Mahalli seçimler, şüphesiz ki, kimsenin tahmin etmediği bir şekilde sonuçlandı. Kazanmayı bekleyenler dahi oy oranına şaşırdı. Seçimin kaybedenleri beklemedikleri kadar büyük yenilgiler aldı. Tartışmasız çok uzun süredir, sonucu bakımından en şaşırtıcı seçim bu seçim oldu.

Heyecanını kaybeden seçmenin heyecanı geri geldi.

Siyaset yeniden canlandı. Yeniçağ Gazetesi’nin dünkü manşetinde yazdığı gibi, siyasette kartların yeniden karılacağı bir dönem başladı.

Siyasal iktidara büyük bir ikaz verildi.

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi altında tek kişilik yönetimi meşrulaştıran, seçmeni başkasını seçerse o başkanı çalıştırmayacağı şeklinde tehdit eden iktidarın devlet ve siyasal iktidarı bütünleştirerek her şeyi yapabileceği özgüveni artık kırıldı.

Tüm siyasi sonuçlar ve yorumlar bir yana, yalnızca bu açıdan şunu rahatlıkla söyleyebiliriz:

İktidarı, “oy vermeyene hizmet yok” gibi söylemlere getirecek kadar alenileşen parti devleti anlayışına karşı seçmen demokrasiyi kullanarak cevap verdi ve hizmet almanın hakkı olduğunu iktidara bildirdi.

Memnuniyetsizliğini en güzel etkili şekilde -sandıkta- dile getirdi.

Muhalif görüşler için itiraz ve hak arama hürriyetlerinin kullanımının yansıması olan bu seçim sonuçlarının önümüzdeki süreçte de devam etmesi muhtemel.

Ayrıca, siyasal muhalefet büyük bir şans elde etti. Önümüzdeki seçimsiz geçecek en az dört yıl için kendini görünür kılmak adına büyük bir güç yakaladı.

Bugünün siyasi muhalefetinin yarının siyasi iktidarı olması ihtimalinin canlanması, bu uğurda seçmeni memnun etme çabası, şüphesiz ki en çok bu halka yarayacaktır.

Bugünün iktidarında da yarının muhalefeti olma endişesinin oluşması, merkezî yönetime de görevini hatırlatacak, haftalardır bakanlıkları ve üst kademe yönetimleri bırakarak sahaya inen bürokratların görevlerine odaklanmalarını sağlayacak, bundan da faydalanan yine halk olacaktır.

Kuvvetler ayrılığının dikey boyutu açısından etkili olacak bu seçim sonucu, yerel yönetimlerin merkezden ayrı varlığını daha da görünür kılacak.

Bu yazdıklarım, tartışmasız, iktidardaki partilere oy veren seçmen için de bir avantaj olacak.

Hizmet yarışı, seçmene yaracak.

Bu açıdan seçimin gerçek kazananı, önümüzdeki süreçte halk olacak.