Bir millet tarihten böyle siliniyor!

Dindar isen  “Dogmatik düşünceye sahip bir insansın!” yani, sen özgür değilsin.  “Vatan, millet, devlet!”  diyorsan, ırkçı, faşist, Turancı, bütün bunlar değilse bile, milliyetçisin, yani yine  “fikir özgürlüğü”  makamına ulaşamamışsın.
“Büyüklere saygı, küçüklere sevgi”  diyor, annen-baban odaya girdiğinde ayağa kalkıyor, dolmuşta metroda büyüklerine yer veriyor, dinî bayramlarda ziyaretler yapıp el öpüyor, harçlık alıp veriyorsan yine bireysel özgürlüğe kavuşamamış,  “gelenekçi”  bir kişiliğin var demektir. Türkü, ilâhi, Mehter dinleyip horon tepip zeybek oynuyorsan senden özgür bir birey olmaz çünkü sen opera bilmiyor, bale yapmıyor, genç isen pop, orta yaşlı isen senfoni dinlemiyor, bunlardan anlamıyorsun.
Yoksulların boğazına yılda iki gram et giren Kurbanı savunuyorsan çirkinsin, tutucusun, gericisin, yılbaşlarında kesilen on milyonlarca hindiyi gündem etmiyor, kalkıp boğa güreşi seyretmeye İspanya’ya gidiyorsan sevimli ve yakışıklısın.
Devletin TÜPRAŞ’ı, TELEKOM’u iki üç yıllık kârları karşılığı daha dün devletimi yıkmak ve milletimi yok etmek isteyenlere satılmasın devletimde kalsın, milletimin malı olmaya devam etsin diyor ve vatan toprağının satılmasını içine sindiremiyor, her apartman altında açılan ev kiliseler için,  “Ne oluyor, milletçe din mi değiştiriyoruz?”  diye soruyorsan sen hiç ama hiç  “inanç ve ekonomik akıl”  bakımından  “özgür bir birey” değilsin, yani  “kişiliğin gelişmemiş!”
Başını örtüyorsan tutucu ve karanlık geçmişin göbeğini açıyorsan hür düşünceye sahip aydınlık geleceğin insanısın. İçiyor ve flört ediyor, nikâhsız yaşamayı modernlik görüyor özendiriyorsan özgür bir birey,  “İçki bütün kötülüklerin anasıdır!” diyor,  “Nikâhta keramet vardır”  düşüncesini taşıyorsan çağın dışında ve bireysel özgürlüğün çook uzağındasın. Bölgede ABD’yi istemeyen İran’a yakınsan zâten gericisin amma BM ve bütün dünyaya rağmen atom, nükleer silah üretmiş, Arz-i Mev’ud gereği Türk yurdunda gözü ve niyeti olan İsrail’e meftunsan özgürlükten yanasın. Ne varsa Avrupa’da ve AB’de var diyorsan özgürlükçü ve çağdaş, Tük dünyası ve İslâm coğrafyası diyorsan gelenekçi, gerici, fundamantelist ve Ortaçağ’cısın.
Papazın cübbesine saygı duyacak imamın sarığına gıcık olacaksın.
Namaz kılıyorsan gerici ve tehlikeli, yoga yapıyorsan ilerici ve faydalısın. Nakşibendi yahut Kadiri isen çağdışı, gerici yani ne kadar kötü şey varsa o, Mason yahut Moon isen aydınlık kafalı, özgür, çağdaş, ilerici yani ne kadar iyi şey varsa osun. Lokantanın münasip bir yerinde vakti geçmekte olan namazını kılıyorsan sen rejimi değiştirmek için art niyetli bir potansiyel tehlikesin amma aynı lokantanın tuvaletinde esrar çekiyorsan o kadar tehlikeli değilsin. Sakal bırakacaksan bile Che sakalı bırakacaksın Hacı Bektaşi Velî sakalı değil, yoksa sen özgür bir birey olamazsın, haberin olsun. Kur’an ve Hadis okursan karanlık, Das Capital yahut Liberal Ekonomi okursan aydınlıksın!
Muteber ve aydın düşünceli isen Yunan’a kardeş diyeceksin Araba hain!
Para ve mevkî kazanmakta ölçün ne pahasına olursa olsun başarmak ve rakiplerini bütün imkânları kullanarak geride bırakmak ise çağdaşsın amma aynı bahiste ölçün helâl ve haram ise kusura bakma sen çağın çok gerisinde kalmışsın.
Tarihinle övünüyorsan ayıp ediyorsun, tutucu ve gericisin, bizi utandırıyorsun. Atalarım göçebe, Osmanlı emperyalistti diyor diyebiliyorsan hür fikirli ve aydın birisin, göğsümüzü kabartıyorsun!
Bölücüye söz hakkı tanıyorsan özgürlükçü,  “Mehmetçik de haklı olabilir, bir de onu dinlesek!”  dedin mi, demokrasi düşmanı, darbeci birisin.
Lafı fazla uzatmaya gerek yok mesele herhalde anlaşılmıştır.
Yaldızlı “söylemler”  ve  “tuzak kavramlar”  kullanılarak Çanakkale ve Sakarya’da varılamayan hedefe işte böyle varılıyor, bir millet bu topraklardan işte böyle siliniyor...
Ve işin içinde sen, ben, hepimiz ve bütün kurumlar var, varız..

Yazarın Diğer Yazıları