Savaş ve barış

                İnsanlık tarihi incelendiğinde büyük bir kısmının savaş tarihi olduğu görülür. Bazen kadın, bazen toprak, bazen yer altı ve yer üstü zenginlikleri bazen de liderlerin şahsî kaprisleri yüzünden yapılan bu kaba kuvvet gösterisi medeniyetle ters orantılıdır. Yani insanlık medenîleştikçe savaştan uzaklaşır. Dolayısıyla, 21. yüzyılda hâlâ savaş yapmanın yamyamlıktan öte bir anlam taşımadığını söylemeye gerek yok.

                Hangi maksatla yapılırsa yapılsın savaş insanlığa ve medeniyete ihanettir. Yıllar yılı iğne ile kuyu kazarcasına alın teri ve göz nuruyla ulaşılan uygarlığı birkaç saat içinde yerle bir etmek, hele hele masum halkın kanını dökmek insanlıkla bağdaşmaz.

                Savaş ölümdür, yıkımdır. Kaybeden için olduğu kadar kazanan için de ıstırap kaynağıdır. Değil midir ki savaşta ölenler, yaralananlar, sakat kalanlar, aç-susuz bulaşıcı hastalığın pençesinde inleyenler, yurdunu yuvasını terk ederek mülteci durumuna düşenler insanlık ailesinin bir ferdidir; hangi cepheden, hangi ırk ve dinden olursa olsun yaşanan bu olumsuzluklar vicdan sahibi herkesin yüreğini kanatacaktır. İnsanlığın uzayı fethe çıktığı bir asırda modern uçaklarla halkın üstüne bomba yağdırarak masum insanların kanına girmenin insanlıkla, medenilikle uzaktan yakından bir ilgisi olamaz.

                Medeniyet biraz da insana verilen değerle ölçülür. Diğer bir ifade ile biz medeniyeti insanın yüceliğinin idrak edilmesine borçluyuz. Dünyanın, insanların refahı için yaratıldığı gerçeği anlaşıldıkça medeniyet gelişmiştir. Binaenaleyh, bütün dünya bir damla insan kanının yere damlamasına değmez. Yırtıcı hayvanlar bile hemcinslerine zarar vermezken insanların birbirinin kanına girmesi ilkellik değil de nedir?..

Şark dünyasının büyük düşünürü Şirazlı Sâdî "Bostan" adlı Farsça eserinde şöyle der:

"Be-merdî ki mülk-i ser-â-ser zemîn//Ne rîzed ki hûnî çeked ber-zemîn"

(Mertlik üzerine yemin olsun ki bir uçtan bir uca yeryüzünün saltanatı yere bir damla kan akıtmağa değmez.)

Dün, George W. Bush''un Irak''ta, Beşar Esad''ın Suriye''de (kendi halkına) yaptığını bugün Vladimir Putin Ukrayna''da yapıyor. Ve Batı, işi ağırdan alıyor, Doğu''dan ise hiç ses yok.

                Eflatun: "İnsan her şeyin kutsalı olduğu gibi en kötüsüdür de" der. Bu sözü geriye doğru götürerek Hz. Âdem''in iki oğlundan Hâbil''in "kutsal"ı, kardeşini öldüren Kâbil''in de "kötülük"ü temsil ettiğini söyleyebiliriz. Yani ne için olursa olsun, kan dökücüler şeklen insan olsalar bile rûhen ne idüğü belirsiz bukalemun yaratıklardır.

                Yeryüzü sofrası herkese yetecek kadar zengindir. Ve her ferdin rızkı da ezelde takdir edilmiştir. Aç gözlülük yaparak güçsüzün eline vurup ekmeğini yağma edenler bilmelidirler ki mazlumların âhı er-geç zalimlerin ocaklarını söndürecektir.

Şâir doğru söylüyor:

             "Kemâl-i  akl olanlar âhı  almaz //Ki zîrâ mazlûm âhı yerde kalmaz."

                (Aklı olgunluğa erişmiş olan kişiler âh almaz, zira onlar bilirler ki mazlumun âhı yerde kalmaz.)

                Kısacası; savaş yıkmaktır, barışsa yapmak... Yıkmaya ne var, iş yapmakta. Herkes yıkabilir ama yapmak zordur. O, şer kişinin değil, er kişinin kârıdır.

////////////////////////////

                ACZİMİN GİRYESİ:

 

 ŞER KİŞİLER

                "Savaş, macerâperest şer kişilerin işidir

 Barış  ise  hakperest  er  kişilerin işidir."

                                              (Li-müellifihi)

Yazarın Diğer Yazıları