Ultra işlenmiş gıdalar (UPF), modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Hazır yemekler, şekerli içecekler, cipsler ve işlenmiş et ürünleri gibi gıdalar, hem pratik hem de lezzetli olmalarıyla sofralarda sıkça yer buldu. Ancak, son bilimsel araştırmalar, bu gıdaların yalnızca kilo alımı ya da kalp hastalıklarıyla değil, aynı zamanda beyin sağlığı üzerinde yıkıcı etkilerle de bağlantılı olduğunu gösterdi.
Uzmanlar, ultra işlenmiş gıdaların Alzheimer, Parkinson, depresyon ve hatta demans gibi nörolojik bozuklukların riskini artırabileceği konusunda alarm verdi.
Helsinki Üniversitesi’nde O’BRAIN Laboratuvarı tarafından yürütülen ve 11 Haziran 2025’te yayımlanan bir uluslararası çalışma, ultra işlenmiş gıdaların beyin yapısında gözle görülür değişikliklere yol açtığını ortaya koydu.
Yaklaşık 30.000 orta yaşlı bireyin verilerini inceleyen araştırma, bu gıdaların yüksek tüketiminin beyindeki yapısal değişikliklerle ilişkili olduğunu ve bu değişikliklerin yalnızca obezite ya da inflamasyonla açıklanamayacağını gösterdi.
Çalışmanın baş yazarı Dr. Anu Ruusunen, “Ultra işlenmiş gıdalardaki emülgatörler, tatlandırıcılar ve diğer kimyasal katkı maddeleri, beyin sağlığını doğrudan etkileyebilir. Bu gıdaların tüketimini azaltmak, uzun vadeli beyin sağlığı için kritik” dedi.
PARKİNSON VE ALZHEİMER RİSKİ ARTIYOR
Ultra işlenmiş gıdaların nörolojik hastalıklarla bağlantısı, başka çalışmalarla da desteklendi.
Neurology dergisinde yayımlanan bir araştırma, ultra işlenmiş gıdaların yüksek tüketiminin Parkinson hastalığının erken belirtileriyle ilişkili olduğunu buldu.
Fudan Üniversitesi’nden Prof. Xiang Gao’nun liderliğinde yürütülen çalışma, günde yaklaşık 11 porsiyon ultra işlenmiş gıda tüketen bireylerin, sadece üç porsiyon tüketenlere kıyasla Parkinson’un erken belirtilerini (uyku bozuklukları, koku kaybı, depresyon) 2,5 kat daha fazla gösterdiğini ortaya koydu. Gao, “Bugün yaptığımız gıda seçimleri, yarınki beyin sağlığımızı şekillendiriyor. Daha az işlenmiş, bütün gıdalara yönelmek, nörolojik sağlık için etkili bir strateji olabilir” dedi.
İsrail’de yapılan bir başka çalışma ise ultra işlenmiş gıdaların Alzheimer riskini artırdığını gösterdi. Yayımlanan bu çalışma, orta yaşta bu gıdaların yüksek tüketiminin, ilerleyen yıllarda Alzheimer riskini %13 oranında artırdığını tespit etti. Araştırmanın lideri Dr. Galit Weinstein, “Sağlıklı ve dengeli bir diyetin erken yaşlardan itibaren benimsenmesi, beyin hasarını önlemede kritik bir rol oynayabilir” diyerek, bu gıdaların tüketiminin azaltılmasını önerdi.
MİKROPLASTİK TEORİSİ: BEYİNDEKİ GÖRÜNMEZ TEHDİT
Ultra işlenmiş gıdaların beyne zarar verme mekanizmalarından biri, içerdikleri mikroplastiklerle ilişkilendirildi.
Brain Medicine dergisinde yayımlanan bir analiz, ultra işlenmiş gıdalardaki mikroplastiklerin beyinde birikerek demans, depresyon ve hatta otizm gibi nörolojik bozukluklara katkıda bulunabileceğini öne sürdü. Vanderbilt Üniversitesi’nden Alzheimer araştırmacısı Prof. Jo Ellen Wilson, bu bulguların dikkat çekici olduğunu, ancak nedensel bir ilişkiyi doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Wilson, “Mikroplastiklerin beyindeki birikimi, yüksek yağ içeriği ve kan akışı nedeniyle diğer organlara kıyasla daha fazla olabilir. Yine de, bu gıdaları azaltmak ve bütün gıdalara yönelmek, demans riskini düşürmek için şimdiden uygulanabilir bir adım” dedi.
UZMANLARDAN ÇAĞRI: SOFRALARI YENİDEN ŞEKİLLENDİRİN
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ultra işlenmiş gıdaların küresel sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirmek için yeni kılavuzlar hazırlama sürecine başladı. WHO’nun uzman paneli, bu gıdaların tüketiminin yalnızca fiziksel değil, aynı zmental sağlık üzerinde de ciddi riskler oluşturduğunu vurguladı.
McMaster Üniversitesi’nden beslenme uzmanı Dr. Anthea Christoforou, ultra işlenmiş gıdaların modern diyetlerde giderek daha fazla yer kapladığını ve bu durumun kalp krizi, felç ve nörolojik hastalıklar gibi ciddi sağlık sorunlarının riskini artırdığını belirterek, “Bu gıdalar, zamanla vücutta biriken etkiler yaratıyor. Sağlıklı bireylerde bile risk artıyor” dedi.
Christoforou, tüketicilere gıda etiketlerini dikkatle okumalarını ve işlenmiş gıdalardan kaçınmalarını önerdi.
NE YAPMALI?
Uzmanlar, ultra işlenmiş gıdaların tüketimini azaltmak için pratik öneriler sundu:
Bütün Gıdalara Yönelin: Taze meyve, sebze, tam tahıllar ve işlenmemiş protein kaynakları tercih edin.
Etiket Okuyun: Beşten fazla bileşen içeren ürünler genellikle ultra işlenmiş kategorisine giriyor.
Ev Yemeği Alışkanlığı Edinin: Evde yemek pişirmek, gıdaların içeriğini kontrol etmenin en etkili yolu.
Mediterranean Diyeti Deneyin: Zeytinyağı, balık, sebze ve baklagillerle zengin bu diyet, beyin sağlığını destekliyor.
Ultra işlenmiş gıdalar sadece damak zevkimize hitap etmekle kalmıyor, aynı zamanda beynimizin geleceğini tehdit etti.
Bilimsel veriler ve uzman görüşleri, bu gıdalardan uzak durmanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel sağlığımız için de hayati olduğunu gösterdi.