İsviçre merkezli bir mühendislik ekibi, güneş enerjisiyle çalışan bir zeplinin dünya çevresinde kesintisiz bir tur atmasını sağlayarak havacılık tarihinde bir ilke imza attı.

"Solar Zeppelin Horizon" adı verilen bu yenilikçi hava aracı, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltarak çevre dostu ulaşımın geleceğine dair umut verici bir örnek sundu.

28 gün süren yolculuk, güneş enerjisinin havacılıkta kullanılabilirliğini kanıtlayarak bilim dünyasında geniş yankı uyandırdı.

TARİHİ YOLCULUĞUN DETAYLARI

Solar Zeppelin Horizon, 15 Temmuz 2025’te İsviçre’nin Zürih kentinden havalanarak 40 bin kilometrelik dünya turuna başladı. Hafif kompozit malzemelerden üretilen zeplin, gövdesine entegre edilmiş yüksek verimli fotovoltaik panellerle donatıldı. Bu paneller, gün boyunca güneş ışığını elektrik enerjisine dönüştürerek zeplinin motorlarını çalıştırdı ve gece uçuşları için lityum-iyon bataryaları şarj etti.

Zeplin, saatte ortalama 80 kilometre hızla uçarak Atlantik ve Pasifik okyanuslarını geçti, Asya, Afrika ve Amerika kıtalarını dolaştı ve 12 Ağustos 2025’te başlangıç noktasına geri döndü.

Projenin baş mühendisi Dr. Anna Müller, Zürih Teknik Üniversitesi’nden yaptığı açıklamada, “Bu başarı, güneş enerjisinin sadece yerdeki uygulamalarla sınırlı olmadığını, gökyüzünde de sürdürülebilir bir çözüm sunduğunu gösteriyor. Zeplinimizin tasarımı, enerji verimliliği ve hafiflik üzerine kurulu. Bu, havacılığın karbon ayak izini azaltmak için devrim niteliğinde bir adım” dedi.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR VE UZMAN GÖRÜŞLERİ

Güneş enerjili zeplin teknolojisi, yenilenebilir enerji kaynaklarının havacılık sektöründe kullanımına yönelik uzun süredir devam eden araştırmaların bir ürünü.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) enerji sistemleri uzmanı Prof. Dr. Daniel Cohn, projeyi değerlendirirken, “Güneş enerjili zeplinler, düşük hızda uzun mesafeli uçuşlar için ideal bir platform. Bu teknoloji, özellikle kargo taşımacılığı ve bilimsel keşif görevlerinde büyük potansiyel taşıyor” yorumunda bulundu. Cohn, zeplinlerin düşük enerji tüketimi ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde, geleneksel uçaklara kıyasla çevresel etkilerinin minimal olduğunu vurguladı.

Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından desteklenen bir araştırmada, güneş enerjisiyle çalışan hava araçlarının atmosferik veri toplama ve iklim değişikliği izleme görevlerinde kullanılabileceği belirtildi.

ESA’dan Dr. Sophie Laurent, “Zeplinler, yüksek irtifalarda uzun süre kalarak atmosferdeki karbon dioksit seviyelerini ve hava akımlarını izlemek için mükemmel bir araç. Solar Zeppelin Horizon’un başarısı, bu tür teknolojilerin gelecekteki uzay ve havacılık misyonlarında kullanılabileceğini kanıtladı” dedi.

GELECEĞE YÖN VEREN BİR ADIM

Solar Zeppelin Horizon’un dünya turu, sadece teknik bir başarı değil, aynı zamanda çevre bilincinin havacılık sektörüne entegrasyonunun bir göstergesi. Proje, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltarak karbon nötr bir geleceğe katkıda bulunmayı hedefledi.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) 2024 raporuna göre, güneş enerjisi, küresel enerji üretiminin %10’unu karşılayarak yenilenebilir enerji kaynakları arasında lider konumda. Bu bağlamda, zeplin gibi düşük karbonlu ulaşım araçları, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayabilir.

Projenin finansal destekçisi ve sürdürülebilirlik savunucusu İsviçreli iş insanı Bertrand Piccard, “Bu zeplin, insanlığın gökyüzünde sürdürülebilir bir şekilde uçabileceğini kanıtladı. Gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak için teknolojinin gücünü kullanmalıyız” diyerek projenin vizyonunu özetledi.

Solar Zeppelin Horizon’un başarısı, dünya genelinde hükümetler, bilim insanları ve özel sektör temsilcileri tarafından yakından takip ediliyor. Bu tarihi uçuş, güneş enerjisinin sadece karada değil, gökyüzünde de sınırları zorlayabileceğini göstererek havacılık sektöründe yeni bir dönemin kapılarını araladı.