Avustralya’nın Queensland eyaletinde, bilim dünyasını heyecanlandıran bir keşif yapıldı. Ülkenin ilk uzun boyunlu deniz sürüngeni olan elasmosaur fosili, kafası hâlâ vücuduna bağlı halde ortaya çıkarıldı. Yaklaşık 100 milyon yıl öncesine tarihlenen bu yavru elasmosaur fosili, Kretase döneminde yaşamış deniz canlılarının evrimi ve yaşam biçimleri hakkında yeni bilgiler sundu.

Queensland Müzesi paleontologları tarafından bulunan fosil, bilim insanlarının “deniz paleontolojisinin Rosetta Taşı” olarak nitelendirdiği bir buluntu olarak öne çıkıyor.

Fosili batı Queensland’in kurak arazilerinde keşfeden Cassandra Prince, amatör bir paleontolog olarak tarihe geçti.

Queensland Müzesi’nin paleontoloji bölümü kıdemli küratörü Dr. Espen Knutsen, “Bu fosili gördüğümüzde adeta büyülenmiştik. Kafası ve vücudu bir arada bulunan bir elasmosaur fosili, Kretase dönemi Avustralya’sındaki uzun boyunlu plesiosaur türlerinin çeşitliliğini ve evrimini anlamak için bir anahtar niteliğinde” diyerek buluntunun önemini vurguladı.

Elasmosaur’lar, 145.5 ila 65.5 milyon yıl önceki Kretase döneminde okyanuslarda yüzen ve dinozorlarla aynı çağda var olan plesiosaur ailesine ait deniz sürüngenleriydi.

Uzun boyunları, geniş yüzgeçleri, küçük kuyrukları ve büyük gövdeleriyle dikkat çeken bu canlılar, Avustralya’nın o dönemde geniş, sığ bir denizle kaplı olan iç kesimlerinde yaşıyordu.

Bulunan yavru elasmosaurun yaklaşık 6 metre uzunluğunda olduğu ve henüz tam büyümemiş olduğu tahmin ediliyor. Yetişkin elasmosaurların ise 13 metreye kadar ulaşabildiği biliniyor.

Queensland Müzesi paleontoloji araştırma görevlisi Christina Chiotakis, “Bu canlılar gerçekten çok tuhaf hayvanlardı. Uzun boyunları ve yüzgeçleriyle adeta bir deniz yılanını andırıyorlardı” diyerek elasmosaurların eşsiz anatomisine dikkat çekti.

Fosilin vücudunun arka yarısının eksik olması, bilim insanlarını ilginç bir teoriye yöneltti.

Dr. Knutsen, fosilin bir kronosaur tarafından parçalanmış olabileceğini ve bu saldırının hayvanın hızla denizin dibine batmasına neden olmuş olabileceğini belirtti.

Araştırma ekibi, elasmosaurun diyeti ve yaşam alanı hakkında daha fazla bilgi edinmek için kafatasını bilgisayarlı tomografi (BT) taramasına tabi tutmayı ve dişlerinin kimyasal analizini yapmayı planladı. Bu analizler, sürüngenin göç alışkanlıklarını ve Eromanga Denizi’ndeki ekolojik rolünü aydınlatabilir.Uluslararası uzmanlar da bu keşfe büyük ilgi gösterdi.

ABD’deki Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nden paleontolog Dr. Hans-Dieter Sues, “Bu fosil, elasmosaur türlerinin anatomisi ve yaşam biçimleri hakkında yeni ipuçları sunuyor. Özellikle kafatasının korunmuş olması, bu türün beslenme alışkanlıklarını anlamak için eşsiz bir fırsat” dedi.

İngiltere’deki Bristol Üniversitesi’nden deniz paleontolojisi uzmanı Prof. Michael Benton ise, “Avustralya, deniz sürüngenleri fosilleri açısından bir hazine. Bu buluntu, Kretase dönemindeki okyanus ekosistemlerinin karmaşıklığını anlamamıza yardımcı olacak” yorumunda bulundu.

Queensland Müzesi CEO’su Dr. Jim Thompson, fosilin bilimsel ve kültürel önemine vurgu yaparak, “Bu keşif, Dünya’nın evrimsel tarihine dair büyüleyici bir hikâye anlatıyor. Elasmosaurun biyodinamiği, hareket kabiliyeti ve yaşadığı ortam hakkında öğreneceklerimiz, geçmişteki yaşamı daha iyi anlamamızı sağlayacak” dedi.

Avustralya’nın batı Queensland bölgesinde bulunan bu fosil, bölgenin Kretase dönemindeki sığ deniz ortamının zengin biyolojik çeşitliliğini gözler önüne serdi.