Yunan'a verilen ders!

Hain darbe girişiminin  yarattığı cinnet ortamından  birazcık dışarı çıkıp, hoş şeyler  yazıp sizlere  okutayım deseem... Kendi kendimizi kandırmanın manası yok!.. İngiliz anahtarı ile sıkıştırıldık malum gündeme... Yinede azmettim. 1-2 günlük de olsa sizlere darbe gündemi dışında bir haber yazısı sunmak için çok uğraştım. Ve sonunda  Haziran ayı başında Ankara'da gizlice gerçekleşen  çok kritik bir toplantının tutanaklarına ulaştım. Ha!.. Aşağıda okuyacağınız satırlar  sizi malum gündemden kopartıp çok mu mutlu eder?.. Satırların yazarı olarak en azından yüzde 50'ye yüzde 50 derim.

Tarih; 2 Haziran 2016, günlerden Perşembe. 

Yer; CHP Genel Merkezi/Ankara.

Toplantının  gerçekleştiği saat dilimi; 15:30-17:30

Toplantı gerekçesi ve gündemi;

Binali Yıldırım'ın, Yunan işgali altındaki İzmir/Koyun Adası'na pasaportla girdiği haberi 24 Mayıs 2016 tarihli Yeniçağ Gazetesi'nde  patlar. "Türk Topraklarına Pasaportla Giren Başbakan" başlıklı haberde konuyla ilgili belge ve bilgilere de yer verilmiştir.  Ne hikmettir ki (!) Binali Yıldırım ve AKP Hükümeti bu skandal durum karşısında her zaman olduğu gibi sessiz kalmıştır... Fakat,  Türk topraklarının  işgaline ilişkin belgeleri ile yıllardır yaptığımız yayınlar  ve son gelişme  Yunanistan Hükümetindeki sıkıntıyı arttırmıştır. Homurtular Ankara'daki Yunanistan Büyükelçiliğine de yansımıştır. CHP Milletvekilleri ve Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan ve Öztürk Yılmaz'ın adalarımızın işgal edilmesini sert bir şekilde eleştirmeleri üzerine rahatsızlığı iyice artan   Yunan Hükümeti, bu sıkıntısını  CHP Genel Başkanın Kemal Kılıçdaroğlu'na  iletmek üzere Ankara'daki Büyükelçisini görevlendirir.

Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Kyriakos Loukakis, Kılıçdaroğlu ile görüşmek isteğini iletir. Görüşme talebi CHP'nin Dış İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz'a yönlendirilir. Randevu verilir. Görüşmeye, konunun uzmanı ve bilirkişi sıfatıyla, Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Ümit Yalım da davet edilir. CHP Genel Merkezi'nde, yapılan görüşmeye, Öztürk Yılmaz, Ümit Yalım, Yunan Büyükelçi Kyriakos Loukakis ve beraberinde getirdiği Elçilik Müsteşarı katılır. Toplantı o kadar hararetli geçer ki, bazen Ümit Yalım'ın yükselen sesi CHP koridorlarını çınlatır. Ümit Yalım'ın bir çanta dolusu getirdiği belge ve haritalar karşısında Yunan heyeti dilini yutmuşçasına sessiz kalmıştır.

Şimdi,tutanaklar konuşsun;

Güncel konuların görüşülmesini müteakiben Yunan Büyükelçi Loukakis, "Ege'de gerilimin arttığını" söyleyerek konuya girer. Öztürk Yılmaz,"kendisinin siyasetçi olduğunu belirterek, konunun uzmanı Ümit Yalım'dır"der ve sözü Yalım'a bırakır. Yalım, Büyükelçi Loukakis'e, "Yunan Savunma Bakanı Kammenos, işgal edilen 17 ada ve 1 kayalığın Yunanistan'a ait olduğunu ve 12 ada grubunun içinde bulunduğunu iddia ediyor, siz de aynı fikirde misiniz" sorusunu yöneltir. Loukakis, aynı fikirde olduğunu söyleyince Yalım tarafından Loukakis'e, İngiliz ve Amerikan haritalarını içeren dosya sunulur. Loukakis'e 1939 ve 1943 tarihli İngiliz haritaları ile 1951 ve 1957 tarihli Amerikan haritaları gösterilerek, anılan haritalarda Yunanistan'ın işgal ettiği 17 ada ve 1 kayalığın, 12 ada deniz sınırının dışında ve Türkiye Cumhuriyeti'ne ait olduğunun açık bir şekilde gösterildiği belirtilir. Ayrıca, işgal edilen adaların 1923 Lozan Antlaşması ile Yunanistan'a verilen ve 1947 Paris Antlaşması ile Yunanistan'a devredilen adalar arasında olmadığı da ifade edilir.

Bu da Yunan Büyükelçiye sunulan belgeler;

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Daha tartışmanın başında afallayan Loukakis, "Bizde de haritalar var, bizim Büyükelçiliğe gelin size gösterelim" diyerek yediği golü çıkarmaya, işi geçiştirmeye çalışır. Bu durum üzerine Ümit Yalım, "Sunumu yapılan haritaların resmi belge niteliğinde olduğu, İngiliz haritalarının Lozan Antlaşması'na taraf olan İngiltere tarafından, Amerikan haritalarının ise Paris Antlaşmasına taraf olan Amerika tarafından çizildiği" ifade eder. Ayrıca, Lozan Antlaşması'nın 15. maddesine ekli 2 numaralı haritada da, 12 ada, Rodos ve Meis olmak üzere İtalya'ya verilen toplam 14 adanın isimlerinin altının kırmızı renk ile çizildiği, anılan adaların 1947 Paris Antlaşması ile Yunanistan'a devredildiği ve devredilen adalar arasında, işgal edilen 17 ada ve 1 kayalığın bulunmadığı belirtilir. Loukakis, kendisine sunulan somut belge ve bilgiler karşısında savunma bile yapmamış/yapamamış, sessiz kalmak suretiyle işgali kabul etmek zorunda kalmıştır. Büyükelçi Loukakis, işgal edilen adaların Yunanistan'a ait olduğunu ispat edemeyince, Yunan Elçilik Müsteşarı söze girer ve  "Türkiye'nin 3 milin ötesindeki adalar üzerinde egemenlik hakkının bulunmadığını" iddia eder. Bu iddia üzerine Ümit Yalım, "Türkiye'nin, Lozan Antlaşması'nın 16. maddesi ile 3 milin ötesindeki egemenlik haklarından vazgeçmediğini ve daha sonra İtalya ile 4 Ocak 1932'de yapılan Sözleşme ile 3 milin ötesinde bulunan adalar üzerindeki egemenlik haklarının somut olarak belirlendiğini"  ortaya koyar.

*Merakla takip edeceğinizden eminim. Arkası yarın...

Yazarın Diğer Yazıları