Bu hafta Merkez Bankası siyasi iradenin istediği gibi faizi yine indirecek. Rakamın %10,5''dan %9''a inmesi bekleniyor. Ne yazık ki Merkez, ekonomide etkisiz eleman olma yolunda çok mesafe almıştır. Piyasaları yönlendirecek gücü ve inanılırlığı erozyona uğramıştır. Ancak AKP''nin enflasyonu düşürmeden faizi düşürme oyunu AKP hariç herkesi derin bir kayba sürüklemiştir. Bakınız, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 2022 Ekim''e ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistiklerinde ne olduğu ortaya çıktı: Buna göre, ekim ayında 1799 şirket daha kapandı ve yılın ilk ayında toplam 17 bin 663 şirket kapanmış oldu. 2022''nin ilk 10 ayında ise, 2021''in ilk 10 ayına göre kapanan şirket sayısı %55,9 arttı.

Nasıl artmasın? Faizi indirdikçe kuru artırdınız. Şirketleri dışa bağlı kılan AKP''nin 20 yıllık yanlış politikası sonucu maliyetler arttı ve enflasyon karşımıza çıktı. Ürünler satılmadıkça şirketler sapır sapır döküldü.

İstanbul Sanayi Odası bas bas bağırdı; PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) raporlarında mevcut durumu gösteren değer, iyi ve kötü sanayi koşullarının sınır çizgisi olan 50 rakamının altında tam sekiz aydır dolanıyor. Yeni siparişler 13 aydır ivme kaybediyor. TÜİK Sanayi Üretimi verisi bile aylıkta %1.6 geriliyor…

Bütün bunların sonunda yukarıda belirttiğimiz fiyat artışları, üretici fiyatları %157''ye vuruyor. Buna hangi firma dayanır?

Enflasyonda sanayiden gelen etkiye tarımı da yazın demiştim. Tarımda üretici fiyatları da %163''e çıktı. Nedeni basit: Tarımda da girdi fiyatları kanatlandı uçuyor. Dün açıklanan rapora göre tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE) yıllık %138,15, aylık %2,90 arttı.

Allah aşkına alt gruplara göre Tarım-GFE yıllık değişim oranlarına bakın:

Gübre roket gibi gitmiş, %226, hayvan yemi %145 şimdi bu ekonomide nasıl fiyatlar düşecek? Baz etkisi denilen matematik oyununa sığınmak bir acizlik değil midir? Neymiş efendim, geçen aralıkta %13 artan fiyat şimdi %3 artınca 10 puan düşüyormuş! Yahu kıymanın fiyatı 120 Lira olmuş bu fiyat geri gelmeyecek sadece 240 Lira olmayacak diye avunan bir acizliğe ne denir? Fiyatın artış hızının azalmasını fiyatlar düşüyor gibi göstermek zavallılık değil mi?

İşte bütün bu günahın sorumlusu önce AKP sonra TCMB olmuştur. Şimdi diyeceksiniz ki Altılı Masa bu dediklerinin neresinde?

Kıymetli kardeşlerim, kısa vade dış borç 185 milyar dolar mı? Rezerv -60 milyar dolar mı? Bir ayda seçim için 83 milyar açık verdiniz mi? 2023 açığı 659 milyar TL''yi geçecek mi? Bu durum zamlar, vergiler demek değil mi? Dolar/TL 18,60''da NHN (Net Hata Noksan) kaynağı belirsiz para ve KKM (Kur Korumalı) ile tutuluyor mu? Şimdi Haziran sonrası bu baskıyı devam ettirecek NHN ve KKM kalmayacak. Kur üzerindeki baskı kalkınca sert yukarı hareketler göreceğiz. Peki bu artışı nasıl tutacaksınız? İktidar değiştiği anda kur fırlayınca enflasyon çarpı iki yaparsa halka bunu, ''vay efendim AKP tuttu şimdi bırakmak zorunda kaldık'' diye anlatamazsınız. Haziran için laf, söz değil bize nakit gerek. Bu nakit için plan, program şart. Yabancı yatırımcıyı ikna edecek bir programın iktidar olmadan ilan edilmesi gerekiyor. Bu noktada halkın gözünü artık sosyal konulardan, ekonomik konulara çekmek gerek. Halka bu tezgahı anlatmak gerek, dış yatırımlar için hazırlık gerek. Sözle olmaz bu işler…

Dost acı söyler, eğer plan, program ve gerekli bağlantılar yapılmazsa Haziran sonrası ekonomide kaos gözüküyor. AKP başkanlığı 6 aylığına verir, yerel seçimlerde daha kuvvetli geri gelir, 6 ay sonra bir erken seçimle hop bir de baktınız Erdoğan yine başkan olmuş…

Hayal gibi geliyor değil mi? Hayır hayal değil, rakamlar çok net tabloyu ortaya koyuyor. Şunu açıkça söyleyeyim; seçim garanti değil, seçim alınsa bile devamı garanti değil, Altılı Masa acil odaklanacağı iktisadi konular hakkında propagandasını artırmalı ve Haziran sonrası için planlarını, tarım ve sanayide yapacaklarını proje proje açıklamalıdır. Eğer hâlâ projeler de yoksa, vay halimize!