Şimdi size Türkiye'de radyoculuk tarihimizin ilk naklen yayınının Ayasofya'dan yapıldığını aktarmak istiyorum.

Bu yayın 3 Şubat 1932 tarihinde bir Kadir Gecesi tüm cihazların Ayasofya'ya götürülmesiyle gerçekleştirildi.

Henüz 5. yılını idrak eden radyo kurumuna Mustafa Kemal Paşa'nın bu konuda emir vermesiyle yayın için heyecanlı bir hazırlık yapılır. Yayın günü tüm yöneticiler de Ayasofya'ya giderler.

Bu bilgileri size Orhan Ayhan'ın "Mikrofonda 57 Yıl" isimli kitabından aktarıyorum.

***

Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılması yönünde söylemler son dönemde iktidar cenahında sıkça dillendirilirken İYİ Parti bu konuda lafı bırakıp icraata geçti. İYİ Parti'nin bu konuda somut bir girişimine tanık olduk. Ancak işin tuhafı, İYİ Parti'nin Ayasofya'nın toplu ibadete açılması için verdiği önerge "Ayasofya'nın açılmasının baş savunucusu" gibi görüntü veren AK Parti tarafından reddedildi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş'un İYİ Parti'nin önergesini reddetme gerekçesini açıklarken söylediği sözler de enteresandı:

"Biz sadece önergeye hayır oyu verdik. Ayasofya'nın açılmasına hayır demedik"

Sözlerini "Şu an Danıştay'da bir dava yürümektedir, temmuz ayı içerisinde bununla alakalı bir karar verilecektir. Artık, karardan sonra gerekli adımlar atılacaktır" diye sürdüren Mehmet Muş tutumlarının ondan sonra netleşeceğini, şimdilik bu işten vazgeçildiğini belirtti.

Siyasette danışman dediğiniz aslında yanlışları engellemek için mevcuttur. İlla otuz unvanlılar  karar vermemeli. Koruma Müdürü Muhsin Köse bile zaman gelir çok önemli önerilerde bulunabilir.

Haklı sitem

Orhan Ayhan'ın kitabından bahsetmişken bana kadar ulaşan isyanını da aktarayım. Belki de ilk kez böyle çıldırmıştı:

"Ben hayatım boyunca üç karikatüristin hayranı oldum. Semih Balcıoğlu, Cafer Zorlu vefat ettiler. Geriye biri kaldı Latif Demirci. Farklı çizgilere sahip son çizerdi. Unutmasın ki büyük hataları oluyor. Yaptığı son hata beni kendisinden soğuttu.

Herkesin annesi babası olduğunu nasıl unutur?

Yaşlılara böylesi hakareti nasıl yapabilir? Yazıklar olsun..."

Çıray ders veriyor

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray FOX TV'de İsmail Küçükkaya'ya korona virüsle mücadele konusunda hükümetin tespit ettiği çelişkilerini anlattı. Eski Sağlık Bakanlığı müsteşarlığının tecrübesiyle müthiş bir korona virüs dersi verdi. Dilerim duvarları yıkan Erdoğan da bu dersten nasibini almıştır.

Erdoğan ile Soylu'nun birbirleriyle çelişkilerini deşifre etmesi önemliydi. Çıray'a göre Soylu'nun sokağa çıkma yasağı doğruydu. Erdoğan bu konuda yanlış hareket etti. Ama Erdoğan'ın tavsiyesi hâlâ yasakların sürmesi şeklinde.

Yolun sonu kötü

Aytun Çıray'ın ekonomi konusunda sıraladığı eleştirileri de özetle şöyle:

"Hükümet ekonomi tedbirlerinde geç kalmıştır. Bu daha kötü hal almakta. Yolun sonu şimdiden görünüyor: İflas...

63 yılı 53 milyon dolara sattılar. Kapitülasyonlar yeniden başlatıldı. 13 milyonluk yatırım 50 milyar borç getirdi. İşsizlikte ilan edilen yüzde 13.6 hayal ötesidir"

Teşekkürler

CHP'li İlhan Kesici ve diğer parti sözcülerinin övgülerine teşekkür ederim. Çalar Saat'te yapılan övgü sayısının çetelesini tutamadım. İsmail Küçükkaya'ya da sevgilerimi sunup başarılarının devamını diliyorum.

Düzeltme

Anayasa Mahkemesi Basın Müşaviri Mehmet Bey bir düzeltme yapmam için aradı. Dünkü yazımda bahsettiğim AYM eski Başkanı hanımefendinin iki yıl önce emekli olduğunu belirtti.

Günün sözü:

Güçlü olan ve yenilmeyen azimdir. Yahya Kemal Beyatlı