Biz de gelişmiş bir ülke olacak mıyız?

Güney Kore’yi kıskanıyorum. 1960’lı yıllarda Millî geliri bizden düşüktü. Uzun süre dikta yaşadı. Ama şimdi gelişmiş statüde bir ülkedir.

1980’li yıllarda başlayan küreselleşmeyi savunanlar, küreselleşmenin hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkeler için yararlı olacağını öne sürmüşlerdi. Uygulama farklı oldu. Çin gibi cari fazla veren ülkeler daha bilinçli davrandı ve teknoloji getiren doğrudan yabancı yatırım sermayesini teşvik ettiler. Türkiye gibi cari açıkla yaşayan bazı ülkeler de, yabancı yatırım sermayesi ayırımı yapmadı ve sıcak para tuzağına düştüler. Cari açık veren ülkeler hem kaynak kaybettiler ve doğal olarak yoksullaştılar.

Son 20 yılda, Türkiye büyümeye odaklandı, kalkınma politikalarına önem vermedi. Oysaki gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülke statüsüne geçmeleri için kalkınmaları gerekir.

İktisadi kalkınma, GSYH’da büyümeyi de içine alan daha geniş bir kavramdır.

GSYH’da büyüme ulusal gelir düzeyinde artışı ifade eder. Ulusal gelir olarak Gayri Safi Yurtiçi hasıla kullanılmaktadır. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH), belirli bir zaman diliminde bir ekonomide yaratılan katma değerlerin toplamıdır. Büyüme; GSYH’daki belli bir dönem itibarıyla meydana gelen reel; yani enflasyondan arındırılmış artıştır. Fert başına GSYH’nın da artması için, nüfus artış hızının, büyüme oranının altında olması gerekir.

İktisadi gelişme veya iktisadi kalkınma süreci bir ülkenin ekonomik, siyasi ve sosyal refahının geliştiği süreçtir. Gelişmiş ülkelerde bu süreç tamamlanmıştır. Bu nedenle İktisadi Kalkınmadan amaçlanan gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasıdır.

İktisadi kalkınma; kişi başına düşen millî gelirinin artması, nüfusun yaşam düzeyinin artması, yaşam kalitesi, eğitim, sağlık, bilim, çalışma koşullarının iyileşmesi, teknolojik gelişmenin sağlanması, ekonomik özgürlüğün artması, demokrasinin gelişmesi, siyasi haklar kadın haklarının gelişmesidir.

İktisadi kalkınma göstergeleri;

1.Fert Başına GSYH’nın Yüksekliği;

Dünya Bankası; kişi başına GSYH verilerine göre, her yıl dört gruba ayırıyor; Yüksek, üst orta, orta ve düşük gelirli ülkeler.

2020 sıralamasına göre, dünyada 80 yüksek gelirli ülke var. Ancak bunlar içinde fert başına gelir yüksek olmakla birlikte hepsi gelişmiş ülke değildir. BAE, Kuveyt, Suudi Arabistan gibi petrol geliri zengini ülkelerde, gelirin büyük bir kısmı emirlere ve krallara gidiyor. Halka giden gelirin ortalama seviyesi daha düşüktür. Ayrıca bu ülkelerde sosyal ve siyasi ve insani gelişme düşüktür.

2.Okur Yazar Oranı ve Okullaşma Oranı İle Eğitim Kalitesi;

Eğitim hem kişiye, hem de topluma fayda yaratır. İnsana yapılan yatırımdır. (Beşeri yatırım) Beşeri yatırım bir ekonomide verimlilik artışına neden olur. Ayrıca eğitilmiş bir toplumda, sosyal problemler, suç oranı düşük olur. Toplumsal huzur daha kolay sağlanır.

Sovyetler döneminde; okullaşma oranı yüksek idi ve fakat Sovyetler gelişmiş değildi. Çünkü demokrasi ve insan hakları geri idi.

3.Sağlık Sistemi Ve Sağlık Hizmetlerinin Gelişmişliği;

Sağlık göstergelerinde temel göstergeler; bebek ölüm hızı, anne ölüm oranları, 100 kişiye düşen hekim ve sağlık personeli, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)’dan sağlığa ayrılan paydır.

4.Beklenen Yaşam Süresi;

Ortalama insan ömrü göstergesidir. Ölümler yoksul ülkelerde çoğunlukla savaş, açlık ve hastalıklardan (AIDS, Sıtma, vb) kaynaklanmaktadır. Sağlık harcamalarının yüksek olması ve sağlık hizmetlerinin yaygın olması beklenen ömür süresini artırır.

5.Demokrasi

Çağdaş kalkınma anlayışı, insan refahını maksimize etmek olmalıdır. Demokratik haklar ve siyasi özgürlükler olmadan, insan refahı düşünülemez. Bu nedenle günümüzde kalkınma anlayışı içinde temel ögelerden birisini oluşturur.

6.Kurumsal Devlet;

Kurumsal devlet, toplumun ortak yönetim organı ve malı, toplumsal hafızaya sahip, herhangi bir ideolojiye ve siyasi iktidara göre değişmeyen, liyakat esasına göre bürokrasiye sahip olan ve kaynakları sosyal fayda esasına göre etkin kullanılan, bir devlet anlaşılır. Bir ideolojiye hizmet eden veya seçilen siyasi partinin kendi amacına göre kullandığı bir devlet, kalkınmaya da destek olamaz.

7.Cinsiyet Eşitliği;

Kadınların üretim sürecinde daha fazla yer almış olması, potansiyel insan gücü kaynaklarının tam olarak kullanılması demektir. Kaldı ki; doğal olarak hanımların daha başarılı ve verimli oldukları çalışma alanları vardır. Kadın haklarının olduğu ve kadınların istihdama katılması, kalkınmayı hızlandırır.

8.İleri Teknoloji

Teknolojide gelişme, kamu özel, mal ve hizmet üretiminde, yönetimde, verimlilik artışı ve daha yüksek katma değer yaratır. Gelişmekte olan ülkelerin sanayileşme sürecini hızlandırır. Ayrıca bu ülkeler teknolojik gelişme için eğitilmiş iş gücü yetiştirmeye, Ar-Ge’ye daha fazla kaynak ayırmak zorundadırlar.

Kalkınma göstergeleri içinde demokrasi kırmızı çizgidir. Suudi Arabistan’da fert başına gelir yüksektir ve fakat halen kabile devletidir ve kalkınması için demokrasiye geçmesi gerekir. Çin, buraya kadar geldi ve fakat demokrasiye geçmez ise burada kalacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları