Bu aylarda, üst üste gündeme gelen seçimler; bölgemizdeki hareketliliğe, “siyasi” ağırlık da yüklüyor. Gerçekten de, ilk çırpıda akla gelen Türkiye, Cezayir, Kırım ve Makedonya’dan sonra şimdi de, Irak ve Mısır’da yapılacak seçimler heyecanla bekleniyor. 
İki gün sonra Irak’ta yapılacak milletvekili seçimlerinde; özellikle Kerkük ile ilgili Türkmenler açısından sıkıntı olacağına dair tedirginlik devam ediyor.
Bilindiği üzere, Irak genelinde toplam 328 milletvekilinden, Kerkük şehrine isabet eden kontenjan; 3’ü kadın olmak üzere 12 milletvekili ve Hıristiyanlara ayrılmış 1 milletvekili kotadan oluşuyor.
Açıklanan resmi kayıtlara göre seçmen sayısının 840 bin civarında olduğu bildiriliyor. 
Her şeyden önce, Irak seçimlerinde Kerkük’ün çok önemli bir konuma sahip olduğunu unutmamak gerekiyor.
Ne var ki, Saddam döneminde Kerkük’e getirilen 10 binlerce kişi ve 2003 yılında Amerika’nın Irak’ı işgalinden sonra Kürt grupları tarafından illegal nüfus kaydırmaları Kerkük’te demografik yapıyı değiştirmiş bulunuyor. 
Nitekim, bölge ile ilgili büyük bir uzmanlığa sahip olan değerli dostumuz Dr. Cüneyt Mengü, durumu özetle şöyle kritik ediyor;
“Daha önceki seçim sonuçları göz önünde bulundurulduğunda yapılacak bu seçimde; Kürt gruplarının kazanacağı milletvekili sayısının 5 ile 7 milletvekili olacağı, Arapların ise 3 ile 5’ini kazanacağını varsayarsak Türkmenler için de bu sayı, çok iyi organize oldukları takdirde ve de en iyi ihtimalle, 1 ile 3 milletvekiline denk düşecektir. 
Hali hazırda, Türkmenlerin 2 liste ve yaklaşık 45 aday ile birbirleriyle yarışacağı kesinleşmiş durumdadır. 
Türkmenler açısından bu seçimin Türkmen varlığının ortaya konulması ve en önemlisi de bir sınav mahiyetinde olduğu bilinmelidir. 
Yukarıda izah edilen rakamlar doğrultusunda 2 liste ve yaklaşık 45 adayın birbirleri ile ve ayrıca aynı listedeki adayların da birbirleri ile yarışa girmesinin doğru olmadığı, bazı kanaat önderlerinin fikir beyan etmelerinin yanı sıra birkaç STK’nın yayımladığı bildirilerden de anlaşılmaktadır. 
Türkmenler çok iyi organize oldukları takdirde, 70 bin ile 100 bin arasında seçmenin katılabileceği ihtimal dahilindedir. Her ne kadar 180 bin Türkmen sayısından söz edilse de önemli olan seçmenin sandık başına gelip oy kullanmasıdır.” 
Dr. Cüneyt Mengü’nün hatırlatması aslında soydaşlarımıza önemli bir uyarı da oluyor:
“2 liste arasındaki bu yarışın istenmeyen bir biçimde devam ettiğini varsayarsak adayların 30 binin altına düşmesi durumunda hiçbir adayın kazanamayacağı, ayrıca herhangi bir liste içinden başkan ve yardımcılarından sonra gelen herhangi bir adayın daha fazla oy alması durumunda başkanları da zor duruma düşecektir. 
Böyle bir yarışın zemini ve zamanı bu süreçte olmamalı, 2 listeden 4 erkek ve 2 hanım aday üzerinde fikir birliğine varılması uygun olacaktır. 
12 Nisan’da İstanbul’da yerleşik 5 sivil toplum örgütünün başkanlarının yanı sıra bazı kanaat önderlerinin katılımıyla istişare mahiyetinde yapılan toplantıda seçmen oylarının Irak Türkmen Cephesi yönünde kullanılması uygun görüldüğü biliniyor. 
Dr. Mengü, Kerkük’teki seçmenlerin oylarını aşağıdaki listelerdeki isimler üzerinde tercih yapmalarının uygun olacağı kanısına da varıyor:  
Liste 280: Kerkük Türkmen Cephesi: Öncelikle listeye isim yazılacaksa, ya Başkan Erşad Salihi ya da Hasan Turan.
Liste 282: Kerkük Türkmen İttifakı: Öncelikle listeye isim yazılacaksa, ya Başkan Turhan Müftü ya da Ammar Kahya
Bayanlar için Jale Neftçi ile Feyha Zeynel Abidin arasında tercih yapılmasının doğru olacağı kanısındayım.
Netice itibarıyla seçimden 3 Türkmen erkek ve 1 bayan arkadaşın kazanmasını temenni ediyorum.  
Baskı altında da olsa, hileli de olsa; seçimler istikbal için büyük işaretler veriyor.