Uzmanlar, cerrahi kararı vermeden önce konservatif yöntemlerin tüm potansiyelinin kullanılması gerektiğine dikkat çekti.
Bel ve boyun fıtıklarının (disk hernisi) tedavisinde cerrahi müdahaleye gerek kalmadan kalıcı çözümlerin bulunabileceği, son yıllardaki bilimsel araştırmalar ve yabancı uzman görüşleriyle bir kez daha doğrulandı.
Küresel çapta tıp otoriteleri, fıtık tedavisindeki yaklaşımın değiştiğini ve vakaların önemli bir bölümünün ameliyatsız yöntemlerle başarılı bir şekilde yönetildiğini bildirdi.
UZMAN GÖRÜŞLERİ KONSERVATİF TEDAVİYİ İŞARET ETTİ
Kanadalı nöroşirürji uzmanı ve omurga cerrahisinin önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Michael Fehlings (Toronto Üniversitesi), fıtık ve omurilik yaralanmalarına yönelik yaptığı kapsamlı klinik çalışmalarla tanındı.
Prof. Dr. Fehlings, özellikle sinir sıkışmasına bağlı ciddi nörolojik kayıpların olmadığı durumlarda, ilk tedavi seçeneği olarak medikal ve fizik tedavi yaklaşımlarının benimsenmesi gerektiğini ifade etti.
Çoğu disk hernisi vakasının, disk materyalinin zamanla gerilemesi ve inflamasyonun azalması sayesinde kendiliğinden veya konservatif tedavilerle iyileşme eğilimi gösterdiğini, bu nedenle aceleci cerrahi kararlardan kaçınılması gerektiğini vurguladı.
"CERRAHİ EN SON ÇARE OLMALI"
Öte yandan, sadece boyun (servikal) omurgası cerrahisine odaklanan dünyanın sayılı uzmanlarından, ABD’li ortopedik cerrah Dr. K. Daniel Riew (Weill Cornell Tıp Merkezi/Columbia Üniversitesi), kendi klinik pratiğinde dahi cerrahi dışı yöntemlere öncelik verdiğini belirtti.
Dr. Riew, ağrı yönetimi için ilaç tedavileri (steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar, kas gevşeticiler), fizik tedavi ve epidural steroid enjeksiyonları gibi yöntemlerin, hastaların büyük bir yüzdesinde yaşam kalitesini önemli ölçüde artırdığını ve cerrahi ihtiyacını ortadan kaldırdığını aktardı.
Uluslararası bilim camiasındaki ortak görüşe göre, cerrahi müdahale ancak şiddetli ve inatçı ağrının, ilerleyici nörolojik eksikliğin veya idrar/gaita kontrolü kaybı gibi acil durumların varlığında son çare olarak düşünülmeli.
BİLİMSEL VERİLER DEĞİŞİMİ DESTEKLEDİ
Yapılan klinik araştırmalar, bu uzman görüşlerini bilimsel olarak destekledi. Örneğin, The New England Journal of Medicine gibi saygın tıp dergilerinde yayınlanan çalışmalar, bel fıtığı hastalarının bir yıl içinde %90'a varan bir oranının ameliyatsız yöntemlerle semptomatik rahatlama yaşadığını ortaya koydu. Bu bilimsel veriler, fıtık tedavisinde "bekle ve gör" yaklaşımının ve multidisipliner (fizik tedavi, ağrı uzmanlığı, nöroloji) tedavi planlarının önemini güçlendirdi.
Hastaların, doktor gözetiminde uygulanan kişiselleştirilmiş egzersiz programları ve yaşam tarzı düzenlemeleri sayesinde, cerrahiye giden süreci başarılı bir şekilde tersine çevirebildikleri tespit edildi.
Omurga sağlığı alanındaki bu değişim, hasta güvenliğini ve yaşam kalitesini ön planda tutan bir yaklaşımla, gereksiz cerrahi risklerin önüne geçmeyi amaçladı.