanetin” yaldızlı belgesi!
Gene komutanlara sataşma
Taraf’ın dünkü sayısında da “zafer” yoktu, ama komutanlara, devir-teslim törenlerinde yaptıkları anlamlı ve bütün vatanseverlere güven veren konuşmalara aşağılık sataşmalar, hatta saldırılar vardı...
Ama bu, Taraf’a has değildi, diğer malûm gazetelerde, Radikal, Sabah ve Yeni Şafak’ta yalaka yazarlar yeni komutanların verdikler mesajları “demokrasiye” aykırı buldular! Ucu iktidara dokunduğu için! Başka ülkelerde komutanlar böyle konuşmaz, komuta değişikliği haber bile olmaz diyorlar! Bir türlü anlamadılar, anlamak da istemiyorlar ki Türkiye’nin etrafını çepeçevre saran başka ülkelerde olmayan tehlikeler var ve bunların karşısında siyaset aciz kaldığında, son sigorta
Türk ordusu!
Önce, yeni Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, sonra da yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ Paşa’nın konuşmalarında, çok önemli unsurlar vardı. Konuşmaların üslubu ve muhtevası çok yüksek düzeyde idi! Ana asıl önemli olan, komutanlar üç ilkeyi vurguladılar; “Laiklik-ulus devlet-üniter devlet.”
Bugün üçü de içeriden ve dışarıdan tehdit altında!
Atatürk’ün, gençliğe ve orduya emanet ettiği “Birinci Cumhuriyet” i şimdiki iktidar muhafaza etmez, etmek istemezse, siyasiler de koruyamazsa ne olacak? “Taraftarlar” , istemeseler de, Türk milleti ordusuna güveniyor ve 30 Ağustos’ta güven tazeledi!
