Adli Tıp'tan, Şule Çet raporu

Adli Tıp'tan, Şule Çet raporu
Adli Tıp'ın, bir plazanın 20. katından düşerek hayatını kaybeden Şule Çet ile ilgili raporu belli oldu.

Ankara'da bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet'in( 23) ölümüne ilişkin soruşturmada, Adli Tıp Kurumundan beklenen rapor geldi. Raporda Çet'in tecavüze uğrayıp uğramadığı ya da olayın intihar mı cinayet mi olduğuna dair kesin bir tespitin yapılamadığına dikkat çekildi. Bu gibi tespitlerin savcılığın yürüteceği Adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olacağı belirtildi. Rapor, bundan sonraki sürecin savcılıkta olduğuna işaret etti. 

SAVCILIK, SORULARIN AYDINLATILMASINI İSTEDİ 

Çankaya'da bulunan bir plazanın 20'inci katından şüpheli bir şekilde düşerek yaşamını yitiren 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Şule Çet soruşturması derinleştirildi. Ankara Savcılığı, olaydan sonra alınan ifadeler, olay yeri inceleme tutanakları ile toplanan delillere ilişkin raporları içeren dosyayı Adli Tıp Kurumu Başkanlığına göndererek, talihsiz kızın kesin ölüm nedeninin tespitini talep etmişti. Savcılık, olayın cinayet mi yoksa intihar mı olduğunun ortaya çıkarılması için bazı yazılı sorular da gönderdi. Savcılığın, Adli Kurumu Başkanlığından, "Şule Çet'in kesin ölüm sebebinin tespiti, Çet'in anal sürüntüsünde bulunduğu belirtilen Prostat Spesifik Antijen (PSA) isimli antijenin erkek cinsiyetine ait bir antijen olup olmadığı, Şüpheli Çağatay Aksu'nun sağ el 3. parmağının olay gecesi kırıldığı tespit edilmiştir. Şüphelide oluşan kırığın travma sonucu mu yoksa aşağıya atlamaya çalışan birini kurtarmaya çalışırken oluşup, oluşmayacağının tespitinin mümkün olup olmadığı, Çet'in yerde vücut pozisyonu, düşüş şekli ve düştüğü yer göz önüne alındığından düşmeden önce ölmüş olup olmadığının (bilincinin yerinde olup olmadığının tespitinin mümkün olup olmadığı), Çet'in vücudunda bulunan alkol miktarının tespitinin mümkün olup olmadığı" yönündeki soruların yanıtlanmasını talep etti. 

"ZEHİRLENEREK ÖLDÜĞÜNE TIBBİ DELİL BULUNMADI"

Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu'unca hazırlanan rapor savcılığa gönderilerek, soruşturma dosyasına konuldu. 5 kişilik uzman heyetin oy birliğiyle hazırladığı 21 sayfalık raporda, şu görüşler yer aldı: 

Otopsisinde alınan doku örneklerinin Kimya İhtisas Dairesinde yapılan tetkikinde idrarda tespit edilen Mirtazapinin deprasyon, uyku bozuklukları tedavisinde kullanılan ilaç etken maddesi olduğu, kanda ve göz içi sıvısında tespit edilen etil alkolün ölüm meydana getirebilecek düzeyde olmadığı, ölümün meydana geliş şekli itibariyle ölüm anındaki kan alkol miktarı olduğu, aranan diğer toksik maddelerin bulunmadığı dikkate alındığından kişinin zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerin bulunmadı. 

CİNSEL SALDIRIYA MARUZ KALIP KALMADIĞI HUSUSUNDA KESİN DEĞERLENDİRME YAPILAMADI

Otopsisinde vajinal muyanede hymende eski yırtıkları olduğu, hymenin sağlam olmadığı, alınan sürüntü örneklerinde sprem hücresi, farklı DNA tespit edilmemiş olması, anal muayenede ekimoz tespit edilmiş olması, alınan anal sürüntü örneğinde yapılan biyolojik incelemelerde PSA ve tükürük amilazı tespit edildiği dikkate alındığında ;

Anal yoldan cinsel ilişkiye girilmiş olabileceği, ancak anal sürüntü örneklerinde sperm elde edilmemiş olması, erkeğe ait DNA profili tespit edilmemiş olması, otopsisinde ağır genel beden travması bulguların olması nedeniyle cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığı hususunda kesin bir değerlendirme yapılamadığı, olayın adli tahkikat ile aydınlatılması uygundur. 

