Kâinat kitabı...

Her yıl "Kütüphane Haftası" dolayısıyla "kitap, kütüphane ve kitapseverler"le ilgili yazılar yazmaya çalışıyorum. Bu yıl da "kâinat kitabı" üzerinde duralım istiyorum, ne dersiniz...

Bana sorarsanız kitap denilince sadece el ile tutulan, göz ile okunan eserler hatıra gelmemeli. Gören göz ve okuyan dil için kâinat da başlı başına bir kitaptır. Aynı toprakta yetiştiği halde renkleri farklı farklı olan çiçeklere yahut her biri ayrı bir tat ve renkte olan meyvelere bakıp da tabiatta Allah'ın yüce kudretini görmemek mümkün mü?

 Büyük Türk şairi Bâkî bakın ne diyor:

"İbret gözüyle berg-i dırahtân-ı sebze bak

                Hüşyâr olana her varakı bir cerîdedir."

(İbret gözüyle ağaçların yeşil yapraklarına bak, akıl sahibi olanlar için her yaprak bir kitaptır.)

Aslında bağa, bahçeye, yeşil ağaçlara hepimiz bakıyoruz. Ama orada kitap filan göremiyoruz. Çünkü ibret gözüyle bakamıyoruz. Bir damla gül suyunda bir gül bahçesi görebilecek gözler ancak kâinat kitabını okuyabilir. Nâbî'nin dediği gibi kâinat kitabı, Hakk'ın sırlarını kalemle veya sözle ifade etmiyor. Dolayısıyla onu görüp okuyabilmek için ten gözü değil, can gözü gerekir:

"Sevâd-ı mümkinât âsâr-ı sun'ı bî-suhan söyler

Kitâb-ı kâinât esrâr-ı Hakkı bî-dehen söyler."

Kâinat kitabı ile ilgili Lâmiî de bir beytinde şöyle diyor:

"Nazar-ı hûşyâra her yaprak

                Defter-i sırr-ı Hakdurur mutlak."

Bilindiği üzere akıl "meâd" ve "meâş" olmak üzere iki kısımdır. Akl-ı meâş; dünya işlerini, akl-ı meâd da uhrevî işleri idrak eder. Nasıl tek kanatla kuş uçamazsa sadece dünyevî yahut sadece uhrevî akıl da insanı hedefe ulaştıramaz. Kurtuluşumuz hem dünya kitabını hem de kâinat kitabını okuyup anlayabilmemize bağlıdır...

Konumuzla ilgili bir başka beyit de şöyledir:

"Eşcâr egerçi her varakı bir kitâbdır

İdrâki olmayana cihân bir varak değil."

(Ağaçların her yaprağı bir kitap olsa da, idraki olmayanlar için koca cihan bir mânâ ifade etmez.)

Görülüyor ki "akl-ı meâd" sâhipleri her yaprağı ayrı bir kitap olarak algılarken metafizik gerçekleri idrak edemeyenler nazarında, sırlarla dolu kâinat bile hiçbir mânâ ifade etmemektedir.

Kısacası; kâinat da bir kitaptır. Ancak, onu okuyabilmek için can gözüyle bakmak gerekiyor. Bunu başarabilirsek değil kâinat, bir zerre bile bizi Hakk'a götürebilir. Şâir ne güzel ifade etmiş değil mi?..

"Varlığın bilme ne hâcet küre-i âlem ile

                Yeter isbâtına yaratdığı bir zerre bile."

                                                       (Şinâsî)

Kitapların iktidar olduğu bir ülke temennisiyle...

 

Yazarın Diğer Yazıları