AKP Sözcüsü Ömer Çelik’ten kritik açıklamalar

AKP Sözcüsü Ömer Çelik’ten kritik açıklamalar
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP MYK sonrası gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Milli Piyango'nun Türkiye Varlık Fonu'na aktarılan 75 milyon TL'lik ikramiyesinin SMA hastalarınnı kullanılması için başlatılan kampanyayı değerlendiren Ömer Çelik, "O paranın yüzlerce katı bu çocuklar için harcanmıştır. Rakamdan bahsetmek bile ayıp. Feda olsun daha da harcanacaktır" dedi.

AKP MYK toplantısı gerçekleştirildi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, kritik toplantının ardından açıklamalarda bulundu.
Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne geçmişte AKP’den milletvekili aday adayı olan Prof. Dr. Melih Bulu’nun getirilmesinin ardından tepkilere yanıt veren Çelik, “Şimdi isim vermek istemiyorum; geçmişteki bir üniversite rektörünün ANAP’a danışmanlık yaptığı biliniyor. O zamanki rektörün bir partiye yakınlığı biliniyor. Başka yakınlıklar da bilinen şeylerdir. Bir insanın siyasi olması suç değildir. Boğaziçi Üniversitesi göz bebeğimizdir” dedi.
Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Korona virüs sürecinde teşkilatlarımızda bir araya gelme konusunda çeşitli sıkıntılar oldu. Ama tabii ki kongre süreçlerimiz devam edecek.
13 Ocak’tan itibaren AKP il kongrelerimize korona virüs önlemlerine uyarak devam edeceğiz. Yeni dönemde biraz sonra anlatacağım konular çerçevesinde, hedeflerimiz konusunda yürüyeceğimiz ve gerçekleştireceğimiz faaliyetler var.
2020 YILI EN KRİTİK YILLARDAN BİRİ OLARAK HAFIZAMIZA KAZINDI
2020 yılı son yüzyılın en kritik yıllarından biri olarak hafızalarımıza kazanacak bir sürü olayla doldu. En önemlilerinden bir tanesi yüz yıl öncesinden görülmüş şekliyle pandeminin çıkmış olması.
Bütün  dünyayı kitleyen ve çalışma prensiplerini değiştiren bir şey.
Yepyeni virüs ve bakteriler hayata giriyor. İnsanın doğayla uyumunu sağlayacak bir siyaset perspektifine geçilmesi önemli. Bir anlık sokağa çıkma yasaklarıyla, doğa kendine geldi. Öğrenilmesi gereken en önemli derslerden birisi doğa bizim rakibimiz değildir.
Yeni aşı çalışmalarıyla umuda kavuşan bir sarsıntı yarattı.Sağlık çalışanlarımız vatanseverliğe yepyeni bir kavram kazandırmışlardır.
Birazcık yapılan sokağa çıkma yasağıyla birlikte yaşam alanları yeniden yeni canlılarla dünyayı nasıl yok ettiğimizi doğayı ne kadar kirlettiğimiz ve kötü davrandığımızın bir neticesi.
"TÜRKİYE KRİZİ SAĞLAYACAK BİR BÜYÜKLÜKTE OLDUĞUNU GÖSTERDİ"
Dünya’daki olağanüstü gelişmeler karşısında Türkiye krizi sağlayacak bir büyüklükte olduğunu gösterdi. Büyüklerimizin ve vatandaşlarımızın yardımına koştuğumuz günü ayrıca 155 ülkeye yardım ettik. Avrupa’nın çeşitli yerlerinde ülkeler birbirlerinin maskelerini çalmaya başladılar.
Birbirlerinin parası ödenmiş maskelerine el koymazken Türkiye buradan oraya yardım gönderdi.
AYASOFYA TARTIŞMALARI
Ayasofya, 2020’nin bütün zamanlarının yıldızlı tacı olarak hafızalarımıza kazınmıştır.
Milletimiz Ayasofya Camii ile buluştur. Milletimizin sevindiğini biliyoruz. Ayasofya 2020’nin ve bütün zamanların tacı olarak gönüllerimize kazınmıştır. Milletimizin duasına katılmanın büyük bir sevinç olduğunun farkındayız.
