Yüzde yüz darbe karşıtı olun... Yetmesin üstüne bir de FETÖ karşıtı kitap yazın... O da yetmesin, bütün yazılarınızda en ufak ima yoluyla dahi olsa Fetullah ve avaneleri lehine tek bir söz dahi olmasın...

Yine de tutuklanmayacağınıza dair garantiniz yok...

Çıkar biri, "bu adam FETÖCÜ" diyen isimsiz bir mektup yazar, bir bakmışsın ki sabahın ilk ışıkları vurduğunda kapı çalınıyor.

 Ne var?

Arama var..

Niye?

Hakkınızda ihbar var...

Haydi içeri...

Peki, ne zaman savcıyı görüp de haklı olduğumu anlatacağım? O da belli değil... O kadar çok adam tutuklanmış ki... Şansına küsüp sıranı bekleyeceksin...

Hayatınız, yaşam kaliteniz kimsenin umurunda değil.

Çünkü bu devlet iyi yönetilmiyor...

Bakın eski istihbaratçı Hanefi Avcı ne diyor: "Asla FETÖ'cü olmadığına emin olduğunuz insanlar hakkında bile işlem yapılıyor. Bu bakış değişmeli."

Buradan ne sonuç çıkıyor?..

Genelleyicilik, ilkesizlik, tutarsızlık almış başını gidiyor demektir. Başka bir ifade ile "kim kime dumduma" dedikleri şey...

Bu arada olmuş bitmiş yaşanmış gerçeklikler var.

Özellikle bizim mahallede. Bizim mahallede, geçmişi Fetullah övgüsüyle dolu insanlar, yazar-çizerler, genel yayın yönetmenleri şimdilerde döktürüyor. Onları kimse açığa almıyor. "Bu ne dönüş, nasıl kıvırtma arkadaş" denmiyor. Sanki yıllardır FETÖ ile mücadele eden biz değil de bunlardı... Hepimizi geride bıraktılar... En iyisini onlar biliyor. En çok bunlar mücadeleci... Bu tipleri görünce kendinizden şüphe duyarsınız... Hâlbuki daha düne kadar "Fetullah Hoca" denildi mi ağızları açık kalıyordu..

 Hükümet "bir" diyorsa bunlar abartıyor "beş" diye yazıyordu... Şimdi aynı adamlar, bizim gazetenin yazarlarından bazıları iftira ile gözaltına alınınca gene suyun üstünden yürüyüp, iftirayı destekleyen haber ve yorumlar yaptı.

Benim ülkemde neden hukukun üstünlüğü yerine, yönetenlerin üstünlüğü, seçilmişlerin egemenliği öne çıkıyor anladınız mı? Çünkü kraldan çok kralcılar var... Bu kraldan çok kralcı olanlar, hukukun üstünlüğünü hiç mi hiç önemsemiyor. Onlar, birer militan edasıyla efendilerine yalakalık ediyor...

Mesela yönetenler, "Fetullah Hoca iyidir" mi diyor... Bunlar başlıyor "iyinin de iyisi. Öyle iyi ki..." diye... Aradan zaman geçer bu defa hükümet, "O hoca değil FETÖ'dür... Darbecidir. Ülkemizi devletimizi ele geçirmek istiyor..." dedi diyelim. Bu defa berikiler başlar FETÖ'nün ne kadar hain, darbeci olduğunu anlatmaya...

Onlarla aramızdaki fark şudur: Biz, dün neysek bugün de aynısını söylüyoruz. Onlar, hükümet ne yana dönerse ve nasıl tavır koyarsa o yana dönüyor ve kendileriyle tezat yaşıyorlar.

Onlar, dün FETÖ'cüydü... Biz, dün de bugün de Milliyetçiyiz... Cemaatlere bakışımız bu zaviyeden... Değişmedi...

Burada sorun ne biliyor musunuz? Dün alenen FETÖ'cü olduğu yazdıklarıyla net bir biçimde belli olanlara kimse dokunmuyor. Ancak dün de bugün de tek bir kelime FETÖ'ye olumlu bir şey yazmamış, hatta tam tersine, ülkenin içine sürüklendiği durumu önceden görüp anlatan kitap yazmış insanlar gözaltına alınıp sorgulanıyor...