Çocuklarda görülen aşırı kasılmalar, genellikle ebeveynler için endişe verici bir durum olarak öne çıktı. Ancak uzmanlar, bu kasılmaların altında yatan nedenin serebral palsi gibi ciddi bir nörolojik bozukluk olabileceğine dikkat çekti.
Beynin hareket, denge ve duruşu kontrol eden bölgelerindeki hasar veya anormal gelişim sonucu ortaya çıkan serebral palsi, dünya genelinde her 1000 canlı doğumda yaklaşık 2-4 bebekte görüldü.
Erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleriyle bu durumun etkileri önemli ölçüde azaltılabiliyor.
Serebral palsi, genellikle bebeklik veya erken çocukluk döneminde teşhis edilen bir hareket bozukluğu olarak tanımlandı.
Uzmanlar, “Serebral palsi, beyin hasarına bağlı olarak kas kontrolünde bozukluklara yol açar. Aşırı kasılmalar, özellikle spastik tipte sıkça görülen bir belirtidir. Ebeveynlerin, bebeklerinde nedensiz ağlama, başını tutamama veya bacaklarda çaprazlama gibi işaretlere dikkat etmesi gerekiyor” dedi.
AŞIRI KASILMALARIN BAŞROL OYUNCUSU: SPASTİSİTE
Serebral palsinin en yaygın türü olan spastik serebral palsi, kaslarda sertlik (spastisite) ve istemsiz kasılmalarla karakterize edildi.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE DİYOR?
Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, serebral palsinin nedenlerini ve tedavi yöntemlerini anlamada önemli adımlar attı.
Örneğin, Expert Opinion on Biological Therapy dergisinde yayımlanan bir makalede, Dr. James E. Carroll ve Dr. Robert W. Mays, kök hücre tedavisinin serebral palsi hastalarında beyin hücrelerini onarma potansiyeline sahip olduğunu öne sürdü. Ancak, kök hücre tedavisinin henüz kesin bir tedavi olarak kabul edilmediği ve daha fazla randomize kontrollü çalışmaya ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.
Benzer şekilde, Dr. Alok Sharma ve ekibi tarafından Journal of Translational Medicine’de yayımlanan bir klinik çalışma, otolog kemik iliği kaynaklı mononükleer hücrelerin serebral palsi hastalarında motor becerileri iyileştirebileceğini gösterdi. Bu tür yenilikçi tedaviler, hastalığın ilerlemesini yavaşlatma ve yaşam kalitesini artırma potansiyeline sahip olsa da, uzmanlar fizik tedavi ve rehabilitasyonun tedavinin temel taşını oluşturduğunu belirtti.
ERKEN TEŞHİS HAYAT DEĞİŞTİRİYOR
Serebral palsinin belirtileri genellikle bebeklik döneminde fark ediliyor. Bebeklerin motor becerilerinde gecikme, örneğin 6 aylıkken başını tutamama, dönme hareketlerini yapamama veya bacaklarda makaslama hareketi gibi işaretler, ebeveynleri uzman bir doktora yönlendirmeli.
Uzmanlar, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi yöntemler, beyindeki hasarın boyutunu ve yerini belirlemede kritik bir rol oynuyor.Serebral palsinin nedenleri arasında prematüre doğum, doğum sırasında oksijen yetersizliği, enfeksiyonlar ve genetik faktörler yer aldı.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, prematüre bebeklerde serebral palsi riski, tam zamanlı doğan bebeklere kıyasla 100 kat daha yüksek.
TEDAVİ: MULTİDİSİPLİNER BİR YAKLAŞIM
Serebral palsi tedavisi, bireyselleştirilmiş bir yaklaşım gerektiriyor. Fizik tedavi, konuşma terapisi, mesleki terapi ve gerektiğinde cerrahi müdahaleler, hastanın yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynadı.
Ortopediatri uzmanları, tendon uzatma veya transfer ameliyatlarının spastisiteyi azaltmada etkili olabileceğini belirtti. Ayrıca, nörofeedback gibi yenilikçi yöntemler de bazı hastalarda olumlu sonuçlar verebildi.
Uzmanlar, serebral palsili çocuklarda nörofeedback tedavisinin kortikal hasarı azaltabileceğini ve motor becerileri destekleyebileceğini ifade etti.
