Gıda güvenliği otoriteleri ve bulaşıcı hastalık uzmanları, özellikle sıcak yaz aylarında ve hijyen risklerinin arttığı koşullarda sıkça görülen besin zehirlenmelerinin ardından gelen ilk 72 saatin hastanın akıbetini belirleyen en kritik dönem olduğunu yeniden gündeme taşıdı. Bu süre zarfında ortaya çıkan semptomların yönetimi ve uygulanan tedavinin hızı, iyileşme süreci ve kalıcı hasar riskini doğrudan etkiledi.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR TEHLİKENİN BOYUTUNU ORTAYA KOYDU

Johns Hopkins Üniversitesi'nden Bulaşıcı Hastalıklar Uzmanı Dr. Emily Carter, besin zehirlenmesi vakalarının çoğunda etken olan Salmonella E. coli veya Campylobacter gibi patojenlerin vücuda girdikten sonraki kuluçka sürelerinin genellikle 6 ila 72 saat arasında değiştiğini dile getirdi.

Dr. Carter, "Bu pencere, sadece semptomların başlaması değil, aynı zamanda patojenin bağırsak florasına yerleşip toksin salgılamaya başladığı süredir. Bu nedenle ilk 72 saatte doğru müdahale edilmezse dehidrasyon, böbrek yetmezliği ve hatta nadiren de olsa nörolojik komplikasyonlar gibi ciddi sonuçlarla karşılaşılabileceğini" ifade etti.

DEHİDRASYON RİSKİNE KARŞI FRANSIZ UZMANLARDAN VURGU

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Gıda Güvenliği Komisyonu eski üyesi ve Paris'teki Pasteur Enstitüsü'nden Mikrobiyolog Prof. Dr. Jean-Pierre Dubois, besin zehirlenmelerindeki en büyük tehlikenin hızlı gelişen dehidrasyon olduğunu kaydetti.

Prof. Dubois, "Şiddetli kusma ve ishal nedeniyle kaybedilen sıvı ve elektrolitlerin yerine konmaması, bilhassa yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı bulunanlar için hayati risk oluşturdu. İlk 72 saat boyunca ağız yoluyla alınan su ve elektrolit çözeltilerinin (ORS) hayati önem taşıdığını ve bu durumun hastane yatışlarını önlemede kilit rol oynadığını" belirtti.

ASLA YAPILMAMASI GEREKEN HATALAR BELİRLENDİ

Uzmanlar, ilk 72 saat içinde hastaların yaptığı bazı kritik hatalara dikkat çekti. New York Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Klinik Toksikolog Dr. Marcus Riegel, özellikle ishal ve kusmayı durdurucu ilaçların hekime danışılmadan kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

Dr. Riegel, "Vücut, ishali kullanarak patojeni ve toksinleri dışarı atmaya çalışır. Bu süreci durduran ilaçlar, toksinlerin vücutta daha uzun süre kalmasına ve enfeksiyonun şiddetinin artmasına neden olabileceğini. Ayrıca bu süre zarfında süt ürünleri, yağlı ve lifli yiyeceklerden kesinlikle uzak durulması gerektiğini" savundu.

Hekimler, besin zehirlenmesi şüphesi olan kişilerin, şiddetli karın ağrısı, 38°C üzerindeki ateş, kanlı ishal veya 48 saatten uzun süren kusma gibi belirtiler gözlemlendiğinde derhal bir sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini hatırlattı.

Erken teşhis ve destekleyici tedavi, 72 saatlik kritik eşiğin güvenle aşılmasında en önemli etken olarak gösterildi.