"Bu Dünya Böyledir İşte!"

"Bu Dünya Böyledir İşte!"

"Bilen söyler, bilmeyen söyler ve bilmeyen, bilmediğini de bilmez. Konuşan susmaz, susan konuşmaz. Akıllıya deli, deliye akıllı denir. Yalan hakikat, hakikat yalan olur. Yükselen düşer, düşen yükselir. Mazluma zâlim, zâlime mazlum, mağdura gaddar, gaddara mağdur denir. Medihte bir zem, zemde bir medih aranır. Yâr bugün ağyâr, ağyâr da yarın yâr olur. Bütün bu duygu ve düşünce kaynaşmaları arasında tabiattan bir parça olmamıza rağmen eskiyen, yıpranan yine bizleriz. Kaybettiklerimizin yerine yenilerini koyamayız. Hâlbuki güneş her gün yenidir. Tabiat kendi türkülerini çağırır. Değişen, yine değişmeyen, kaybolan yine mevcut olandır. Ne gidenlerden haber var, ne gelenler gidenleri arar. Bir çemberin dişleri arasında döner dururuz. Dostlarım, aziz dostlarım! Bu dünya böyledir işte!.."

Yukarıdaki satırlar, eğitimci, yazar, şair Rıfat Necdet Evrimer''in (ö. 1971) "BU DÜNYA BÖYLE İŞTE!" (Anıl Yayınevi, İst. 1958) adlı "Aforizmalar, Denemeler, Sohbetler ve Makaleler"den oluşan kitabının takrizinden alınmıştır. Bugün sizlere söz konusu eserin "Aforizmalar (özlü sözler) bölümünden bazı vecizeler nakletmek istiyorum:

Başı taş olanda, kalp de betonarmedir.  

Namuslu olmak bir meziyet değil, en tabii bir şeydir.

Politikanın girdiği yere ikiyüzlülük de girer.

İlme politika girdi mi, müdâhane (dalkavukluk) de başlar.

İnsanın kendini reklâm etmesi kadar gülünç bir şey yoktur.

Kendini büyük göstermek isteyen, başkalarını küçümsemeğe çalışır. Bu da bir hastalıktır.

İleri bir demokrasi, ancak o demokrasiye lâyık olan cemiyet için söz konusudur.

Haksızlığa boyun eğdiniz mi, izzeti nefsinizden fedakârlık başlamıştır.

Methi sevmek, zemmi kabul etmektir.

Şöhret delisi insanlar için, mubah olmayan hiçbir şey yoktur.

İnsanın başını döndüren, en çok siyasî ihtiraslarıdır.

Midenin hakkını, kafanın hakkına tercih eden bir cemiyet, yengeç misali geri geri gider.

İyilik takas kabul etmezse iyiliktir.

Gürültülü yaşayan adamın kafası boş, midesi doludur.

Cüce ruhlar, nümayişi sever, fazla iltifat beklerler.

Yarım adam, eline geçen fırsatı daima kötüye kullanır.

Âlimleri korkan ve susan bir memlekette, hakikat konuşulmaz.

Dış görünüşleri mezar gibi sessiz olan adamların, hakikatte içleri bir mahşerdir.

İyilik, minnet kazanmak için yapılmamalıdır.

Dertsizin gömleğini insanoğlu asırlardır arıyor.

İnsan düşünebildiği kadar mesuttur.

Söylediği her sözün tasdik edilmesini bekleyen insanda, tahakküm hissi mevcuttur.

Âlimin sükûtu, cahilin hareketini kolaylaştırır.

Bir sosyal müessese dıştan değil, içten yıkılır.

İlim yapmak, önce haysiyet yapmaktır.

Kıskançlık, insanda takdir hissini köreltir.

Sonradan görenlerde övünme esastır.

Diktatörler, başları döndüğü zaman düşerler ve bir daha kalkamazlar.

Öğretmenlerin kaderi, milletin kaderidir.

Büyük eserler, büyük ıstıraplardan doğar.

Fikir tarlasına bir şey ekmek kolay fakat biçmek güçtür.

Takdirde kıskançlık, huyların en kötüsüdür.

İhtiyaçları yüzünden küçülmeyen insan büyüktür.

Âlim, mevki ihtirasına düşerse, ilmî haysiyetini kaybeder.

Yüksek yerlerde baş dönmesinin ilacı nedir bilir misiniz? İnsanın kendine dönmesi…

Millî ıstıraplar, büyük insanlar yaratır.

Âdilin hiddetinden değil, zalimin tebessümünden kork.

Muvaffakiyetinle övündün mü, kaybetmen muhakkaktır. 

Ciddîlik, lüzumsuz alkışa tahammül edemez.

Topyekûn ben diyen, topyekûn hiçtir.

Hep evet dersek, hayır demeyi unuturuz.

Hiçbir zafer, kalemin zaferi kadar kuvvetli ve devamlı değildir.

Ne tuhaftır şu insan… Muhatabında ayıp bulamazsa, onun ecdadında kusur aramaya çalışır.

Mert, namerde muhtaç olursa, ortada mertlikten eser kalmaz.

Partizanlık, mezhep kavgaları kadar tehlikelidir.

Bir cemiyette kuvvet, fikirden önce gelirse, ortada adalet namına bir şey kalmaz.

Takdirsizlik "büyük adam" yetiştiren fikir tarlalarını kurutur."

Bu Dünya Böyledir İşte

"İkbalde misiniz, dostunuz, meddahınız çok, sizin için muhal olan hiçbir şey yok. Sizi sizden daha çok düşünenler, etrafınızda pervane gibi dönenler tümen tümen. Her düşüncenizde bir keramet, her kararınızda bir isabet vardır. Eller sizi alkışlamaktan nasır tutar."

Ya idbâra düşerseniz… Bakmışsınız ki etrafınızda kimsecikler yok. Hatta iyi gün dostları sizin için kuyu kazmakla meşgul…

Bütün bu gerçekleri Rıfat Necdet Evrimer''in "BU DÜNYA BÖYLEDİR İŞTE" kitabında okuyabilirsiniz.

ACZİMİN GİRYESİ:

İYİLİK TARLASI

İyilik  öyle bir  tarladır  ki bire bin mahsul verir,

Ettiğin hayrı başa kakma, kazancın bir anda erir.

                                                      (Li-müellifihi)

Yazarın Diğer Yazıları