Akif Beki: “Sıra, iktidara yaranma aşkıyla desteksiz sallayan…”

Akif Beki: “Sıra, iktidara yaranma aşkıyla desteksiz sallayan…”
Karar gazetesi yazarı Akif Beki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Şehir Üniversitesi üzerinden başlattığı tartışmaların hukuki olarak çözülmesi gerektiğini belirterek, “Vakıflardan başlayalım ama sıra iktidara yaranma aşkıyla Gül’e, Davutoğlu’na, Babacan’a desteksiz sallayan arkadaşın grubuna da gelsin. Söz mü” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde danışmanlığını yapan Karar gazetesi yazarı Akif Beki, Şehir Üniversitesi üzerinden yaşanan tartışmalara tepki gösterdi. AKP’li belediye başkanlarının 2 yıl önce istifa ettiği dönemde, söz konusu kararı kabul etmeyen isimlere İçişleri Bakanlığı’nda hazırlanan dosyaların hatırlatıldığına dikkat çeken Beki, “Vakıflardan başlayalım ama sıra iktidara yaranma aşkıyla Gül’e, Davutoğlu’na, Babacan’a desteksiz sallayan arkadaşın grubuna da gelsin. Söz mü” ifadelerini kullandı.

Karar gazetesi yazarı Akif Beki’nin “Kıyaktan, kayırmadan yakınana bak” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehir Üniversitesi’ne kendi imzasıyla tahsis edilen arazinin devrine, 4 yıl önce imza koyanları ağır eleştirdi. Ödeme planı için bankayla anlaşmaya uğraşanları dolandırıcılık girişimiyle suçladı.

‘Yetim hakkı yediler, Halk Bankası’nı dolandırmaya çalışıyorlar, bir de tek dürüst geçiniyorlar, bunlar mı dürüst’ şeklinde suçlamalar...

Hemen ‘bu dolandırıcılık girişimiyse bizim grubunki nedir’ diye kara kara düşünmesin diyet ödeme telaşındaki gayretkeş.

Dolandırıcılık, siyasi değil hukuki bir suçlama. Hukuken sonuçlarının olması gerekir.

Dolandırılan parada da sadece tüyü bitmemiş yetimin değil, hepimizin hakkı var.

Ama Cumhurbaşkanı bu ithamları, hukuki değil siyasi anlamda kullanıyor. Siyasi yaptırıma çarptırılmayı hak etmeyenler, hukuki yaptırımdan korkmasın yani.

Hatırlarsanız, 2 yıl önce AK Partili belediye başkanları zorla istifa ettirilirken direnmeye kalkanlara, İçişleri Bakanlığı’nda hazırlanan dosyalardan söz edilmişti.

Cumhurbaşkanı da yolsuzluğa bulaşanları bir kenara koyup yola devam edeceklerini söylemişti.

Çürüğe ayrıldılar ve dosya kapandı. Vebali boyunlarına, çalıp çırpan vardıysa bile yaptırımı, bir kenara alınmakla kaldı.

Yolsuzluğun hesabının görüldüğü yer parti merkezi, işlendiğini kesinleştiren parti kararı, kesilen cezası da partiden ayıklanmak oldu.

Yetimin iç edilen hakkını arayacaksak, hazır kendisi de teklif etmiş, Başbakanlık ve bakanlık dönemleriyle ilgili haydi yapışalım Davutoğlu’nun yakasına, verelim Yüce Divan’a, ne duruyoruz?

Şehir Üniversitesi olayında haksız kazanç, görevi kötüye kullanma, peşkeş çekme ve dolandırıcılık girişimi mi var!...Bütün tahsisler ve kamu bankası kredileriyle birlikte alalım mercek altına, gidelim üstüne.

El koyacaksak benzer örneklerin hepsine koyalım, nesi beğenilmez ki bu teklifin, işte fırsat.

Vakıflardan başlayalım ama sıra iktidara yaranma aşkıyla Gül’e, Davutoğlu’na, Babacan’a desteksiz sallayan arkadaşın grubuna da gelsin. Söz mü!"

İlgili Haberler