İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu Yeniçağ'a açıkladı. Yeni sistem arıza verdi

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu Yeniçağ'a açıkladı. Yeni sistem arıza verdi
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle birlikte Türkiye'de devletin şeffaflığını yitirdiğine dikkat çeken İYİ Partili Kavuncu 'Her alanda yaşadığımız sıkıntıların kaynağı bu ucube sistem' dedi

Sümeyra Kırca / Özel Haber

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, Yeniçağ'a gündemle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de sağlıktan, ekonomiye, eğitimden siyasete kadar her alanda sorunlar çıktığına işaret eden Kavuncu, "Bugün ekonomiyle, salgınla ilgili açıklanan rakamlar şeffaf değil. Türkiye şeffaflığını yitirdi'' dedi.

Türkiye'nin günden güne karanlığa süreklendiğine işaret eden Buğra Kavuncu, ''Hangi alanda olursa olsun tüm sorunların tek bir kaynağı var o da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir" diye konuştu.

Salgınla ilgili Türkiye'de ilk vakanın resmi olarak Mart ayında açıklandığına dikkat çeken Buğra Kavuncu, bu açıklama olmadan önce İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in korona ile ilgili sıkı tedbirler alınınması gerektiği yönündeki çağrılarını hatırlattı. Buğra Kavuncu, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi her alanda arıza çıkarıyor. Bu sistemin tıkanıklığı ve ucube bir sistem olmasından dolayı bazen en başarılı olacağınız alanlarda bile tuhaf görüntüler ortaya çıkıyor" değerlendirmesini yaptı.

sl-005.jpg
Yeniçağ'a siyasi gelişmeleri yorumlayan İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, şeffaf devletin hukuk devletiyle sağlanacağına dikkat çekti. 

İktidarın, milletin menfaati yerine, partisinin menfaati yönünde kararlar aldığını vurgulayan Kavuncu "İktidar vatandaşına 'evinde otur, cebine de para koyuyorum' diyemiyor. Bunu yapamadığı için de bir çıkış arıyor ve maalesef virüsle ilgili rakamları şefaf vermiyorlar" diye konuştu.

Koronavirüse karşı çıkarılan aşılar konusunda da bir şeffaflık olmadığını dile getiren Kavuncu, "Çin'den bir aşı gelecek diyorlar, neden Pfizer/Biontech'in ya da Moderna'nın ürettiği aşılar getirilmiyor? Çin'deki aşının üçüncü ya da dördüncü fazı tamamlanmamış bile! Ne hikmetse bu hükümetin bir Çin hayranlığı var. Hem Doğu Türkistan'daki sessizliğinden hem de bu aşı konusundan anlıyoruz. Kendini ispat etmiş o kadar firma varken adını ilk defa duyduğumuz Çinli firmadan aşı getiriliyor ki fiyatı da diğerlerinden daha pahalı" dedi.

Türkiye'nin AKP'den önce dış politakada bir omurgası ve düz bir çizgisi olduğunu ancak AKPi'den sonra dış politikanın savrulduğunu vurgulayan Buğra Kavuncu, Cumhuriyetten sonraki 70 yıl boyunca uygulanan dış politikanın bir anda ters yüz edilmesini parti olarak eleştirdiklerini anlattı. İktidarın dış politikada zgzaglar yaptığına dikkat çeken Kavuncu, "Türkiye'nin AK Parti'den önce dış politikada bir omurgası vardı. Şimdi tek adam rejimiyle birlikte dış politikamız da savruluyor" ifadesini kullandı. 

Borsa İstanbul'un yüzde 10'unun Katar'a satışıyla ilgili birçok sorunun havada kaldığını da vurgulayan İYİ Partili Kavuncu, "Acaba ihale yapıldı mı? Türkiye'nin menfaatleri muhafaza edildi mi? Tam olarak açıklanmayan bir su yönetimi ile ilgili bir anlaşma var, bunun detayları nedir? Bir de niye hep Katar? Acaba diğer ülkelerin Türkiye'ye güveni bitti de bize güvenen tek ülke Katar mı kaldı?" diye sordu.

'KOLLUK KUVVETLERİ POLİTİZE OLMAMALI'

Ortadoğu'da yaşanan birçok acının temelinde, polisin ve askerin politize olmasının yattığına işaret eden İYİ Partili Buğra Kavuncu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na suikast yapılacağı iddialarına bu pencereden bakılması gerektiğini dil getirdi. Kavuncu şöyle konuştu:

"Türkiye'de de kurumların politize olmaması ve kim olursa olsun eşit şekilde güvenliğinin sağlanıyor olması lazım. İşte biz bunu söylerken gördüğümüz manzara çok farklı. Anayasa Mahkemesi Başkanı ile İçişleri Bakanının medya önünde atışmasına şahit oluyoruz. İçişleri Bakanı 'sıkıyorsa işine bisikletle git' gibi bir uslüp kullanıyor. Ana muhalefet liderine yapılan tehdidi, bir diğer siyasi parti lideri meşru görecek şekilde olumlu tavır gösteriyor. Belediye başkanıyla ilgili böyle bir tehdit alındığı söyleniyor. Bu sıkıntıyı bizler de yaşadık, bakanlık bana verdiği polis korumasını bir yıl önce hiçbir gerekçe göstermeden geri aldı. İçişleri Bakanlığı, parti ayrımı yapmaksızın herkesin güvenliğini sağlamakla görevli olduğunu bilmeli."