AŞI ÇALIŞMALARI
Aşı çalışmalarında gelinen tedarik gücünün bu konuda dünyanın pek çok noktasından önde olduğunu görüyoruz. Sağlık Bakanlığımız, uluslararası standartlarda ve kurallarda hareket etmektedir. Bilim Kurulu üyelerimiz çerçevesinde aşı teminatımız gerçekleşecektir.
Asıl dikkat edilmesi gereken aşı olanların maskesini çıkartması ya da tedbirler uzaklaşması gibi bir durum söz konusu değildir.
Antikor oluşana kadar bu tedbirlere devam edilmesi gerekiyor. Nitekim mutasyona uğrayan bir virüsten bahsediliyor. Bu spekülasyonlardan uzak durup, Bilim Kurulu’nun tavsiyelerine göre bu sürecin takip edilmesinde fayda vardır.
BAŞÖRTÜ AÇIKLAMALARI
2020 yılının son faşist saldırısı CHP'li Fikri Sağlar'dan geldi. Türbanlı bir hâkimin ben adaleti sağlayacağına inanmıyorum diyor. Sosyal medyadan demokrat arkadaşlar tepki gösterdiler. Birisinin dininden bahsederek AB'de, şu dinden olan hâkimin ben adaleti sağlayacağına inanmıyorum dese nasıl bir tavır ortaya koyulur? Çok üzücüdür.
Genç kızlar geçmişte hayatlarının en önemli dönemlerini kaybetti. Neonazilerin konuşacağı üslupla konuşuyorlar. Ben üniversitede hizmet alan veren ayrımı yapıyorum, ben türban ve başörtüsü ayrımı yapıyorum.
"DARBE BİR MİLLETE YAPILACAK EN BÜYÜK KÖTÜLÜKTÜR"
Şimdi bir başkası çıkmış. "Erdoğan seçimle gitmez, o da doğal afet olması lazım. O da Avustralya gibi büyük yangın olması lazım" diye. Bunlar ruh sağlığı yerinde insanlar değil.
Darbe bir millete yapılacak en büyük kötülüktür. Darbe, bir millete düşmanın yapamadığı düşmanlığı yapma mekanizmasıdır. Darbe bir milletin namusuna saldırısıdır. 
Biz faşizmle mücadeleyi veririz. Bu mücadeleyi vermekten de çekinmeyiz.
Bu mücadele vatanımız ve milletimiz için verilen bir mücadeledir.
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ REKTÖR TARTIŞMALARI
Cumhurbaşkanlığı’nın takdiridir. Yasalar, çerçevesinde gerçekleşen bir takdirdir. ‘Akademik özgürlük yok’ ediliyor sözünün bir geçerliliği yok. Ama işin geldiği noktada şu var. Rektör olarak atanan hocamızın siyasi kimliği üzerinden tartışmalar yürütülüyor.
Şimdi isim vermek istemiyorum; geçmişteki bir üniversite rektörünün ANAP’a danışmanlık yaptığı biliniyor. O zamanki rektörün bir partiye yakınlığı biliniyor.
Başka yakınlıklar da bilinen şeylerdir.
Bir insanın siyasi olması suç değildir. Boğaziçi Üniversitesi göz bebeğimizdir.
Boğaziçi şu ya da bu grubun değildir. Üniversiteler milletimizin hepsinindir.
SMA KAMPANYASI
SMA'lı çocuklar hepimizin göz bebeği. Bu MYK'da gündeme geldi, keşke o bölümü izleseydiniz. Cumhurbaşkanımızın bu çocukları nasıl kendi evlatları gibi sahiplendiğini herkes görseydi.
Türkiye'de 1500 kadar evladımızın her biri devletin tedavi masraflarını üstlendiği ve bilimsel olarak onaylanmış tedaviden yararlanan çocuklar.
Kampanya şunun üzerinden açılıyor, Varlık Fonu'na devredilen para buraya devredilsin diye.
O paranın yüzlerce katı bu çocuklar için harcanmıştır. Rakamdan bahsetmek bile ayıp. Feda olsun daha da harcanacaktır.