Can Ataklı, Murat Ongun, Fatih Altaylı kapıştı. Üç yiğit çıktı meydane, üçü de birbirinden merdane

Can Ataklı, Murat Ongun, Fatih Altaylı kapıştı. Üç yiğit çıktı meydane, üçü de birbirinden merdane
Gazeteci Fatih Altaylı, İBB Sözcüsü Murat Ongun’a "İSPARK çok ciddi bir zararın içinde, hiç beklenmedik anda konkordato ilan etmesi istenebilir" iddiasında bulunan Korkusuz yazarı Can Ataklı'ya yanıtı nedeniyle sert eleştirilerde bulundu.

Bir ringe çıkmış gibi dövüştüler

Habertürk yazarı Fatih Altaylı bugünkü köşesinde “İstanbul İletişim Başkanlığı” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Altaylı yazısında isim vermeden İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sözcüsü Murat Ongun''u "İSPARK çok ciddi bir zararın içinde, hiç beklenmedik anda konkordato ilan etmesi istenebilir" iddiasında bulunan Korkusuz yazarı Can Ataklı''ya verdiği yanıt yüzünden eleştirdi.

Yazısında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı''nı işaret eden Altaylı, “Bu üslubu muhalefete ve muhalif medyaya karşı kullanan bir makam mevcut Ankara’da. Bir de bunun küçük modeline ihtiyacımız yok bildiğim kadarı ile. İletişim Başkanlığı’nın “İstanbul çakması"na ne gazetecilerin ne de CHP siyasetinin ihtiyaç duyduğunu zannetmiyorum.” dedi.

“BU MUDUR ADABINIZ”

Altaylı, “Ataklı’nın yazdığı külliyen doğru veya külliyen yanlış olabilir” diyerek, “Benim kabullenemediğim, Ataklı’ya verilen yanıtın veriliş tarzı, veriliş biçimi ve üslubu. Gereksiz derecede sert, gereksiz derecede suçlayıcı, gereksiz derecede kaba ve gazeteciyi küçük görmeye çalışan bir tını hakim yanıta. Hop kardeşim. Ne oluyorsunuz, kim oluyorsunuz. Adam gibi verilerle, kimseyi suçlamalardan, “yalancı malancı” demeden doğru düzgün kibar bir yanıt veremiyor musunuz! Bu mudur adabınız.” ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU

Can Ataklı, İBB''nin yönetimindeki İSPARK''ın zarar ettiğini ve bu yıl 200 milyona bu zararın ulaşacağını öne sürmüştü. Ataklı böyle devam ederse de İSPARK''ın konkordato ilan edeceğini yazdı. Bu açıklamalarını İSPARK yöneticisine dayandıran Ataklı, personel sayısının çok fazla olmasından dolayı zararın bu kadar fazla olduğunu ifade etmişti.

Ataklı’ya yanıt İBB Sözcüsü Murat Ongun’dan geldi. Ongun sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Korkusuz yazarı Can Ataklı’nın bugün İSPARK konusunda yazdığı yazı baştan sona yanlıştır. Siz, onun gazeteci olarak yapmadığını yapıp İSPARK web sitesinden denetlenmiş rakamlara ulaşabilirsiniz. 2021 yılında İSPARK pandemiye rağmen kâra geçecektir. Yıl sonu görüşürüz" ifadelerini kullanmıştı.

İşte Fatih Altaylı yazısındaki ilgili bölümün tamamı:

“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda da bir “İletişim Başkanlığı” kurulmuş da meğer daha henüz açıklanmamış.

Şaka yapıyorum zannediyorsunuz belki ama yapmıyorum.

Gazeteci Can Ataklı, önceki gün bir iddia ortaya attı.

AK Partili Belediye döneminde zarar eden İSPARK’ın, Ekrem İmamoğlu döneminde de zarar etmeye devam ettiğini, hatta bu zararların giderek büyüdüğünü ve bu yıl 100 milyon TL’yi bulacağını yazdı.

“İçerden” dediği kaynaklara dayanarak.

Ataklı’nın iddiaları doğru mu değil mi biliyorum. Kendisi referans gazetecilerimden biri değildir.

İçerde de bir kaynağım yok ki, yazdıklarını doğrulatayım ya da yalanlatayım.

Açıklanan resmi bilançoda zarar göründüğünü biliyor ve makyajlı bilançoda zarar görünüyorsa, gerçek zararın daha büyük olduğunu tahmin edebiliyorum.

Önemli olan o değil zaten.

Ataklı’nın yazdığı külliyen doğru veya külliyen yanlış olabilir.

Benim kabullenemediğim, Ataklı’ya verilen yanıtın veriliş tarzı, veriliş biçimi ve üslubu.

Gereksiz derecede sert, gereksiz derecede suçlayıcı, gereksiz derecede kaba ve gazeteciyi küçük görmeye çalışan bir tını hakim yanıta.

Hop kardeşim.

Ne oluyorsunuz, kim oluyorsunuz.

Adam gibi verilerle, kimseyi suçlamalardan, “yalancı malancı” demeden doğru düzgün kibar bir yanıt veremiyor musunuz!

Bu mudur adabınız.

Unutmayın bir belediyeyi, bir partiyi, farklı olacağını söyleyen bir muhalefeti, ne yazık ki temsil ediyorsunuz.

Kendinize geliniz.

Seçim öncesi böyle miydi Başkanınızın iddiası.

Hani siz farklı olacaktınız, hani yepyeni bir üslup getirecektiniz siyasete.

Medyaya karşı kullandığınız bu üslup zaten var.

Son yıllarda giderek artan dozda var hem de.

Bu üslubu muhalefete ve muhalif medyaya karşı kullanan bir makam mevcut Ankara’da.

Bir de bunun küçük modeline ihtiyacımız yok bildiğim kadarı ile.

İletişim Başkanlığı’nın “İstanbul çakması"na ne gazetecilerin ne de CHP siyasetinin ihtiyaç duyduğunu zannetmiyorum.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, belki bölgesel etkilerin nedeni ile AK Parti üslubunu benimsemiş, Belediye yönetiminde Cumhurbaşkanlığına götüren eski bir yolu aynen uyguluyor olabilir.

O siyasetçidir.

Bunun meyvesini de toplayabilir, bedelini de ödeyebilir.

Ama atanmış bir belediye bürokratının İletişim Başkanı 2.0’lığa soyunması CHP’nin Türkiye tasavvuruna ne kadar uygundur bilemem.”

İlgili Haberler