İçinden geçtiğimiz çağ enformasyon savaşı çağı diye de biliniyor. Enformasyon savaşının iki boyutu vardır. Birinci boyutu düşman ordularının komuta kontrol sistemleri ve ülkelerin online sistemlerine yönelik olarak sürdürülen enformasyon savaşıdır. İkinci boyutu ise insanların beyinlerine yönelik olarak sürdürülen enformasyon savaşıdır. Bu ikinci tür enformasyon  savaşı sadece konvansiyonel savaşlar sırasında gerçekleşmez, barış dönemleri diye de anılan dönemlerde de devam eder. 
Üstelik sadece ülkeler arasında gerçekleşmez ülke içinde de gerçekleşir. Ülke içinde gerçekleşirken taraflardan birisinin arkasında genellikle bir dış güç bloku olur. 20. Yüzyılda gerçekleşen ideolojik savaştan çok daha kapsamlı bir savaştır enformasyon savaşı. Enformasyon savaşının ana karargahlarından birisi de düşünce kuruluşları, stratejik araştırma merkezleridir. Türkiye, son 12 yıldır, Annan Planı adlı KKTC’yi tasfiye planı uygulanmaya sokulduğundan bu yana enformasyon savaşının en kapsamlı yaşandığı ülkelerden birisidir. Türk Milleti bu enformasyon savaşı ile kendi menfaatlerini göremez, tanıyamaz ve kendi menfaatlerine ihanet eder hale getirilmeye çalışılmaktadır. Doğrusu sürdürülen enformasyon savaşı ile bu konuda ne yazık ki büyük mesafe almayı başarmıştır Türk Milletinin düşmanları.
Sürdürülen enformasyon savaşında 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Türk Milletinin menfaatlerini, yapılan enformasyon saldırıları, psikolojik operasyonlara karşı korumak amacı ile çalışmalarını sürdürmektedir. Söylenilen yalanları ortaya çıkarmak, kurulan tuzakları deşifre etmek ve Türk Milletinin milli menfaatlerini savunmak 21YYTE’nin amacıdır. 
Bu amaçla 21.YYTE çok boyutlu çalışmalar sürdürmektedir. 21.YYTE çevresinde çalışan 80 civarında akademisyen ve araştırmacı sürekli fikri üretimde bulunmaktadır. 21.YYTE bu fikri çalışmaları www.21yyte.org adlı kurumsal sitesinde, “21. Yüzyıl” adlı aylık dergisinde, “21. Yüzyılda Sosyal Bilimler” adlı üç aylık hakemli dergisinde ve “Milli Güvenlik ve Askeri Bilimler” adlı üç aylık hakemli dergisinde değerlendirmektedir. Bunları nasıl temin edebiliriz demeyin, çok kolay www.21yyte.org’dan abone olabilirsiniz. Enstitü ayrıca “Özel Raporlar” ile de kamuoyunu aydınlatmaktadır. 
21.YYTE bir süre önce sürekli eğitim merkezi bünyesinde “Strateji-Liderlik ve Jeopolitik Okulu” açarak sertifika programları başlatmıştır. Konularındaki seçkin uzmanlar tarafından, bazıları Türkiye’de ilk niteliği taşıyan konularda sertifika programları düzenlenmektedir. Örneğin, “Siyaset ve Devlet Yönetimi Sertifika Programı”, “İstihbarat ve İstihbarat Örgütleri Sertifika Programı” ,  “Strateji ve Yönetim Sertifika Programı”, “İstihbarat ve Yöntemleri Sertifika Programı” , “Terörizm ve Antiterörizm Sertifika Programı”  ve daha bir çok benzeri program Enstitümüz tarafından yürütülmektedir. Örneğin 22-23 Şubat 2014’te Ankara’da Cumartesi-Pazar günü “İstihbarat ve Yöntemleri Sertifika Programı”  yapılacaktır. Bu programda 1)İstihbaratın Bir Boyutu Olarak Kamu Diplomasisi ve Stratejik İletişim, 2)Açık Kaynak İstihbaratı ve Medya, 3)İstihbaratın Kalbi: Analiz Nedir ve Nasıl Yapılır?, 4)Psikolojik Savaş ve Enformasyon Savaşı, 5)Siber İstihbarat, 6)Biyografik İstihbarat, 7)Türk İstihbarat Tarihi ve MİT, 8)İnsan İstihbaratının İstihbarat İçindeki Yeri, 9)21. Yüzyılda Görüntü İstihbaratının Kazandığı Boyutlar, 10)Tartışma ve Değerlendirme. 
1-2 Mart 2014’te ise “Terörizm ve Antiterörizm Sertifika Programı-1” düzenlenecektir. Bu programda bulunan dersler ise şunlardır: 1)Terör ve Terörizmin Temellerine Giriş, 2)Düşük Yoğunluklu Çatışma, 3)Orta Doğu’da Bölgesel Nitelikli Bir Terör Örgütü: PKK, 4)Küresel Bir Terör Örgütü: El Kaide, 5)Avrupa’da Terör Örgütleri IRA-ETA-Kızıl Tugaylar, 6)Terörizm ve Çatışmaların Çözümlenmesi Yöntemleri, 7)Terörizm ve İstihbarat, 8)Kuzey Kafkasya’da Düşük Yoğunluklu Çatışma ve Rus Antiterörist Eylemleri, 9)Değerlendirme.
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nün amacı milli güvenlik kültürünü ve milli güvenlik bilincini bilgi merkezli geliştirmektir.