Günümüzde sağlıklı bir yaşam tarzı için doğru beslenme alışkanlıkları büyük önem taşırken, işlenmiş gıdaların uzun vadeli etkileri üzerine yapılan bilimsel araştırmalar da dikkat çekti.

Özellikle işlenmiş kırmızı etlerin aşırı tüketimi, yalnızca kalp ve damar sağlığını değil, beyin sağlığını da olumsuz etkileyebildi.

İŞLENMİŞ KIRMIZI ET VE DEMANS ARASINDAKİ BAĞLANTI

Kırmızı et, besin değerleri bakımından önemli bir protein kaynağı olsa da, işlenmiş kırmızı et ürünleri özellikle yüksek miktarda tuz, koruyucu kimyasallar ve katkı maddeleri içerir. Bu durum, vücudun genel sağlığını tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda beyin sağlığına da zarar verebilir.

2022 yılında yapılan bir araştırma, aşırı işlenmiş kırmızı et tüketiminin beyin fonksiyonlarını bozabileceğini ve demans riskini artırabileceğini ortaya koydu.

Nöroloji uzmanı ve Alzheimer Araştırma Derneği'nden araştırmacı Dr. Sarah McGrath, bu konuda şunları söyledi:

“İşlenmiş etler, içerdiği yüksek orandaki doymuş yağlar, sodyum ve nitratlarla beynin inflamasyon seviyelerini artırabilir. Yapılan çalışmalar, bu tür yiyeceklerin uzun süreli tüketiminin, Alzheimer ve diğer nörolojik hastalıkların riskini arttırabileceğini gösteriyor.”

Beyin hücrelerinin iltihaplanması, sinir hücrelerinin zarar görmesine yol açabilir.

İşlenmiş kırmızı etin içeriğinde bulunan nitratlar, vücutta serbest radikallerin birikmesine neden olur, bu da beyin hücrelerine zarar verebilir. Bu durum, beyin fonksiyonlarının zamanla bozulmasına, hafıza kayıplarına ve demansa yol açabilir.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE SÖYLÜYOR?

2020 yılında yayımlanan bir araştırma, işlenmiş etlerin sık tüketiminin yaşlılarda demans ve Alzheimer hastalığı riskini ciddi şekilde artırdığını kanıtladı.

Chicago Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, 40 yaş ve üzeri 10.000'den fazla katılımcı üzerinde yapılan incelemelerde, işlenmiş kırmızı etin her gün tüketilmesinin beyin sağlığını olumsuz etkilediği ve nörolojik hastalıkların gelişme riskini %25 oranında artırdığı tespit edildi.

Çalışmanın baş yazarı Prof. Dr. Michael C. Becker, “İşlenmiş etlerin aşırı tüketimi, yaşlı bireylerde beyin fonksiyonlarının azalmasına yol açabilir. Bu, Alzheimer hastalığı gibi nörolojik hastalıkların gelişiminde önemli bir faktör” dedi.

Ayrıca, 2021'de yapılan bir başka büyük çaplı Avrupa araştırması, işlenmiş kırmızı et tüketimiyle beyin sağlığı arasındaki ilişkiyi vurgulayan veriler sundu.

Çalışmada, işlenmiş etlerin yüksek orandaki doymuş yağ ve sodyum içeriklerinin, beyin hücrelerinin düzgün çalışmasını engellediği ve nihayetinde demans gibi hastalıkların daha erken yaşta ortaya çıkmasına yol açtığı belirtildi.

İŞLENMİŞ ETLERİN İÇERİĞİ VE BEYİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

İşlenmiş kırmızı etler, genellikle sosis, salam, pastırma, sucuk gibi ürünlerden oluştu. Bu ürünlerde bulunan katkı maddeleri ve kimyasal bileşikler, vücudun oksidatif stres seviyelerini artırarak beyin hücrelerine zarar verebilir.

Beslenme uzmanı Dr. Jennifer Evans, "Aşırı işlenmiş et tüketimi, kan basıncı ve kolesterol seviyelerini artırabilir. Bu da damar sağlığını tehdit eder ve kanın beyne yeterli oksijen taşımasını engelleyebilir, bu da zamanla nörolojik hastalıkları tetikleyebilir" dedi.

Özellikle işlenmiş etlerin içerdiği nitratlar, beyinde oksidatif stres yaratan serbest radikallerin üretimine neden olabilir. Bu da beyin hücrelerinin zarar görmesine, iltihaplanmanın artmasına ve beyin fonksiyonlarının bozulmasına yol açar.

DEMANS RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN NE YAPILMALI?

Demans ve Alzheimer gibi nörolojik hastalıkların önlenmesi, genetik faktörlerin yanı sıra yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarıyla da doğrudan ilişkili.

Uzmanlar, işlenmiş etlerin yerine taze ve organik gıdaların tercih edilmesini öneriyor. Ayrıca, akdeniz diyeti gibi zengin ve dengeli beslenme planları, beyin sağlığını korumada etkili olabilir.

Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Laura Johnson, "Akdeniz diyeti, yüksek oranda sebze, meyve, tam tahıllar, zeytinyağı ve balık içerir. Bu tarz bir diyet, beyin sağlığını korur, iltihaplanmayı azaltır ve demans riskini en aza indirir" dedi.

Uzmanlar ayrıca, tuz ve doymuş yağ oranı düşük, lif oranı yüksek bir diyetin, hem kalp hem de beyin sağlığı için faydalı olduğunu belirtti.

İşlenmiş etlerden kaçınıp, protein ihtiyacını bitkisel kaynaklardan karşılamak ve dengeli beslenmek, demans gibi nörolojik hastalıkların önlenmesinde önemli bir rol oynadığı bildirildi.