Çocuğu ABD'de okuyan çiftçiden Akşener'e liyakat feryadı: İş için dayın olacak bizde de dayı yok

Çocuğu ABD'de okuyan çiftçiden Akşener'e liyakat feryadı: İş için dayın olacak bizde de dayı yok
Akşener Erzincan merkez ziyaretinin ardından Çayırlı ilçesinde esnaf ve vatandaşı dinledi. Amerika Birleşik Devletleri'nde eğitim gören çocuğunun Türkiye'ye liyakat sorunu sebebiyle gelmediğini belirten çiftçi "Benim çocuklarımın hepsi üniversite okudu ama evde bekliyorlar. Bir tanesi Amerika’ya gitti Türkiye’ye dönmüyor. Lise mezunu en üstte ben altta çalışmak için mi Türkiye’ye geleceğim diyor" dedi

Berkay BİGEÇ - YENİÇAĞ / Yasin GÖKHAN - Doğu Anadolu Bölge Temsilcisi / Cenani Dağhan ÇAKMAK-Erzincan Temsilcisi

Akşener Erzincan merkez ziyaretinin ardından Çayırlı ilçesinde esnaf ve vatandaşı dinledi. İlçenin en büyük sorunu göç olduğunu söyleyen esnaf ve vatandaş Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları dışında sokakta kimsenin olmadığından dert yandı. İş imkânları sınırlı olan ilçeye bir fabrika talebinde bulundu. Beyaz eşya satan esnaf, “Bölge bu aralar hareketli. Yani Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında işlerimiz fena değil. Biz malı insana satıyoruz. Bu aylar iyi ama sonra insan bulamazsınız. Bizim burada kira, işçi giderimiz yok. Bu iş yerinin kirası olsa benim burada geçinme imkanım yok. Eskiden fabrika vardı oda kapandı. Erzincan’da ve yakınımızda olan Erzurum’daki şeker fabrikalarının ikisini de kapattılar. Şimdi tek geçim tarım olduğu için gençler durmuyor” dedi.


Çiftçiler perişan durumda diyen çiftçi ise, “Ben çiftçiyim 30 dönüm 40 dönüm pancar ekiyorum. Gübre 4 bin 200 lira, DAP 6 bin lira, üre 5 bin lira. En verimi köy bizim köyümüz. Biz aç olduğumuza göre geri kalan herkes açtır. Ayrıca işçi de bulamıyoruz. Çok perişanız ve dediğim gibi en iyi biziz ama bizde perişanız. Esnaf satamıyor ki. Çünkü bizde para yok. Benim çocuklarımın hepsi üniversite okudu ama evde bekliyorlar. Bir tanesi Amerika’ya gitti Türkiye’ye dönmüyor. Lise mezunu en üstte ben altta çalışmak için mi Türkiye’ye geleceğim diyor. Bir çocuğum bilgisayar mühendisi. Oda gideceğim diyor. Liseyi zor bitirmiş adamlar en köşede, iyi maaşlarla çalışırken bana iş yok burada diyor. Sağlık okuyan çocuğum var yurt dışına gitti sonra geri döndü oda iş bulamadı. İş için dayın olacak torpilin olacak bizde de dayı yok” diyerek dert yandı. 

Zincir marketlerden şikayetçi olan bir Kırtasiyeci esnafı “Kırtasiyeler olarak aşağı yukarı 2 yıldır iş yok güç yok. Zincir marketlerle baş edemiyoruz. satış yok denilecek kadar az. Evimize ekmek götürüyoruz. Kimseye muhtaç değiliz. Fakat faizden kaçarak ev almak için bir şirkete uzun süredir yatırım yapıyordum. Orası kapatıldığı için paramda kaldı ne yapacağımızı bilmiyoruz” diye konuştu.

Akşener’e mültecilerden dert yanan bir vatandaş, “Evimize ekmek götüremiyoruz. Şu mültecilere bir dur denilsin artık. Çoluğumuza çocuğumuza iş bulamıyoruz” diye feryat etti.