KIRIK PARMAK MUAMMASI 

Çağatay Aksu'nun sağ el 3. parmakta oluşan kırığın özellikleri dikkate alındığında; sorulduğu üzere aşağıya atlamaya çalışan birini kurtarmaya çalışırken oluşabileceği gibi parmağın burkulması sonucu oluşabileceği, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamadı. 

ÖLDÜRÜLDÜKTEN SONRA ATILIP ATILMADIĞI TIBBEN BİLİNEMEDİ 

Adli dosyada kayıtlı bilgiler, olay yeri inceleme bulguları ölü muayene ve otopsinde tespit edilen bulgular dikkate alındığında;

Kişinin ölümünün ağır genel beden travmasına bağlı yaygın vücut kemik kırıkları ile birlikte iç organ harabiyeti, büyük damar laserasyonu ve yaygın yumuşak doku zedelenmesi sonucu meydana gelmiş olabileceği, ancak sorulduğu üzere düşme öncesi travmaya maruz kalıp kalmadığı, düşme olayının kendi iradesiyle mi meydana geldiği, kazara mı oluştuğu veya bir başkası ya da başkalarının etkisiyle mi meydana geldiği, düşme esnasında şuurunun yerinde olup olmadığı ve öldürüldükten sonra atılıp atılmadığı hususun tıbben bilinemediği, olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olacağı oy birliği ile mütalaa olunur."

FARKLI TARİHLERDE 3 RAPOR HAZIRLANDI 

21 Sayfalık Adli Tıp Kurumu'nun raporunda Biyoloji İhtisas Daire Başkanlığından farklı tarihlerde 3 adet rapor alındığı belirlendi. 

Biyoloji İhtisas Daire Başkanlığının 6 Haziran 2018 Tarihli raporunda, "Vaginal sürüntü örneğinden hazırlanan prepatların mikroskobik incelemelerinde sperm hücresi görülmedi. Anal sürüntü örneğinden hazırlanan preparatların mikroskobik incelemelerinde sperm hücresi görülmedi. Ancak menide ve idrarda bulunan prostat spesifik antijen (PSA) tespit edildi" denildi. 

21 Haziran tarihli ikinci raporda ise, "Kan numunesinden DNA profili tespit edildi. Sağ ve sol ele ait toplam 9 adet tırnak parçası ile anal ve vajinal sürüntü numunelerinden birbirleri ile uyumlu kadın genotipte DNA profilleri tespit edildi. Tespit edilen DNA profillerinin Şule Çet'e ait DNA profili ile uyumlu olduğu belirlendi. Düşük düzeyde erkek cinsiyet geni içerdiği belirlenen sağ ve sol ele ait 9 adet tırnak parçası ile anal ve vajinal sürüntü numunelerinden Y-STR DNA analiz çalışmalarına geçildi. Y STR DNA analiz çalışmaları sonucunda karşılaştırmaya müsait Y STR DNA profili tespit edilemedi" tespitlerine yer verildi. 

15 Ekim 2018 tarihli üçüncü raporda ise, "Dokuz adet tırnak örneğinden yedisinden elde edilen Y STR DNA inceleme sonuçlarının aidiyeti ile ilgili majör minor ayrımı yapılmayacak nitelikte karışık olması nedeniyle mukayese etmeye elverişli olmadığı, sağ elden alınan 3 ve 4 nolu tırnak örneklerinden elde edilen YSR DNA sonuçlarının ise karışık, ancak majör olarak bir YSTR DNA profilinin ayrılabildiği sonuçları olması nedeni ile mukayese etmeye elverişli olduğu, örneklerde tespit edilen major YSTR DNA allelerinin şüpheli Berk Akant'ın YSTR DNA profili ile edilde edilen YSTR DNA örnekleri itibarı ile aynı olduğu belirlendi. (Y STR sadece erkek cinsiyetinde bulunur, babadan oğula aktarılır ve aynı soy ağacındaki erkek bireylerde mutasyon haricinde aynıdır. Tarafımızca incelenen örneklerde Çağatay Aksu'nun DNA profili tespit edilemedi" ifadeleri kullanıldı.

İlgili Haberler