Atlantik Okyanusu'nun kuzeybatısında, Florida, Bermuda ve Porto Riko'nun oluşturduğu hayali bir üçgen... Burası, yüzlerce gemi ve uçağın iz bırakmadan ortadan kaybolduğu, bilim insanlarını ve maceraperestleri yıllardır meşgul eden Bermuda Şeytan Üçgeni. Her kayboluş, ardında yeni bir soru işareti ve sayısız teori bırakıyor. Acaba bu esrarengiz bölge, doğaüstü güçlerin mi, uzaylıların mı, yoksa henüz anlayamadığımız doğal fenomenlerin mi etkisi altında?
Tarih sayfaları, bu gizemli bölgeyle ilgili korkutucu kayıtlarla dolu. Christopher Columbus'un pusulasının delirmesiyle başlayan tuhaf olaylar zinciri, 20. yüzyılda doruk noktasına ulaştı. ABD Donanması'na ait "Cyclops" gemisinin 300 mürettebatıyla birlikte 1918'de ortadan kaybolması, Bermuda Şeytan Üçgeni'nin adını tüm dünyaya duyurdu. Ardından gelen "Flight 19" faciası... Beş torpido bombardıman uçağının ve onlara yardıma giden bir kurtarma uçağının sırra kadem basması, bölgenin ününü perçinledi.
Peki bu kayboluşların ardında yatan gerçek ne? Bazı bilim insanları, Bermuda Şeytan Üçgeni'ndeki anormal manyetik alanların navigasyon sistemlerini etkileyebileceğini öne sürüyor. Bir diğer popüler teori ise deniz tabanından sızan metan gazının ani patlamalarla gemileri batırabileceği, uçakları ise etkileyebileceği yönünde. Okyanus akıntıları, ani hava değişiklikleri ve insan hatası gibi doğal açıklamalar da göz ardı edilmiyor. Ancak tüm bu teorilere rağmen, hala tatmin edici bir cevap bulunamadı.
Son yıllarda artan teknolojik imkanlar ve uydu görüntüleme sistemleri sayesinde bölge daha yakından inceleniyor. Bilim dünyası, bu esrar perdesini aralamak için büyük çaba sarf ediyor. Belki de bir gün, Bermuda Şeytan Üçgeni'nin tüm sırları çözülecek ve bu gizemli bölge, sadece tarihin tozlu sayfalarında bir efsane olarak kalacak. Ama şimdilik, Atlantik'in bu ürkütücü köşesi, hayal gücümüzü zorlamaya ve bizi soru işaretleriyle baş başa bırakmaya devam ediyor. Sizce de bu gizemin ardında daha fazlası olabilir mi?
