Bugünkü muhalefetin yapısı ile AKP değil 2015’te, sonrasındaki seçimde de kesin iktidardır ve emin olun bu sefer yüzde 60 oy alır.
Hep yazdık, yine yazalım, AKP soldan değil, sağ’dan yıkılır.
Niye mi?
Türkiye’de solun oyu AKP’yi düşürmeye yetmez de ondan!
Evet, Kemal Kılıçdaroğlu’nun alabileceği azami oy yüzde 30 olur, ötesi mümkün değil; çünkü Türkiye’nin sosyal gerçeği budur, yani geri kalan oy sağdadır.
Paxamericana ne isterse o!
Peki, siyasi arenada sağ seçmenin biraz olsun güvenebileceği ve devleti yönetebilir deyip oy verebileceği lider kim?
İşte AKP’nin aldığı yüzde 50 oy bu sorunun cevabında  saklıdır.
Eğer var olan siyasi vitrin tablosu ters yüz edilmezse yukarıda söyledik, AKP başarısız olsa dahi yine tek başına iktidardır; çünkü Tayyip Erdoğan diğerlerine oranla her şeye rağmen güven telkin ediyor.
Var olan muhalefet sadece şeklidir ve Tayyip Erdoğan’a meşruiyet kazandırmaktan öte bir  işlevi de yoktur.
Diyeceksiniz ki AKP ile ömür boyu mu yaşayacağız?
Bu artık bizim, yani Türk insanının elinde değil.
Paxamericana ne isterse o  olacak!
İmparatorluklar çıkarlarına vefalıdır
Sakın, oyları sanki onlar mı kullanıyor demeyin, çünkü ABD’nin nasıl işine geliyorsa bu millet ona göre oy veriyor, zira şartlar ona hazırlanıyor.
Bu ülke seçmeni değil midir döneminde Öcalan yakalandı,  pardon teslim edildi diye Ecevit’in partisini birinci yapan?
Yine bu ülke vatandaşı değil midir K.Irak işgaline hayır diyen  aynı Ecevit’in ABD tarafından 9 milyar dolarlık bir cari açıkla  krize muhatap kılınmasını yüzde bir oy vererek  cezalandıran!
Bizde milli irade, dizayn edilen şartlara göre tezahür ettiğinden demokrasi bizim için sadece bir tulûattan ibarettir.
Gelelim ABD’nin AKP’yi ne zaman sırtından atacağına?
İmparatorluklar kişilere değil, çıkarlarına vefalıdırlar!
Dolayısı ile gün gelecek tıpkı Şah Pehlevi, Markos ya da Mübarek misali Tayyip Erdoğan’ın da Washington nezdinde son kullanma tarihi dolacaktır.
Peki bu zaman, hangi tarih mi?
Tayyip Erdoğan ABD’ye ne  zaman homurdanırsa ya da  aksamalar yaşanırsa!!
Paxamericana için bu tabloda hiç kimse “deliğe süpürmeyin, kullanın” denilen Erdoğan kadar uygun değildir.
Kürt konusu ve cari açık!
O Erdoğan ki aynı zamanda ABD’nin BOP’unun da eş başkanıdır.
Dolayısı ile sürpriz bir kırılma olmazsa Tayyip Bey bir süre daha Washington’un bölgedeki en iyi partneridir.
Ancak...
Yukarıda belirttik, Erdoğan şayet ABD taleplerine zerre  homurdanırsa kalemi kırılır!
Peki öyle bir şey olur mu?
Olur...
PKK ve Kürt konusu bu bağlamda en hassas konudur ki Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indirebilecek en önemli konu başlığı budur. Erdoğan bu konuda bazı şeyleri istese de yapamaz ve bunu kendi de biliyor.
Diğer konu ise ekonomik buhrandır.
Kriz şayet Avrupa’ya yayılır ise Türkiye’nin bundan etkilenmemesi mümkün değil, zira ülkemizin dışa satımı büyük ölçüde AB ülkelerinedir. Dolayısı ile uç verecek ekonomik sıkıntı Tayyip Erdoğan’ı süpürecek bir başka önemli konu başlığıdır ki ABD bile Kıta Avrupasını sarsacak  böylesi bir dalgada çok şey yapamayabilir.

KURTULUŞ YOLU

Fener olmazsa olmaz; çünkü!..

Zor dostum, zor.
Küme düşse, sadece 1 milyar dolarlık bir kaynağı yitirmeyecek, aynı zamanda büyük bir psikolojik çöküntüye girecek, yok düşürülmese yıllarca bir şaibeyi ya da kamburu  hep sırtında taşıyacak.
Yukarı tükürsen bıyık, aşağısı sakal misali!
Buradan bakınca Fenerbahçe’yi bu hale düşürenlere çok kızıyorum.
Ancak madalyonun öbür tarafında da şunlar var!
Bugünkü iddia benzeri spekülasyonlar onlarca yıldır
hep vardı.
Ama bu realiteye karşın fatura sadece Fenerbahçe’ye çıkarıldı.
Bu ülkede bırakın futbolun içinde olanları, izleyenler  de bilir ki bazı numaralar hep döndürülüyor.
Hal bu iken, neden Fenerbahçe kurban edildi?
Hayır, ben bazılarının aksine Fenerin küme düşürüleceğine inanmıyorum; çünkü Fenerbahçesiz süper ligin voleybol  liginden farkı olmaz... Dolayısı ile iyi biliyorum, hasımları bile aman Fener düşmesin duasındadır .
Öyle, çünkü herkes biliyor ki Fener olmazsa o ligde para
olmaz!
Fener olmazsa o ligde heyecan olmaz!
Fener olmazsa o ligde kalite olmaz!
Fener olmazsa o ligde keyif olmaz!
Fener olmazsa o ligde rekabet olmaz!
Hülâsa Fener olmazsa bu ülkede emin olun futbol bile olmaz!
Tablo bu ama ne yalan söyleyeyim bir Fenerbahçeli olarak boynumuz büküktür.
Koskoca Fener böyle mi anılmalıydı?
Biz şampiyonlar liginde derece beklerken küme düşürülmemiz tartışılıyor.
Malum, bir şeyin şuyuu vukuundan beterdir.
Doğru da olsa, yanlış da olsa Fener mahkûm edilmiştir.
Yaşananlar bütün Fenerlilerin kimyasını bozmuş, küskünlüğe itmiştir.
Olması gereken, kangren olan kolun hemen kesilmesi, yani Aziz Bey’in istifasıdır.
Tamam, Sayın Yıldırım Fener’i birilerinin fethi adına kurban seçilmiştir, ama çıkış yolu için yapacak başka şey kalmamıştır.
Bu sene futboldan mahrumuz vesselam!