Okyanusların devasa canlıları balinalar, sadece büyüklükleriyle değil, ekosistem üzerindeki etkileriyle de bilim dünyasını şaşırttı.
Yeni bir araştırma, balinaların idrarlarının okyanuslara binlerce ton besin taşıdığını ortaya koyarak, bu dev memelilerin deniz ekosistemlerindeki kritik rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Balinaların idrar yoluyla taşıdığı nitrojen ve diğer besin maddeleri, fitoplanktonlardan krillere kadar okyanus besin zincirinin temel taşlarını destekledi.

BALİNA İDRARININ EKOSİSTEMDEKİ ROLÜ
Avustralya’daki Griffith Üniversitesi’nden deniz biyoloğu Dr. Joe Roman liderliğinde yürütülen bir çalışma, balinaların idrarlarının okyanuslara her yıl yaklaşık 4.000 ton nitrojen taşıdığını gösterdi. Bu süreç, bilim insanlarının “büyük balina idrar hunisi” adını verdiği bir mekanizmayla gerçekleşti.
Balinalar, göçleri sırasında derin sulardan yüzeye nitrojen ve fosfor gibi besin maddelerini taşıyor; bu maddeler, akıntılar ve balinaların hareketleriyle binlerce kilometre öteye yayılıyor. Fitoplanktonlar, bu besinleri kullanarak çoğalıyor ve okyanus besin zincirinin temelini oluşturdu.
Dr. Roman, “Balinalar, okyanusların adeta bir besin pompası gibi çalışıyor. İdrarları, ekosistemin can damarı olan fitoplanktonları besliyor” dedi.
Okyanusun gizli şarkısı: Balinaların yeni dili keşfedildi
UZMAN GÖRÜŞLERİ: OKYANUSLARIN DENGESİ BALİNALARA BAĞLI
ABD’deki Woods Hole Oşinografi Enstitüsü’nden Dr. Matthew Savoca, balinaların okyanus ekosistemlerindeki rolünün uzun süredir hafife alındığını belirtti. Savoca, “Balinaların dışkıları kadar idrarları da okyanuslarda besin döngüsünü destekliyor. Özellikle kıyı bölgelerinde ve mercan resiflerinde idrarlarındaki nitrojen miktarı iki katına çıkabiliyor” dedi. Bu durum, balinaların sağlıklı bir deniz ekosistemi için vazgeçilmez olduğunu kanıtladı.
Savoca, balinaların sayısındaki azalmanın, fitoplankton ve krill popülasyonlarını olumsuz etkilediğini ve bu durumun küresel karbon döngüsüne zarar verebileceğini vurguladı.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE BALİNA POPÜLASYONLARI
Araştırmalar, balina popülasyonlarının azalmasının okyanus ekosistemleri ve iklim değişikliği üzerinde ciddi etkileri olduğunu gösterdi.
20. yüzyıldaki endüstriyel balina avcılığı, balina sayısını dramatik bir şekilde azalttı ve bu durum, okyanuslardaki besin döngüsünü sekteye uğrattı.
Balinaların elektrik alanlarını kullanma yöntemi: Yeni araştırmalar deniz hayatını aydınlatıyor
Vermont Üniversitesi’nden biyolog Dr. Nicholas Pyenson, “Balinaların idrar ve dışkıları, okyanusların karbon tutma kapasitesini artırıyor. Onları korumak, sadece ekosistemi değil, aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadeleyi de destekliyor” dedi. Pyenson’a göre, balina popülasyonlarını 1900’deki seviyelere çıkarmak, 215 milyon ton karbonun atmosferden çekilmesine katkı sağlayabilir.

BALİNALARIN GÖÇ YOLCULUKLARI VE BESİN TAŞIMA
Balinaların göç yolculukları, besin maddelerinin okyanuslarda dağılmasında kilit bir rol oynadı.
Örneğin, kambur balinalar, Antarktika’dan Kosta Rika açıklarına kadar 8.000 kilometreyi aşan göç rotalarında idrarlarıyla büyük miktarda besin taşıyor. Bu süreç, hem derin sulardaki hem de yüzeydeki canlıların beslenmesini sağladı. Royal Society Open Science’ta yayımlanan bir çalışmada, bir kambur balinanın 13.000 kilometrelik rekor bir göçle üç okyanusu aştığı belgelenmiş, bu da balinaların besin taşıma kapasitesinin ne kadar geniş bir coğrafyaya yayıldığını göstermişti.

KORUMA ÇAĞRISI: BALİNALAR OKYANUSLARIN GELECEĞİ
Bilim insanları, balinaların okyanus ekosistemlerindeki bu hayati rolü nedeniyle koruma çalışmalarının acilen artırılması gerektiğini vurguladı.
Deniz trafiği, plastik kirliliği ve sismik araştırmalar gibi insan kaynaklı tehditler, balina popülasyonlarını tehlikeye attı.
Uzmanlar, “Balinalar, okyanusların sağlığını doğrudan etkiliyor. Onları korumak, deniz ekosistemlerini ve küresel iklim dengesini korumak anlamına geliyor” dedi.
Japonya'da katil balinalar buz kütlesine sıkıştı
Balinaların idrarı, sadece bir atık değil, okyanusların yaşam kaynağı olarak yeniden tanımlandı.
Bilim dünyası, bu devasa canlıların ekosistemdeki rollerini daha iyi anlamak için bağırsak mikrobiyomları gibi yeni araştırma alanlarına yöneldi.
Balinaların korunması, sadece deniz yaşamı için değil, gezegenimizin geleceği için de kritik bir adım olarak öne çıktı.