Çanakkale Boğazı'nda ürkütücü manzara. Normal bir durum değil

Çanakkale Boğazı'nda ürkütücü manzara. Normal bir durum değil
Binlerce deniz anası Çanakkale Boğazını işgal etti. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammet Türkoğlu, "Aslında normal bir durum değil. Bu iklimsel değişimin, hem karasal hem denizsel sistemlerimizi etkilediğini gösteriyor" dedi.

Normal bir durum değil

Çanakkale'de dalgıç Müjdat Turan'ın su altında çektiği yüzlerce denizanası görüntüsü şaşkınlık yarattı. 

2020 yılının son gününde Kilitbahir köyü açıklarında zıpkınla levrek balığı avlamak için dalış yapan Turan, denizin altında binlerce ay denizanasıyla karşılaştı.

Görüntü karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Turan, bu manzarayı sualtı kamerasıyla kaydetti. Turan'ın sosyal medya paylaştığı görüntüler, takipçilerinin de ilgisini çekti.
Çanakkale Boğazı'nda uzun zamandır dalış yaptığını söyleyen Turan, "Bu yoğunlukta ay denizanası olması çok şaşırtıcı. Yılbaşından önce Havuzlar mevkisinde levrek avı için dalışa gittim. Meraya geldiğimde suya girince her tarafımın bembeyaz denizanası olduğunu gördüm. Bu beni şaşırttı. O görüntüyü, çekmek istedim. Gerçekten çok yoğun bir denizanası vardı. Ürkütücü bir görüntüydü" dedi.
kuy849rugkytk8gtfeyqyq.jpg
"NORMAL BİR DURUM DEĞİL"

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammet Türkoğlu, bu tür denizanalarının daha çok kıyısal ve kirli suları tercih eden türler olduğunu, dünyanın hemen hemen her bölgesinde, tropikal ve subtropikal bölgelerde bulunduğunu söyledi. Türkoğlu, şöyle konuştu:
"Bu denizanaları tekrar ilkbahar sonu ve yaz boyunca sularımızda, planktonca zengin kıyısal bölgelerimizde ve özellikle kirli bölgelerde bolca görülür.
Aslında kasım sonu gibi bitmesi gereken yumurtlama ve döllenme olayı havaların sıcak gitmesi, suların sıcak olması, kış mevsimini henüz yaşayamamış olmamız nedeniyle olayın aralık sonuna, ocak ayı başına sarktığını görüyoruz. Aslında normal bir durum değil.
Bu iklimsel değişimin, hem karasal hem denizsel sistemlerimizi etkilediği, dolayısıyla canlıların üreme davranışlarının değiştirdiğini gösteriyor. Zehirli bir denizanası değil.
Ama kısmi olarak zararlı olabilir. Nematosis dediğimiz kimyasal içeren yapılar içeriyor.
Bunlara özellikle hassas bireyler dokunduklarında kaşıntı yapabilir. Biraz uzak durmak gerekir".