Akşener, esnaf gezisinin ardından Çayırlı Hacı Bektaş-ı Veli Birlik Cemevi’ni ziyaret etti. Akşener, ziyarette şunları kaydetti: “Ben bir köy kızıyım, geçmişim köy olduğu için toprağa bakınca bir şeyler görebiliyorum fakat tarımsal üretimin düşmesi için her şey olmuş gibi. Şunlarla karşılaştım. Köylerinde su yok, söylediğini söylüyorum. Gece biraz geliyor diyor. Sulak bir yer burası. Bu iş bilmezlik midir? Bu nasıl bir şeydir? Siyasi konuşabilir miyim? Ben 27 yıldır aktif politika yapıyorum hiçbir STK’nın kapısından içeri girip çatısı altına girdim de hangi dernek olursa olsun veya bir cami ne olursa olsun ben hiçbir zaman propaganda yapmadım. Dolayısıyla yine yapmam. Ama sizin söylediğiniz şeyler üzerinden yürüdüğümüz zaman bazı şeyleri çözmeye yönelik irade koymamız gerekiyor. Vatandaş olarak söylüyorum siyaset dediğim buydu. Siyaset konuşmayacağım. Dolayısıyla ilçeniz güzel. Ama göçü durduralım. Peki, bu cemevinin bünyesinde yer alan insanlar işsizlik, hayat şartları nasıl? Şu ana kadar sadece soru soruyorum. Şimdi bu ilçede en ağırlıklı olarak çiftçi mutsuz geldi. Gezdiğim yerlerde ilçeyi nasıl buldun dediler sadece onu cevaplandırdım. Esnafın durumu zorda çünkü köyleri biraz boş gördüm, il başkanına sordum yolda gelirken. Dedi ki ‘köyden merkeze, Erzincan’a, Erzincan’dan İstanbul’a, İstanbul’dan mümkün olursa gençler yurtdışına gidiyor.’ Gibi bir döngü var. Nüfus olmayınca üretim düşüyor. Çiftçiye, tarıma yönelik özel bir adım yok. Dolayısıyla bir çiftçi kardeşimizle karşılaştık. 2 ton buğday, 2 ton gübre alabiliyorum diyor. Dolayısıyla ne olacak bu iş? Esnaf bir iki aydır hareketlenme var diyor. 9. Aydan sonra bu bitecek, gurbetçi kardeşlerimiz geldi gitti diyor. Ondan sonra biz ne yapacağız diyor. Daha ilginci orta sınıfa dair bir tanımlamaya uygun görmedim. Gördüğüm birçok yapıyı yoksula yönelik tarif edebiliriz. Çok az genç gördüm onlar da işsiz. Liyakata yönelik ciddi bir problem var mesela çocukları çok iyi yerlerde okumuş ama iş bulamamışlar. Lise mezunu dayısı var tayin oldu 5-6 bin lira maaş alıyor. Benim mühendis oğlum alamıyor diyor. Bir öğretmen var 5 yıldır atanamamış, gözleri dolu babası ölmüş annesinin emekli maaşıyla geçiniyor. Bir genç delikanlı 25-26 yaşlarında nasıl yaşar ki? İlçemizde ne gördünüz dediniz ya bunları gördüm. Fabrikanın özelleştirilmesi sebebiyle pancar üreticisi ağlıyor. Devletin fabrikasıyla özel sektörün fabrikasının arasındaki farkı, 100 bin ton pancar üretiliyordu. Şu an 10 bin ton zor üretiliyor diyor. Anında almıyorlar. Telef hakkını çok yüksek tutuyorlar. Yani kazanma işi bitmiş. Köylünün kazanma işi bitmiş. Genç işsiz. Siz kazanamazsanız, çiftçi kazanamazsa esnaf ne yapacak? Sadece memurun maaşından harcananla bir hareketlenme var. Bir de gurbetçi kardeşlerimiz. Cemevinin çatışı altında kendini geçindiren kardeşlerimizin durumu ne dediğimde arkadaşımız harap dedi. Şu anda çalışanı bile yok.”


Çayırlı Hacı Bektaş-ı Veli Birlik Cemevi’ni panayırında satılan ürünlerin gelirinin Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine gittiğini öğrenince destekte bulunmak adına alışveriş yaptı. Ardından Erzincan gezisinin son ilçesi olan Tercan’a doğru hareket etti.