Çavuşoğlu, AKPM’de konuştu

Çavuşoğlu, AKPM’de konuştu
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa'nın Strazburg şehrindeki Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM) konuştu. AKPM üyelerinin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu’nun açıklamaları şöyle:

*Biz AB ile üç anlaşma imzaladık. Üçü birden uygulanmalı. Yunanistan ile göç anlaşması ve geri kabul anlaşması var. AB ile de geri kabul anlaşması var, vize serbestisi. Bir tane konu kaldı, Avrupa Konseyi’ne bırakıldı.

*72 kriterden kalan 4’ünü de halledelim dedik. Göç anlaşmasını uygulayıp diğerlerini uygulamamak haksızlık. Bu bir tehdit değil, bu sitemlerimizi bazen AB’ye açıkça söylüyoruz ama Cumhurbaşkanı biraz fazla açık konuşuyor galiba hoşlanmıyorsunuz. Çünkü bu yükü çeken biziz, en radikal önerileri veren biziz.

*E bizim de beklentilerimiz var, “Tehdit ediyorlar” diyorsunuz. Biz iş birliğine devam etmek istiyoruz, Tusk, Juncker, Renzi, Merkel, Hollande ile yaptığımız görüşmeler sonucunda yakın zamanda bir yol haritasında umarım anlaşırız, AB’nin cevabını bekliyoruz. Biz buna hazırız.

GÜLEN HAKKINDAKİ DELİLLERİNİZİN DURUMU NEDİR?

*Her şey den önce Gülen bir terör örgütünün ele başıdır ve daha önce de Türkiye ile ilgili çeşitli girişimlerde bulunmuştur. 17-25 Aralık ve 2012’de Oslo’da yapılan görüşmeleri kaydedip yine dönemin Başbakanı ve günümüzün Cumhurbaşkanı’na yönelik yargıçlarını kullanan bir terör örgütüdür.

*Genelkurmay Başkanı esir alınıyor ve en yakınındaki yardımcımız şu öneride bulunuyor. “Sizi kanaat önderimizle buluşturmak istiyorum” diyor ve darbeyi imzalamasını istiyor. Yakalanan askerler, polisler, diğerlerinin ifadelerine baktığınız zaman Gülen’in talimatıyla kalkıştıklarını itiraf ediyorlar. Gülen’in ABD’den iadesini istedik, talebimizi ilettik, uzmanlar geldi Türkiye’ye. Daha sonra hazırlanan ilk delilleri ABD’ye ulaştırdık

*Şu an ABD de dahil hiç kimsenin şüphesi yok, sizin var mı? Bizim elimizde çok sayıda delil var.

*İki gün önce ODA TV’de tutuklanan gazetecilerin ifadelerini gördük. Yıllar önce FETÖ’nün hapse attığını söylediler ama siz hep bizi suçladınız. O gün komutanların, gazetecilerin, askerlerin tutuklanmasına bunlar sebep oldular. Şimdi gördük ki bunları tutuklayan hakimler, yargıçlar hepsi FETÖ üyesi. Darbe girişiminin arkasında FETÖ’nün olduğuna dair hiçbir şüphemiz yok.

*Bu arada dokunulmazlık konusuna gelince, bu genel bir durum değildir. Kürsü dokunulmazlığı devam ediyor sadece o milletvekillerinin, benim partimde daha fazla kişi var, bugüne kadar karıştığı, suçlandığı dosyalarla ilgili dokunulmazlıklar kalktı. Yargı işlemleri bu milletvekilleri hakkında devam ediyor. Terör örgütlerine silah taşımak dokunulmazlık kapsamında olmamalı.

*Bakın ABD’de Başkanlık sistemi var, bazı yerlerde Monarşi var peki amaç nedir? Demokrasinin, güçler ayrılığının tesis edilmesidir. Yasama, yürütme, yargı arasındaki güçler ayrılığının güçlendirilmesidir. Denetim görevini de çok iyi yapabilir, ben bugünkü sistemde yürütme ile parlamento arasında çok da güçler ayrılığı olduğunu düşünmüyorum. Yasa tasarılarının çoğu bakanlardan geliyor, hükümet üyeleri Meclis’ten seçiliyor. Venedik Komisyonu Başkanı’nın güzel bir sözü var “Önemli olan balığın yüzebilmesidir”. Her ülke kendi halkının yönetim biçimini demokrasi kapsamında belirleyebilmeliyiz.

DARBE GİRİŞİMİ HAKKINDA TAM OLARAK İNSAN HAKLARINA NE ZAMAN SAYGI GÖSTERİLECEK?

*Bakın darbeden bahsediyoruz, ateş açılıyor, köprü üstünde tanklar halkı ezip geçiyor, Meclis bombalanıyor, böylesine bir travmayı atlatmak kolay değil ve bu travma kapsamında idam talepleri geldi. Biz o zaman bile bu talebi konuşmak istemedik, duygusal anlarda verilen kararlar doğru olmaz. Halkın taleplerine kulak tıkamak doğru değil ancak halka doğruları anlatmak siyasilerin görevidir. Bu zorlu süreci yürütmeye çalışırken Avrupa üyelerinden tehditler geldi. “İdam gelirse sizi atarız” dediler. Halkımızdan bu sefer daha fazla reaksiyon geldi. Bakın ben şahsen söylüyorum idam cezasına karşıyım, Belarus dahil ben burada görev yaparken birçok görüşmeler gerçekleştirdim. Eşim geldi beni tehdit etti. “İdama karşı olduğunu biliyorum ama bu sefer de karşı olduğunu söylersen seninle ilişkilerimi gözden geçireceğim”. Çünkü Dışişleri konutuna helikopterle inmeye çalıştılar.